Gazete Vatan Logo
Magazin"Çocuğun için her şeyi yaparsın!"

"Çocuğun için her şeyi yaparsın!"

Amsterdam’dan İstanbul’a uzanan hüzünlü bir hikayeyi anlatan Kanal D’nin yeni dizisi ‘Evlat Kokusu’nun oyuncuları, “İnsanın çocuğu için yapmayacağı hiçbir şey yoktur” diyor

"Çocuğun için her şeyi yaparsın!"

-Evlat Kokusu’nda canlandırdığınız karakteri anlatır mısınız?

Hande Soral: Zeyno, Hollanda’da yetimhanede büyümüş bir Türk kızı. 5 yıl öncesine kadar hemşirelik yapıyordu fakat aşık olduğu adamdan hamile kaldığını öğrenince hem hayatının en zor hem de umut dolu günlerini yaşamaya başlıyor. Çocuğunu hapishanenin revirinde doğuruyor ve daha evladının kokusuna doyamadan ayrılmak zorunda bırakılıyor. ‘Evlat Kokusu’, masum dünyası, cesareti, inancı ve kararlılığından başka hiçbir şeyi olmayan Zeyno’nun dev bir hanedan ile mücadelesi, Amsterdam’dan İstanbul’a uzanan büyük bir sevgi, nefret, aşk, entrika ve fedakarlık öyküsü…

Murat Han: Cevahir karakteri projemizin kötü karakteri gibi görünse de aslında onun davranışlarının da kendi içinde haklı sebepleri var. Bazı konularda ailesi tarafından haksızlığa uğradığını düşünüyor ve onlardan intikam almaya çalışıyor. Diğer karakterlere göre biraz daha deli dolu, rahatına düşkün, gece hayatını seven bir adam.

Sedef Avcı: Zümrüt, Akbaş Ailesi’nin gelini. Gücü seven bir kadın. Şefkatli, anaç ve prensipli biri... Onun için en önemli şey çocukları ve ailesi.

Haberin Devamı

Yeşim Salkım: Hünkar; güçlü, ailesine bağlı, özellikle küçük kardeşi Aslan ve yeğenleri için her şeyi yapabilecek kadar gözü kara ve sırları olan, zaman zaman sert ve otoriter, zaman zaman şefkatli bir kadın.

Barış Kılıç: Aslan; güçlü bir kişiliğe sahip. Adaletli ve vicdanlı. Aslan’ın en büyük önceliği ailesi ve itibarı. Çocuğunu kurtarmak adına bile verdiği mücadeleyi sonuna kadar dürüstçe yapmaya çalışıyor. Hep mantığı ile hareket ettiği için gerçek aşkın ne olduğunu bilmeden yaşamış.

Anneliğin cefası

-Bu projeyi kabul etme nedenleriniz nelerdir?

H.S: Projeyi okuduğum günden beri aklımda yalnızca Zeyno var. Beni en çok etkileyen Zeyno’nun yolculuğu oldu.

M.H: Ben Amerika’da yaşıyorum. Yaklaşık üç senedir dizi film projesinde yer almamıştım. ‘İyi bir senaryo olsun, keyif alabileceğim bir projede yer alayım’ diye bekliyordum. Ben biraz arızası olan, belki biraz kötü diyebileceğimiz karakterleri canlandırmayı seviyorum.

Haberin Devamı

S.A: Zümrüt benim bugüne kadar oynadığım karakterlerden çok farklı. İlk kabul etme nedenim bu oldu. Güçlü, savaşçı bir kadını canlandırmak beni heyecanlandırdı.

Y.S: Kadrosu ve tabii ki senaryo çok etkiledi. Bence anne olmanın vefası da cefası da anlatılacak.

B.K: ‘Ben bu hikayenin sonunu merak ediyorum’ dedim. İlk motivasyonum bu oldu. Ondan sonra üzerine detaylı bir şekilde baktığım zaman içinde küçük küçük canlı ama çok gerçek hikayelerin olduğunu gördüm ve bu hikayeler herkese dokunacak hikayeler.

Öncelik aile huzuru

- Karakterinizle ortak ya da zıt yanlarınız var mı?

H.S: Zeyno tabii ki benden bir şeyler taşıyor ama yaşadığı dram bambaşka. Hayata ne olursa olsun dört elle sarılması ve savaşçı ruhu belki bana benzeyen tek yanı.

M.H: Açıkçası Cevahir’le birbirimize benziyoruz diyemem.

S.A: Her annenin olduğu gibi benim de hayattaki önceliğim tabii ki çocuğum ve ailemin huzuru. Bu yönden Zümrüt’le benzeşiyoruz. Zıt yönümü sorarsanız, ben o kadar gücü seven ya da onun için yaşayan ve ondan beslenen biri değilim.

Haberin Devamı

Y.S: Ben de normal yaşamımda halayım ve yeğenlerime çok düşkünüm. Ama ailem için Hünkar kadar gözü kara olabilir miyim, yaşamadan bilemiyorum.

B.K: Bir karakteri yarattığınız zaman kendi hayatınız ile illa bir zıt ya da ortak yönleri olmak zorunda değil. Karakter başlı başına çizilmiş yazılmış, kah gerçek hikayesi olan, kah başka hikayelerle desteklenen bir unsur. Yani illa Barış’tan bir parça olmak zorunda değil ama Aslan ve Barış’ın en büyük ortak yanı vicdanları bence.

Zeyno’nun yerinde siz olsaydınız neler yapardınız?

H.S: ‘Söz konusu çocuğun ise, her şeyi yaparsın’ diyor annem. Herhalde anne olsam ben de aynısını yapardım.

Hayatta hiç tek olmak gibi bir isteğiniz oldu mu?

M.H: 1998’den beri yalnız yaşıyorum. Belki de aslında hepimiz tek sayılırız. Etrafımızda ne kadar arkadaşlarımız, ailemiz, eşimiz, dostumuz olsa da her insan yine de tektir diye düşünüyorum. Tabii yalnız yaşamayı sevmekle beraber, çevremle iletişim içinde olmayı da her zaman isterim. Ama insan konusunda bence nicelik değil nitelik önemli.

Haberin Devamı

Çocuğunuz için siz de Aslan gibi her şeyi yapar mısınız?

B.K: Çocuğum olmadan önce ‘İnsanın çocuğu için yapamayacağı hiçbir şey yoktur’ lafını duyardım. O çocuk kucağınıza geldiği andan itibaren bunun ne kadar gerçek bir cümle olduğunu anlıyorsunuz. Durum beni çok etkiliyor tabii ki, aynı yaşlarda benim de iki tane çocuğum var. Dolayısı ile aynı olay benim başıma gelse tabii ki gözümü kırpmadan yapacağım pek çok hamle var. Herkesin evladı kendisi için çok değerli.

İki farklı karakterde kardeşiniz olsa aralarında bir ayrım yapar mıydınız?

Y.S: Bilemiyorum ama mutlaka zıtlıklar olacaktır kardeşler arasında. Hayat böyle bir şey. Başıma gelmeden konuşamam. Zor bir karar.