’Bowie’ye benim tasarımlarım yakıştı’
Ünlü Japon modacı Kansai Yamamoto, David Bowie’nin ikonik kıyafetlerini tasarlamış isim... Bowie sergisini gezerken en çok Yamamoto’nun kıyafetleri beni büyülemişti. Tasarımcı Türkiye ve Japonya arasında kurulan diplomatik ilişkilerin 90. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde İstanbul’daydı ve sorularımızı yanıtladı
Türkiye’de ilgi ile karşılaşacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Evet ilginin olacağını bekliyordum. Beni buraya davet eden Türkler çok bilindiğimi tahmin etmemişlerdir ama ben tahmin ediyordum. Nasıl bir şov gerçekleşeceğini de kimse tahmin etmiyordu.
Defile İstanbul temalıydı... Nasıl bir hazırlanma süreci üstlendiniz?
En başta yaptığımız bütçe hazırlamaktı. Özel firmalara 50’ye aşkın mektup yazdım. Yaratıcılık değil para desteği almak başlangıç olarak en önemlisidir. Makeup değil makedown bir hazırlanma düşündüm. Bunun anlamını açmak istiyorum. Eski surat boyama tekniğine makedown diyorum. İstanbul’da iki ayrı mekanda şov yapmak benim için yeni bir şeydi.
- ’Lady Gaga’yı hiç tanımıyordum’
Bowie’ye tasarladığınız kıyafetler ilham verici...
David Bowie hayatı boyunca bir sürü tasarımcının kıyafetini giydi. Dürüst olmak gerekirse en çok benim tasarımlarımın ona yakıştığını düşünüyorum. O batı ben ise doğudan gelen bir insanım. Yakın olmamızı sağlayan tamamen sanatımızı ifade ediş şeklimizden kaynaklı. Hedeflediğimiz yönler farklı olduğu için acayip bir kimyasal oluşumumuz vardı.
Yeni nesil de beğendiğiniz sanatçılar kimler?
Lady Gaga ile çalıştım. Lady Gaga’nın grubu bizim yaptığımız şovları görmüş ve çalışmak istemiş. Ben bu bağlantı olana kadar tanımıyordum Lady Gaga’yı, David Bowie’yi de tanımıyordum ilk çalışmaya başladığımızda. Ama şimdi Google var hemen araştırma yapılabiliyor.
Bu sanatçıların kariyerine de etkili misiniz?
Bu tarz sanatçıların çoğu Amerika’dadır. Birbirleri ile de bağlantıları vardır. Mesela Mick Jagger, Tokyo’ya gelirken bana da uğraması gerektiği tembihlerler. O yüzden karşılıklı bir etkileşim yaşıyoruz hepimiz. Benim için görmek daha kuvvetli.
- ’Moda artık daha ulaşılabilir oldu’
Tasarımlarınız geçmişe nazaran daha mı sadeleşti?
Hiç değişmediğimi düşünüyorum aslında sadece yaşlandım. Tasarım politikaları değişti. Artık moda daha ulaşılabilir.
Türkiye’de nasıl kadın ve adamlarla karşılaştınız?
Nişantaşı ve Kanyon’daki kadınları çok beğendim. Kanyon’da bir kadın gördüm New York ve Paris’te gördüğüm kadınlarla aynı güzellikteydi. Fotoğrafını çekmek istedim ama izin vermedi. Giyinme konusunda çok yüksek yeteneğe sahipti. Türk olarak Hüseyin Çağlayan, Deniz Berdan, Gönül Paksoy beğendiğim modacılar arasında.
- ’Kaybetseniz bile istediğinizi yapın’
1967’den beri bu mesleği yapıyorsunuz. Üretebilir olmanızı sağlayan nedir?
Yeni doğan güneşi izlemek için erkenden kalkmak, seyahat beni besler. Dünyada tasarımın en üst düzeyde olan ülkelerine gittim. Oradakileri ne kadar etkilemiş olduğumu gördüm. Artık gittiğim yerdeki insanlar ile de ilişkilerimi sürdürmek istiyorum.
Gençlere en büyük tavsiyeniz nedir?
İstediklerinizi yapın. Tokyo’da yürüyordum ve bir reklam panosu görmüştüm. Bir yarışma vardı. Kazananı Paris’e gönderiyorlardı. Başvurdum ve sorulan soruya yanlış cevap verdim. Kazanamadım. Yapmak istiyorsan yapacaksın, sonunda kaybetsen bile...