Çocukluk hayâlimi yaşıyorum
İkinci el butiği ‘One More Time’ ile geçen yıl ilk kez iş dünyasına atılan Hande Acar, iş ve özel hayatını anlatıp çocukları Aslan, Masal ve Mavi ile birlikte Şamdan Plus’ın yeni sayısına özel pozlar verdi....
Üniversitede arkadaşları kariyer planları yaparken, Hande Acar çok çocuklu bir ailenin hayalini kuruyordu. Zaten üniversiteden mezun olur olmaz, henüz 22 yaşında ünlü işadamı Erdinç Acar’la nikah masasına oturdu. Ve şimdi birbirinden tatlı üç çocuğun annesi... Geçen yıl bir hayalini daha gerçekleştirdi ve ikinci el butiğini açtı. Kısa sürede ikinci el tutkunlarının en popüler butiklerinden ‘One More Time’ı, anneliğini ve çocuklarını anlattı...
Geçtiğimiz yıl ilk kez iş hayatına atıldınız ve bir butik açtınız, nasıl gidiyor işleriniz? Bu arada ikinci el diyorsunuz ama her şey pırıl pırıl, yepyeni duruyor...
Evet, geçtiğimiz nisan ayında Kavacık Acroft AVM’de bulunan ‘One More Time’ isimli ikinci el butiğimi açtım. Sizin de dediğiniz gibi ürünlerimiz oldukça az kullanılmış, neredeyse sıfır denebilecek kadar temiz kondisyondalar. Vintage ürünlerden daha ziyade dünyaca ünlü markaların son birkaç sene içinde çıkardıkları iddialı parçaları, ilk satıldıkları fiyattan çok daha uygun fiyatlara bulabileceğiniz bir butik. Zevkli parçaların bulunması ve oldukça ekonomik olması nedeniyle, ilgi son derece yüksek. İstanbul dışından müşterilerimize de Instagram aracılığıyla satış yapıyoruz. Satışlardan çok memnunum, eğer her şey istediğim gibi giderse Avrupa yakasında da şube açmayı planlıyorum.
Ürünleri nereden temin ediyorsunuz? Ve en çok rağbet gören parçalar neler?
Butiğimde sezon ayrımı yapılmadan devamlı bir ürün sirkülasyonu var, yani her geldiğinizde değişik şeyler görüyorsunuz. Yakın çevrem başta olmak üzere, Türkiye’nin her yerinden müşterilerimiz satmak istedikleri marka ürünlerini getiriyorlar. Gelen her ürünü sıkı bir eleme ve kalite kontrolden geçirip satışa sunuyoruz. Konsinye olarak çalışıyoruz. Mal sahibi ile beraber belirlediğimiz fiyat üstünden satış yaparak geliri yarı yarıya paylaşıyoruz. Yani her iki taraf içinde kazan-kazan durumu oluşuyor.
Sizin stil sırlarınız neler? Nerelerden, hangi parçaları alırsınız?
Benim stil sırrım, o günkü ruh halime göre giyinmek. Sabah uyandığımda kendimi nasıl hissediyorsam, gideceğim yeri de göz önünde bulundurarak o tarz parçalar seçiyorum. Özellikle siyah, asilliğinden ve zarafetinden dolayı vazgeçemediğim bir renktir. Bir de aksesuar kraliçesi diyebilirim kendime. Kolyelerimi ve bilekliklerimi hiç çıkarmam. Kıyafetlerimi takılarla, çanta ve ayakkabılarla renklendiririm. Değişik ve renkli güneş gözlükleri kullanmayı da çok severim. Alışverişimi genellikle sezon başlarında gittiğim Amerika seyahatlerimde tamamlıyorum. Gece kıyafetlerimi ise haute couture olarak diktiriyorum. En çok ayakkabı ve çantaya özenirim. Balmain, Givenchy ve Alaia favori markalarım...
Üç çocukla birlikte iş yaşamınızı nasıl yürütüyorsunuz, kendinize hiç zaman ayırabiliyor musunuz?
Çok çocuklu olunca, en önemli şey organize yaşamak. Vaktinizi iyi organize edince her şeye yetişebiliyorsunuz. Güne erken başlıyorum. Sabahları Aslan ve Masal’ı okula bırakıp, ardından öğleden sonraya kadar kendi işlerimi hallediyorum. Kick-box yapıyorum, bazı günler kuaföre gidiyorum, arkadaşlarımla buluşup öğle yemeği yiyorum, butiğe uğruyorum derken zaten saat 4-5 oluyor. Sonrasında da eve dönüp yine çocuklarla vakit geçiriyorum. Günler benim için çok dolu dolu ve hızlı geçiyor böylelikle.
Kalabalık bir aile olmayı çok sevdik biz...
Her biri için onları anlatacak birkaç kelime söyler misiniz?
Aslında onlar isimleri ile kendilerini anlatıyorlar. Aslan adı gibi yürekli, aslan gibi bir çocuk. Masal; masal prensesi gibi zarif, Mavi ise ismi gibi rengarenk ve huzur dolu.
Aileye yeni bir üye eklenebilir mi?
Şimdilik bir çocuk daha düşünmüyoruz. Ama hiçbir şey için asla dememek lazım. Birkaç sene sonra ne olacağı hiç belli olmaz. Kalabalık bir aile olmayı çok sevdik biz...
Anneliğin hangi halini seviyorsunuz?
Acar: Anneliğin bana yaşattığı duyguları anlatmaya saatler yetmez. Annelik beni çok daha iyi, duyarlı ve sabırlı bir insan yaptı...
Arka arkaya doğum yapmanıza rağmen çok fitsiniz? Nasıl koruyorsunuz formunuzu?
Hamileliklerimin her birinde inanması zor ama 30’ar kilo almıştım. O kiloları bolca süt vererek ve daha sonra protein ağırlıklı beslenerek verdim. Şimdi gün içinde çok hareketli olduğumdan çok fazla kilo almıyorum. Devam diyet yapamıyorum ama 2-3 kilo aldığımı hissetsem hemen frenliyorum kendimi...
Çocuklarım adaletli bireyler olmalı
Eşinizle çocuklar konusunda nasıl bir iş dağılımınız var?
Erdinç hafta içi yoğun çalıştığı için hafta sonları bizle daha çok zaman geçirebiliyor. Hafta sonları ailece hava güzelse, dışarıda vakit geçirmeyi tercih ediyoruz, örneğin brunch’a gitmeyi severiz ya da evde biz bize oturur çocuklarla oynarız. Zaten beraber olduktan sonra nerede olduğumuzun çok da önemi yok.
Kardeşlerin araları nasıl?
Aslan çok iyi ve sorumluluk sahibi bir ağabey, kardeşlerine sahip çıkıp, onlarla çok güzel ilgileniyor. Masal da Aslan’a inanılmaz düşkün, bazen bizim bile ikna edemediğimiz şeylerde Aslan devreye girince hemen ikna oluyor. Mavi ise en küçük olduğundan ağabey ve ablasına özenip, onlara yetişmek istediği için çok hızlı bir gelişim gösteriyor ve hiç onlardan aşağı kalmıyor. Özellikle ailecek hep beraber olduğumuzda küçük kıskançlık kavgaları da olmuyor değil, anne ve babalarını paylaşamıyorlar. Yani anlayacağınız evimiz çocuk sesleri içinde oldukça kalabalık, kreş gibi bir ev.
Çocuklarınızı yetiştirirken en çok neye önem veriyorsunuz?
Çocuklarımı yetiştirirken öncelikle mutlu, özgüvenleri yüksek, sosyal, vicdanlı ve adaletli bireyler olmalarına önem veriyorum. Çünkü bu özellikleri benimsedikleri zaman yaptıkları her şeyde başarıyı yakalayabileceklerine inanıyorum. İnşallah bizi gururlandıracak, vatana millete hayırlı gençler olurlar.