'Dönence' ilk bölümüyle izleyiciyi ekrana kilitledi!

Başrollerinde Sümeyye Aydoğan (Gece) ve Caner Topçu’nun (Özgür) yer aldığı, kadrosunda Emre Kınay (Cem), Atakan Hoşgören (Miro), Didem İnselel (Verda), Ogün Kaptanoğlu (Harun), Ülkü Hilal Çiftçi (Gülce), Doğan Karakaş (Rüzgar), Nazlı Çetin (Sera) gibi başarılı isimleri buluşturan, Kanal D'nin yeni dizisi 'Dönence' heyecan dolu ilk bölümüyle izleyici karşısına çıktı.

Duygu dolu hikâyesiyle, merakla beklenen 'Dönence'nin birinci bölümünde; Gece ile Asperger sendromlu olan kız kardeşi Gülce birlikte alışverişe çıktılar. Gece kasada ürün değişimi yaptığı sırada özel bir çocuk olan kardeşi Gülce de gördüğü elbiseyi denemek istedi ancak elbiseyi denerken yanlışlıkla kulağındaki kulaklığını yere düşürdü.

Kulaklığın düşmesiyle kalabalık gürültüsünü duyan Gülce mağazanın içinde kriz geçirdi ve koşarak mağazan dışarı çıktı. Gece de hemen Gülce'nin arkasından gidip kardeşini sakinleştirmeye çalıştı. 

VERDA İLE KIZLARI DUYGU DOLU ANLAR YAŞADILAR

Kızının kriz geçirdiğini öğrenen Verda hemen kızlarının yanına geldi ve Gülce'yi sakinleştirmek için elinden geleni yaptı. Verda'nın ''Sana sarılabilir miyim?'' sorusuna Gülce ''Sadece dokuz saniye'' yanıtını verdi. Anne-kız birbirlerine sarılıp ağlarken, Gece de onları gözyaşları içinde izledi.

''BU KIZ İSTANBUL'DA YAŞAYAMIYOR''

Gülce için İstanbul’un kalabalığı ve gürültüsü giderek daha da başa çıkılması zor bir hal almaya başladı. Verda olanların ardından Gülce ile birlikte terapiste gitti. Terapist, Verda'ya Gülce'yi Foça'da bulunan sörf ve yelkenli okuluna götürmesini tavsiye etti. Verda eve dönünce konuyu Cem'e açtı. Okulun Foça'da olduğunu öğrenen Cem'in kafası karıştı.

Verda da Cem'e İzmir'den gelen iş teklifini kabul etmesini söyleyerek ''Gülce'nin daha rahat bir yerde yaşaması gerekiyor. Bu kız İstanbul'da yaşayamıyor. Sokağa çıkınca kriz geçiriyor. Daha ne kadar fanusta yaşayacak Gülce? Küçük, sakin bir yerde yaşamanın birçok avantajı var. Gülce'nin ihtiyacı olan hayat orada. Sen çok iyi bir babasın, şahanesin. Çocuklarımın babası sen olduğun için çok şanslıyım. Ama biz sonsuza kadar onların başında olamayız, olamayacağız da. Otizm öyle geçen, yok olan, kaybolan bir şey de değil. Biz Gülce'nin 50 yaşını da 60 yaşını da düşünereek hareket etmek zorundayız'' dedi. Cem de Gece'yi de düşünmeleri gerektiğini söyledikten sonra ''Tamam taşınalım'' dedi.

GECE TAŞINMA FİKRİNE SICAK BAKMADI

Verda ile Cem'in arasındaki konuşmaları duyan Gece ise taşınacak olmalarına tepki gösterdi. İstanbul'dan gitmek istemediğini, sevgilisinin ve arkadaşlarının bu şehirde olduğunu söyledi. Cem de ''Gel baba kız bir Foça'ya gidip gezelim, ortamına bakalım. İzmir'e gidelim bakalım bizim büyükşehir ihtiyacımızı karşılar mı'' diye ikna etmeye çalıştı. Gece, Foça'ya taşınsalar bile üniversiteyi İstanbul'da okuyacağını, Foça'yı sevmezse kendisini zorlamayacaklarını söyledi. Cem de kızına söz verdi.

FOÇA'YI GÖRMEYE GİTTİLER

Terapistin tavsiyesinin ardından Verda ile Cem kızları Gülce'yi de yanlarına alarak Foça'ya doğru yola çıktılar. Gece de anne ve babasıyla gitmek yerine arkadaşı Sera'nın arabasıyla Foça'ya gitti. Yolculuk sırasında Cem'i telefonunda 'Yeni P' adıyla kayıtlı olan birisi aradı ama Cem telefonu açmadı. Verda, 'Yeni P'nin kim olduğunu sorduğunda da Cem, yeni proje ortağı olduğunu söyledi.

Gece ve Sera benzin istasyonuna uğradıkları sırada Rüzgar ile karşılaşıp tanıştılar. Sera ile Rüzgar sarılacakları sırada Rüzgar atak geçirdi. Anne ve babasını bir yangında kaybettikten sonra Asperger Sendromlu erkek kardeşi Rüzgar’a hayatını adayan Özgür de yanlarına gelince ne olup bittiğini anlamaya çalıştı. Gece, Özgür'e kendi kardeşinin de kendisine dokunulmaktan hoşlanmadığını söyledi. Gece, Rüzgar'a ''Seni korkuttuğum için çok özür dilerim'' dedi ve benzin istasyonundan ayrıldılar.

SERA İLE GÜLCE EĞLENCELİ BİR GÜN GEÇİRDİ

Cem, Verda, Gece ve Gülce, Foça'ya taşındı ve evlerini yerleştirdiler. Üniversiteye gitme planları yapan Gece, bir yandan da tüm yaz boyunca sevgilisi Miro ile müzik yapma hayalleri kurarken, bu hayallerini bir süreliğine askıya almak zorunda kaldı. Gece’nin zar zor kabul ettiği bu yolculukta en yakın arkadaşı Sera da ona eşlik etti ve hiç yalnız bırakmadı. Gece sevgilisi Miro ile telefonda görüntülü görüştü ve Miro, sevgilisini çok özlediğini söyledi. Gece üniversite tercihlerinde İstanbul'daki üniversiteleri yazacağını söyledi. Daha sonra Sera ile Gece denize girip eğlenceli bir gün geçirdiler.

Sera ve Gece kaldıkları kulübede duydukları sesten korkup kaçarken, Gece ile Özgür çarpıştı. Gece, Özgür'ün orada olmasına şaşırırken, Özgür de orada yaşadıklarını söyledi. Akşam hep birlikte oturup sohbet edip çay içtiler.

BÜYÜK TESADÜF

Cem ile Verda akşam kızları Gülce ile yemek yemek için dışarı çıktıklarında oturabilecekleri bir mekan ararken Özgür ve Rüzgar ile karşılaşıp yemek yiyecek bir yer aradıklarını söylediler. Cem, Rüzgar ile tanıştıktan sonra ''Ortak yönümüzü de bulduk'' dedi ve hep beraber yemek yediler. Özgür sörf okulunda öğretmen olduğundan bahsetti. Verda da Foça'ya gelme sebeplerinin bir noktada da bu olduğunu söyledi. Cem, eğitimcileriyle aynı mekanda karşılaşmalarına şaşırdı ve ''Büyük tesadüf'' yorumunda bulundu.

VERDA'NIN AYAĞI ALÇIYA ALINDI

Verda kopan çamaşır ipini bağlamaya çalışırken düştü. Verda'nın düştüğünü gören Harun hemen yanlarına gitti. Gülce annesinin o halini görünce korkup ağlamaya başladı. Harun, Verda'yı hastaneye götürdü ve ayağını alçıya aldılar. Gece müzik festivalinde ön grup olarak çıkacağını ve üç hafta şehir dışında olacağını söyledi ancak Cem ile Verda'nın tepkisini aldı. O sırada Gülce kriz geçirdi ve Gece de yüzmek için evden çıkıp gitti.

''FOÇALILAR BURADA BÜYÜLÜ BİR TAŞ OLDUĞUNU SÖYLERLER''

Gece denize girip bağırarak ağladığı sırada karşısında Özgür'ü buldu. Özgür, Gece'nin yanına oturdu ve sohbet ettiler. Özgür, Gece'y ''Ben 'Dönence' diyorum Karataş'a. Geyik değil bir efsana. Foçalılar burada büyülü bir taş olduğunu söylerler. Eğer basarsan buradan gidemezsin. Gidersen de geri gelirsin. İstesen de gidemiyorsun'' dedi. Gülce de Özgür'e ''Dönence deyince benim aklıma nedense dönme dolap geliyor'' karşılığını verdi.

KARŞISINDA YENİDEN ÖZGÜR'Ü GÖRÜNCE ŞAŞIRDI

Akşam olduğunca Cem ile Gece konuştular. Cem, Gülce için elinden geleni yaptığını ancak Verda'nın ayağı alçıda olduğu için festivale katılamayacağını söyledi. Durumu anlayışla karşılayan Gülce, babasından İstanbul turu sözü aldı. Sabah olduğunda ise Gülce'yi sörf ve yelkenli okuluna Gece getirdi. Orada da karşısında Özgür'ü görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı.

VERDA, CEM'İN ARABASINI YOLUN KENARINDA GÖRDÜ

Sabah uyandığında Gece ve Gülce'yi evde göremeyen Verda, kızlarına telefonla da ulaşamadı. Arabasıyla kızları aramaya çıkacağı sırada Harun ile karşılaştı vee arabayı Harun'un kullanma teklifini kabul etti. Verda ile Harun yola çıktıkları sırada, Verda yolun kenarında eşinin arabasını görünce hemen durdu. Arabanın içince Cem'i göremedi ancak arabada bırakılmış ve kendisine ait olmayan bir kol çantası gördü.

MİRO, GECE VE ÖZGÜR'Ü BİRLİKTE GÖRDÜ

Miro sürpriz yapıp habersiz bir şekilde Gece'yi görmeye gitti ancak karşılaştığı manzara karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Tekne ile denize açılan Gece ile Özgür kenara yanaşığı tekneden inerken Gece dengesini kaybederek Özgür ile yakınlaştı. Miro, Gece ile Özgür'ün  o anlarını gördü. Gece’nin sevgilisinin Foça’ya gelişiyle ikilinin arasında aşılması zor duvarlar oluştu.

GÜLCE EVDEN KAÇIYOR

İnternetten tanıştığı çocukla ile buluşmak için evden Gece'nin çıkmasını bekleyen Gülce, otogara gidip sevgilisi verdiği adrese doğru yola çıktı.

Bu sırada Gece'nin ve Gülce'nin evde olmadığını anlayan Verda, kızlarına ulaşmayınca Cem'i aradı.

Sevgilisiyle buluşan Cem, Verda'nın telefonlarını duymadı.

Gülce ise yolda insanların kendisine temas etmesiyle birlikte strese girdi ve telefonunu düşürdü.

DÖNENCE 1.BÖLÜMÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!