'Dondurmam Gaymak' filmine yoğun ilgi
Erzurum'da düzenlenen '1'inci Dadaş Film Festivali'nde gösterilen ve Türkiye'yi 2007 Oscar yarışmasında temsil edecek olan `Dondurmam Gaymak' filmi yoğun ilgi gördü
Salonu tıka basa dolduran üniversiteli gençler yer bulamadıkları için filmi merdiven boğluğunda oturarak ve ayakta izlerken, gösterime katılan Türk sinemasına damgasını vurmuş sanatçılardan Selda Alkor ve Bulut Aras, sinemaseverlerden büyük alkış aldı.
Londra'da İşletme eğitimi aldıktan sonra, Türk sinemasına 50 yıl hizmet veren babası Cahit Gürpınar'ın Dadaş film şirketini ayakta tutan Nil Gürpınar, Erzurum'da bir ilki gerçekleştirdi. `Babamın vasiyeti ve hayali' dediği Birinci Dadaş Film Festivali'ni düzenleyen Nil Gürpınar, festival çerçevesinde Türk sinemasının önde gelen isimlerini Erzurum'a getirerek sinemaseverlerle buluşturdu. Halit Refiğ, Selda Akkor, Bulut Aras, Şahin Gök, Yüksel Arıcı, Salih Dikişçi ve Yücel Çakmak gibi ünlü isimlerin katıldığı üç gün süren festivalin sonunda Oscar'a aday olan `Dondurmam Gaymak' filmi gösterildi. Türk sinemasının önde gelen sanatçılarından Selda Alkor ile Bulut Aras'ın da katıldığı gösterimde Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'ndeki 500 kişilik Mavi salon yetersiz kalınca gençler filmi merdiven boşluklarına oturarak ve ayakta izledi. 13'üncü Altın Koza Film Festivali'nde `jüri özel ödülü' ve `Halk jürisi' ödüllerini alan, yönetmenliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı filmi çok beğendiğini söyleyen Bulut Aras, "Umarım Oscar alır. Sonuçta sinemacılar olarak biz bir aileyiz. Birimizin başarısı, hepimizin başarısıdır" dedi.
`BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN' ALKOR'U AĞLATTI
Öte yandan festivalde gösterilen ve 41 yıl önce Erzurum'da çekimleri yapılan başrolünü Fikret Hakan'la paylaştığı `Buzlar çözülmeden' filmini izleyen Selda Alkor gözyaşlarını tutamadı. Alkışlar arasında sahneye çıkan Alkor, "O kadar mutluyum ki sizlere anlatamam. Bu filmin üzerinden tam 41 yıl geçti. Ne mutlu bana ki 41 yıl sonra tekrar galasını yaptık. Filmde oynayan, görev alan kişilerden bir çoğu yok artık. Fikret Hakan, Suzan Avcı ve bir de ben kaldım. Eski filmleri seyrederken mezarlıktan geçiyor gibi oluyorum. Ama hiç biri benim için ölmedi. Hepsi filmlerde ve yüreğimde yaşıyor" diye konuştu.