Bu adamı yaşamak çok zordu
1994 yılında Amerika’da izlenme rekorları kıran ‘O.J. Simpson’ davası ‘The People V. O. J. Simpson: American Crime Story’ adıyla dizi olarak yayınlanıyor. Amerika ile aynı anda FOXCRIME ekranlarında Türkiye’de vizyona giren dizide, karısını öldürmekten yargılanan eski futbolcu O. J. Simpson’ı canlandıran Oscar ödüllü oyuncu Cuba Gooding, “Bu adamı yaşamak çok zordu. Onu ruhumdan atmak biraz zaman aldı” diyor
- Senaryo size geldiğinde ne hissettiniz?
Cuba Gooding, Jr.: Bu proje bana geldiğinde ve senaryoyu okuduğumda aklım başımdan gitti.
- Sizce bu dizi, polis barbarlığı hakkındaki mevcut konuşmalara ne ekler?
C.G.: Sanırım biz bir şeyler yaptık. Ne kadar yaptık bilmiyorum ama bir yol kat ettik. Bu gibi filmler böyle diyalogları başlatmak için önemlidir. ‘Straight Outta Compton’ filmini izledim ve ‘Fuck the Police’ isimli şarkıda herkesin ayakta olduğu sahneyi ve “Polis memurları konusunda şiddeti destekliyorsunuz” dediklerini hatırlıyorum. İlginç bir cümle ve gerçekleşmeydi. Şarkı söyleyen insanlar hayal kırıklarını vahşi bir eylemde bulunmadan dile getirmişlerdi. Bu da filmin başarısıydı zaten.
- Karakterinize nasıl çalıştınız? Hakkında ne öğrendiniz?
C.G.: Her gün video çeken bir videografikerimiz var ve mahkeme salonunda çektiğimiz sahneleri izliyoruz. En gösterişli ve karizmatik olduğumda o anı tasvirim için yakalamaya çalışıyorum.
- Bazen bazı oyuncuların rollerini canlandırırken yargılanmayı sevmediklerini duyuyoruz. Bunun zorluğu nedir?
C.G.: Ben miyim bu?
- Evet. Size göre burada zor olan nedir?
C.G.: Bazı şeyleri değerlendirirsem, inanmadığım için bazı nüansları kaçırabilirim. Kendimi bırakmam gerek. Bu senaryoyu okurken suçluluk ve masumiyet fikirleri gitti geldi. Bunların hepsi çok ilginçti. İnsanların Cuba Gooding’in ne olduğunu bilmelerini istemiyorum. Ayrıca, benim performansımı izlemelerini de.
- O.J ile tanıştınız mı? Onunla tanışmayı istediniz mi?
C.G.: Gün sonunda yaptım. Öldüğünde onun beynini kesip parçalara ayırsalardı CTE’yi, sarsıntı sendromunu bulacaklarına inanıyordum. Profesyonel bir atlet olarak kayıtlarını incelediğinizde müthiş rakamlara ulaşıyorsunuz.
Kendini kontrol edemediğini biliyor
- Davanın sonucu O.J.’yi temize çıkarmak için yeterli midir sizce?
C.G.: Yeterli midir bilmiyorum. Tekrar söylüyorum bunun suç işlemenin onun motivasyonunu arttırdığını söyleyemem ya da başka şeyleri tanıyacak bir motivasyon vereceğini. Çünkü bu kişiler için bir şeyler yanlış gider. Belki bu onu temize çıkarır. Kendisi, kendini kontrol edemediğini biliyor.
- Bu rolü kabul ettikten sonra O.J ile tanışırken herhangi bir baştan çıkarma oldu mu?
C.G.: Hayır. Komiktir çünkü birisi önceden bana “Eğer sizinle bugün tanışmak isterse onunla tanışır mıydınız?” diye sorsa ‘Evet’ derim. Çünkü rolüm kilitlenir.
- Onu oynarken kontaminasyon riski var mıdır?
C.G.: Hergün. Bazı kitaplar ve eşyalar vardır bana verilen. Hiç kimsenin son fikrini istemedim. Ben bir karakteri oluştururken, ona fiziksel bir bakış katarım. Bu sayede yüzünde, saçlarında, yürüyüşünde, tavırları, kendini nasıl tuttuğu ve iç mental durumu üzerine çalışırım.
- Gördüğümüzün çoğu O.J’ydi. Bunun onun suçlu ya da masum oluşuyla değil, tepkileriyle ilgili olduğunu söylemiştiniz. Ne yaptığını ya da neyi yapmadığını düşünmeniz lazım. İşte bu, reaksiyonu harekete geçirecektir.
C.G.: Hangi reaksiyonlar bilmiyorum ama ne yaptığı tartışılır. Bu reaksiyonlar suçlu oluşundan geliyor. Eğer yapmamış olsaydı bu tepkileri hayal kırıklığından, kendi hayatına neler yaptığından ve karısını kaybedişinden geliyor olacaktı.
O.J. SIMPSON KİMDİR?
O.J. Simpson, 12 Haziran 1994 tarihinde Los Angeles’ta eski karısı ve karısının sevgilisini öldürmekten yargılanmaya başladı. Cinayetten sonra arabayla kaçışından itibaren herkes 9 ay boyunca davaya kilitlendi. Tüm delillere rağmen Simpson, büyük bir servet ödeyerek davayı ‘ırkçılık’a yönlendirdi ve suçsuzluğu açıklandı.
Çok kafa patlattım
- O.J’i oynamak nasıldı? Neler hissettirdi?
Çok acımasız. Bu, duygusal anlamda oluşturduğum en zor karakter olabilir. Bunun için çok kafa patlattım. Karakteri en uzun yaşadığım dört aydır. Altı ay boyunca bu adamı yaşamak çok zordu ve ondan kurtulmak, onu ruhumdan atmak biraz zaman aldı.
- Bu rolde çok fazla baskı olduğu için yalnızca diğerlerinin üstündeki baskıyı hayal edebiliyorum. Kendi oyuncu arkadaşlarınızı ve diğerlerini filme çekmek hakkında neler söyleyebilirsiniz?
C.G.: Evet. John Travolta benim favorimdir. Gerçekten öyle. Courtney B. Vance, Sarah Paulson, David Schwimmer, Nathan Lane vb… Bu liste böyle uzar gider. Selma Blair gibi kişilerin oyuncu listesine nasıl girip çıktıkları ve beni görüdüklerinde bana nasıl davrandıkları ilginçtir. Seyahate çıkmak istiyordum.
- Neden John senin başrolü paylaşan favori oyuncun?
C.G.: Çünkü kendisi tek kelimeyle mükemmel. Her gün kendisinin ve Micheal Jackson’un ne kadar yakın olduklarını anlatıyor. Michael onu arayıp ‘Sana bir şarkı yazdım’ diyor. ‘Ne?’ dedim. Bize resimleri gösterdi.