Çukur ile merhameti aşkı gösterdik
Çukur bugün Tohum Otizm Vakfı yararına ‘Sezon Finali Gala Gecesi’ düzenliyor. Müzisyenler şarkılarını oyuncularla seslendirecek. Gecenin geliri vakfa bağışlanacak.
Çukur, sezon finali ile ekranlara gelmeye hazırlanırken bu hikayede ‘ben de olmalıyım’ dedirten ne oldu?
Dilan Çiçek Deniz: Çukur ilk andan itibaren bende çok farklı bir heyecan uyandırdı. Çok sevdim konusunu. Sena karakterini kendime çok yakın buldum. Müthiş bir kadro… Çok önemli oyuncularla aynı seti paylaşıyorum. Çukur bir mahalle hikayesi... Çok buralı, çok bizden bir hikaye.
Perihan Savaş: Öncelikle senaryonun çok iyi olması, oynadığım karakterin ilk defa sert bir karakter olması, benim açımdan oyunculuğumun farklı yönünü ortaya çıkarabileceğimin heyecanı ve kadronun çok iyi olmasıydı. Bütün bunlar seyircinin de gözünden kaçmadı.
Mustafa Kırantepe: Medet’in bu kadar dikkat çekmesinin bence başlıca sebebi Vartolu’ya olan bağlılığı, yalansızlığı, saflığı. Özlemiş bence insanlar bu insani özellikleri taşıyan başka kişilerle karşılaşmayı.
Kubilay Aka: Bence seyirci Celasun’da Çukur’un asi çocuğunu gördü evet, ama bir yandan da merhametini, aşkını, aile sevgisini, sadakatini gördü. Bir insanın her halini görmek, onu tanımak demek bence ve bu yüzden seyirci her hafta evlerine misafir olan tanıdıkları o Celasun’u sevdi.
Çukur dizisi hikayesi ve fenomen karakterleri kadar otizm farkındalığı için Tohum Otizm Vakfı ile yaptığı iş birliği ile de büyük ses getirdi...
Dilan: Otizm hakkında daha çok bilgi edindim, bu farklılıkta eğitimin ne kadar önemli olduğunu anladım fakat en önemlisi güzel ruhlu çocuklarla tanıştım.
Kubilay: Vakıf ziyaretleri yaptık her birimiz elimizden geldiğince. Otizmli çocukların ne kadar özel olduğunu öğrendim.
Mustafa: Otizmi ‘Yağmur Adam’ filminden öğrenmiştim. Bu farklılığı taşıyan kişilerle daha bilinçli ilişki kurmanın temelini attık bu beraberlik ile...