Billur Kalkavan hayatını kaybetti!
Bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden 59 yaşındaki Billur Kalkavan tedavi gördüğü hastane hayatını kaybetti.

Hamdi Alkan, geçtiğimiz mayıs ayında yakın dostlarından Billur Kalkavan'ı Bodrum'daki evinde ziyaret etmiş, ünlü oyuncunun bir süredir kanser ile mücadele ettiği ortaya çıkmıştı. Ara ara sosyal medya hesabından takipçilerini bilgilendiren Billur Kalkavan'dan acı haber geldi.

Ünlü Oyuncu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Haberi doğrulayan Hamdi Alkan "Maalesef kaybettik. Daha fazla direnemedi. Çok üzgünüm. Çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdı" dedi.

'KORONAYA MÜTEŞEKKİRİM'
Billur Kalkavan, hastalığının gördüğü koronavirüs tedavisi sonrası teşhis edildiğini söylemişti: “Ocak ayında COVID olmuştum. Ayakta atlattım. Ama sonrasında nefesimde bir sıkıntı oldu. Nefes alırken içim sıkışıyordu. Oysa ben sigara bile içmem. Hatta nezle dahi olmazdım.

‘COVID hasar bırakıyor’ diyorlardı, ben de öyle sandım. Doktora gittim ve bir Film çekildi. Süreç öyle başladı. Ameliyat yerine kemoterapiyi uygun gördüler. Şimdi üçüncü kemoterapiyi alacağım. Tedavi sürecim çok iyi gidiyor. Bir anlamda koronaya müteşekkirim, hastalanmasam belki de kanseri çok daha geç fark edecektik. Ama bu benim için yeniden doğuş. Yeni bir başlangıç. Kendimi doktorlarıma emanet ettim. İnsanlara da tavsiyem, internete girip bakmasınlar, hekimlere güvensinler.”

Billur Kalkavan'ın ani vefatı sanatçı dostlarını yasa boğdu. Ünlü isimler duygularını sosyal medyada dile getirdi.

TUBA BÜYÜKÜSTÜN
Eğer Billur Kalkavan'ı hiç tanımadıysanız... Sadece yanında olmak bile eğitirdi insanı mesela ne görürdünüz onda biliyor musunuz; Elinde olmayanlar için şikayet etmek yerine olanlar için şükretmeyi.. Kimsenin arkasından konuşmamayı, saygısızlık yapmadan açık sözlü, dürüst olmayı. Sevdiklerinle olduğun anı yaşamayı. Olduğun halinde saklanmadan gerçek olabilmeyi. Meraklı olmayı, hayatın bilgilerine aç olmayı ve o bilgileri başkalarıyla paylaşabilmeyi. Hata yaptığını kabul etmenin büyük bir özgürlük olduğunu. Zenginliğin parayla alakası olmadığını, hayvanlarla da saatlerce sohbet edilip hal hatır sorulabileceğini.. Sevgi ve muhabbetin bu hayatın çarkı olduğunu.. Ve aklıma gelmeyen bir sürü şey daha..

DOĞA RUTKAY
Kişiliğinden hiç vazgeçmeyen, olduğu gibi kalabilmenin en önde gidenlerindendi Billur. Ona göre, buna göre, şuna göre şekil değiştirdiğini hiç bilmem. Dobra dobra dolaşan, kedisi köpeğiyle hayatını zenginleştiren sağlam bir Cumhuriyet kadınıydı. Neşeli, sivri diliyle hemen fikrindekini masaya döken bir kadındı. Kendinden hiç şaşmadı! Pusulası hep sevgiden, mertlikten yanaydı. İyi kadındı Billur, çok iyi insandı. Çocukları getiremeden sana çekip gittin, özür dilerim Billur.

HAMDİ ALKAN
Çok üzgünüm... Işıklar içinde uyu canım Billur...

YONCA EVCİMİK
Canım Billur... Benim çocukluk, hovardalık arkadaşım... Yüzü gibi kalbi de güzel merhametli, güçlü, karakterli arkadaşım... Mekanın cennet olsun.

HATİCE
Her haliyle güzel kadın. Çok üzüldüm çok... Mekanın cennet olsun… Sürekli konuşuyorduk, 'daha iyi olacağım' diyordu ama veda etti biz sevenlerine… Huzur içinde yat...

ŞAHAN GÖKBAKAR
Mekanın cennet olsun. Canım Billur... Seni çok seviyoruz.

BERNA LAÇİN
Ahhhhh Billurum ahhhh, #billurkalkavanDobra, dürüst, mert , ahlaklı, cesur, sevgi dolu, ne güzel bir ruhsun sen; devrim daim olsun arkadaşım.

ARMAĞAN ÇAĞLAYAN
Ahhhhhh Billur…. Ahhhhhh… Yattığın yer incitmesin… Ben Billur Hanım dediğim zaman, bana çok kızardı… Billur de bana derdi… Nurlarda uyu Billur …

AYŞE ÖZYILMAZEL
Kendi gibi olmayı seçmiş, cesur, farklı, dobra, hayvansever, kural dışı, kalp sesine dikkat kesilmiş güzel ruh hoşçakal.

EBRU DESTAN
Canım Billurum, yüreği güzel arkadaşım öyle üzgünüm ki... Mekanın cennet olsun. Hayat geçiyor üstümüzden...

BİLLUR KALKAVAN KİMDİR?
Billur Kalkavan, 2 Kasım 1962 tarihinde doğdu Liseyi Amerika'da tamamladıktan sonra UCLA Üniversitesi'nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli "Ayrı Dünyalar adlı" filmde, Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğa hayat verdi.

1980'li yıllardan itibaren tiyatroya ağırlık verdi. 2011 senesinde ise reklam projesinde yer aldı. 2011 yılında HTV kanalında bir program yaptı.

2012'de ise TV8’de Kenya'da yapılan Trophy Türk adlı yarışma programında yarışmacı olarak yer aldı. Billur Kalkavan, uzun süredir Buğra Bahadırlı ile birlikteydi.

'ZENGİN ÇOCUĞU OLMAK ZOR BİR ŞEY'
Armatör bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Billur Kalkavan, çocukluk yıllarını ve ailesini konuk olduğu programda anlatmıştı: “Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela ‘baba ben sınıfta kaldım’ desem ‘seneye geçersin’ derdi. Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi.

Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü…

Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…

SINIFTA KALDIM BABAM BİR ŞEY DEMEDİ!
Liseye giderken kaldım, babam bir şey demedi. Amerika’ya gittim orada bitirdim. Çünkü sevmiyordum okula gitmeyi. Ben hiçbir zaman okula gitmeyi sevmedim. Evde o kadar çok şey öğretiliyordu ki bir de okula gidip bir şeyler öğrenmekten sıkılıyordum.

Okul hayatım boyunca çok tacize uğradım. Fiziksel, sözsel her türlü tacize uğradım. Çünkü 3 bin kişiydi Maarif Koleji (Kadıköy Anadolu Lisesi) o zaman bir tek ben sarışındım. Sınıfa doluşuyorlardı beni görebilmek için teneffüslerde dışarı çıkamıyordum, korkuyordum.

ASIL ARMATÖR DEDEMDİR
Bizim ailenin zenginliği dedemden gelir. Babama ‘armatör’ diyorlar ama asıl armatör dedemdir. Dedem İstanbul’a gelip Fatih’e yerleşmiş sonra Beylerbeyi’ndeki o yalıyı almış. Hatta babam derdi ki ’16 bin liraya almış’ şimdi herhalde yüzlerce milyon dolar ediyor. Ailede okuyan tek adam babam…

Babam, dedemden kalan parayla hayatını sürdürdü. Çok para çaldırdı, kaptırdı! Bir sürü şirketi vardı hep başkalarına devretti. Vergi rekortmenleri listesinde olan bir adamdı babam. Tabii hazıra dağ dayanmıyor… Kendi gibi arkadaşları vardı, hayatı seven adamlardı. Zengin çocuğu olmak zor bir şey, hırs olmuyor insanda. Bende de hırs yoktur, ‘olmuyorsa olmaz’ işim olursa yaparım olmazsa da umursamam.

Ben de hayatı yaşamayı seviyorum. Görüntü olarak anneme, karakter olarak babama benziyorum. Tek farkım sorumlu biriyim. Babamın iflas ettiği zamanı ben bilmiyorum onu annem bilir. Büyük bir zenginin parasız kalması bir fakirin yaşamı gibi değil.

‘Ihlamurlar Altında’ dizisinde bizim aile iflas ediyordu beni Gaziosmanpaşa’da bir gecekonduya koydular. Dedim ki ‘olmaz, mantık dışı’ tamam halk seviyor öyle ajitasyonu ama zenginin iflasını ben çok iyi biliyorum büyük bir yalından küçük bir yalıya taşınırsın. Zengin adam gidip iflas edince Gaziosmanpaşa’da yaşamıyor. Küçümsediğim için söylemiyorum kimse yanlış anlamasın ama öyle değil o işler. Daha küçültürsün hayatını… O dönem sözümü geçirememiştim ama Gaziosmanpaşa’da da güzel zaman geçirmiştim. Benim hayattaki ana amacım keyif almaktır.

Ben her zaman özgürlüğü seçtim, evime haciz de geldi borçlandım da…. Bir sürü hayalim var birçok şey yapak istiyorum. Ev temizlemeye bayılıyorum. Ayda bir temizlik için birisi gelir onun dışında temizliğimi kendim yapıyorum. Sekiz kedimiz var onların yemekleriyle başlıyorum, evi sil, süpür, Yemek yap bu şekilde geçiyor zaman…