Doğru zamanda doğru coğrafyada olmak
Tatil yalnızca yazın bir hafta süren ve her şey dahil sistemden çıkmayıp tüm gün güneşlenilip kalan vakitlerin de açık büfede geçirildiği bir etkinlik değil. Yılın 12 ayı tatil yapabilir dünyayı doğru zamanda ve uygun fiyata dolaşabilir, bir çok yer keşfedebilirsiniz. Türkiye’nin önde gelen tur operatörlerinden Gazella Turizm’in CEO’su Velit Gazel’in tüyoları size dünyanın kapılarını doğru zamanda açıyor...
Antik dünyanın Eflâtun’dan sonraki en parlak beyni olarak anılan ünlü teolog St. Augustine’e ancak asırlar sonra hak verebildikten sonra, kendisini Yazar Alain de Botton’un bir sözüyle tamamlamak ve böylece bu benzetmeyi bir adım ileri götürmek bana nasip oldu: “Bir kitabı ‘iyi’ yapan şeylerin çoğu, onu kendimiz için doğru zamanda okuyor olmamızdır.” Botton, Seyahat Sanatı adlı kitabında “Seyahat etmenin tehlikelerinden biri, gezip gördüğümüz yerlere yanlış zamanda gitmemizdir. Bir yere dair algılama ve kavrama yetimiz o an için gerekli güce henüz ulaşamadıysa, seyahat sırasında edindiğimiz bilgiler, zinciri olmayan boncuklar misali uçup giden gereksiz bilgiler olup çıkar” der.
Bireysel “doğru anlarımız” çoğu zaman gezgin ruhumuzu besleyen en önemli kararları almamızı sağlasa da, akrep ve yelkovanın pusula ve doğayla ahengi de rotamızın en can alıcı belirleyicilerindendir. Önümüzde 2 yarımküre, 180 paralel ve 360 meridyen seçeneğiyle baş başa kaldığımızda, doğru zamanda yanlış coğrafyayı seçmemek için yerküre kitabının sayfalarını iyi okuyup doğanın diline kulak vermemiz, keşfetmek istediğimiz coğrafyaya haksızlık etmemek ve onu yakından tanımak için çok iyi bir gerekçe.
Üstelik yalnızca doğru zamanda doğru yerde olmak çoğu zaman yetmiyor. Toprağa ayak bastığınız andan itibaren ne yapacağınızı bilmek de zamanlama ve seyahat sanatının en önemli püf noktalarından biri.
Gelin, mevsimlere göre hayallerimizin peşinden nerelere gidebileceğimize kısaca göz atıp bizden önceki kaşif ve düşünürleri onurlandırarak, geleceğe kendimiz ve bizden sonrakiler için birbiri ardına zincirlenen bir Yeryüzü Kitabı bırakalım.
Kış Mevsimi (Aralık, Ocak, Şubat)
Türkiye ve Avrupa’nın soğuk günler geçirdiği bu dönemde Kara Kıta Afrika’nın en etkileyici ülkelerinden Etiyopya ve bozulmamış kabileleri ile bu mevsimde hayvanların da yavrulamasıyla Büyük Göç’ün başlangıcının yaşandığı Tanzanya gezilebilir. Eğlence, lezzetli yemekler, güzel bir doğa ve Kruger Parkı’nda safarinin yaşanabildiği Güney Afrika, her bir bölgesi ayrı bir kültürel zenginlik sunan Hindistan’ın tamamı, Budizm’in her birinde farklı yaşandığı ülkeler Myanmar, Vietnam, Kamboçya ve Tayland ile sonsuz barış ve sevginin hüküm sürdüğü Nepal pusulanızın gösterdiği diğer noktalar olabilir. Rotasını batıya çevirmek isteyen gezginler için ise Aztek ve Maya uygarlıklarının beşiği Meksika, Samba ülkesi Brezilya, Güney Amerika’nın kuzey kıyıları ve Kuzey Amerika’nın güney kıyıları ile Karayiplerin incisi Küba, bu aylarda seyahat açısından en iyi zamanlarını yaşamaktadır. Elbette kışın kışı yaşamak isteyenler için Laponya bölgesi de, son derece eğlenceli ve benzersiz bir seyahat olabilir.
Yaz Mevsimi (Haziran, Temmuz, Ağustos)
Yaz mevsimi kendini gösterdikçe rota Avrupa’nın kuzeyine doğru kaymaya başlar. Hiç batmayan güneşi ile Beyaz Geceler’i yaşayan Moskova ve St. Petersburg, Kelt kültürünü merak eden gezginler için İskoçya, volkanları, buzulları, gayzerleri ile yeryüzünde bir cennet olan İzlanda, uzak seyahatleri sevenler için Avustralya ve Yeni Zelanda, milyonlarca hayvana ev sahipliği yapan Kenya, Gobi Çölü eteklerinde kurulu Moğolistan, deniz, güneş, kum tatilinden farklı bir şeyler deneyimlemek isteyen gezginler için bu mevsimin ideal rotaları.
Sonbahar Mevsimi (Eylül, Ekim, Kasım)
İnka uygarlığının izinde mistik bir yolculuğa çıkmak isteyen gezginler için Peru ve Bolivya’nın en iyi zamanı bu mevsimdir. Avrupa kıtasının güneyi bu kez sonbahar renklerine bürünmüş ve farklı bir manzaralar silsilesi sunmaktadır. Arjantin, Brezilya gibi diğer Güney Amerika ülkeleri büyüleyici ritimleri ve renkleri ile en güzel zamanlarındadır. Fas’ı ilkbahar güneşinde görememiş gezginler bu kez sonbahar güneşinin büyüleyiciliğine kapılabilirler. Kenya, Tanzanya gibi Doğu Afrika ülkeleri Büyük Göç’ün en hareketli zamanlarının etkisiyle bu mevsimde görülebilirler.
Elbette Hindistan, Nepal gibi Hindistan Altkıtası ülkeleri ile Myanmar, Tayland, Vietnam ve Kamboçya gibi Hindiçini ülkeleri de Muson etkisinden çıkarak tüm gizemleri ile gezginleri davet etmeye yeniden başlıyor.
İlkbahar Mevsimi (Mart, Nisan, Mayıs)
Mevsim ortasından itibaren, Avrupa’da başta Güney Fransa, İspanya, İtalya olmak üzere birçok ülke baharın ılık sıcak havasını solumak isteyen gezginler tarafından tercih edilebilir. Güneydoğu Asya ve Hindiçini bölgeleri yavaş yavaş Muson yağmurlarına teslim olmaya başlar. Bu dönemde Asya’nın mistisizmini yaşamak isterseniz kiraz çiçekleri (sakura) mevsiminin devam ettiği Japonya ile gerek mutfağı gerek kültürü ile her zaman farklı olan Çin önerilebilir. Yüzyıllar boyunca İslam dünyasının en önemli şairlerini, bilim adamlarını, ulemalarını akın akın kendisine çekmiş olan bir cazibe merkezi, efsanevi Timurlenk’in memleketi Özbekistan da çok sıcak olmadan keşfedilmesi gereken rotalardan biri. Uçsuz bucaksız çölleri, filmlerde gördüğümüz palmiyeli vahaları, geçit vermez dağları ve çarpıcı Mağribi mimarisi ile Fas da her daim eşsiz kalmayı başarabilen ender ve renkli bir alternatif olarak dikkat çekiyor.