Beklenen filmin polemikleri
New York'ta Beş Minare filmi, Amerikan filmi gibi başladı, Yeşilçam filmi gibi bitti!
04.11.2010 - 04:14 | | Özlem ÜLKÜ / VATAN
Mahsun Kırmızıgül’ün “New York’ta Beş Minare” filminin galasına katılan ünlüler dün twitter’da görüşlerini açıkladı. İşte ünlülerin değerlendirmeleri:
Mantık hatası vardı
- Ömür Gedik (Sinema eleştirmeni): Film Amerikan polisiye filmleri gibi başlıyor. Halbuki biz Amerikan filmlerinde o sahnelerin alasını görüyoruz. Mahsun’un filmde FBI ayağını çok iyi işleyemediğini düşünüyorum, mantık hataları var.
Alkışlamak gerekir
- Ayten Gökçer (Oyuncu): Mahsun’un yaptığı iş küçümsenemeyeceği gibi alkışlanması gereken önemli bir iş. Büyük risklere, borçlara girerek bu işi yapmıştır. Karşılığında gayet güzel bir iş çıkarmış.
Çok aksiyon rahatsız etti
- Nazlı Ilıcak (gazeteci-yazar): Filmde ABD’deki İslam düşmanlığı, İslam’ın teröre karşı olduğu motifi işleniyor. İslamofobiye karşı hoşgörülü İslam anlatılıyor. Ve kan davası. Aksiyon ve şiddet sahneleri beni rahatsız etti. Filmin ortalarında biraz fazla uzatmışlar diye düşündüm ama birden toparladı.
Mesaj manyağı yapmam
- Cüneyt Özdemir: Bir film mesaj manyağı yapmak üzere yola çıkıyorsa ben yokum arkadaş. Bırak sen verme mesajı da ben alayım. En azından alıyormuş gibi yapayım..
Profesyonellere bıraksın!
- Gülben Ergen: Filmde beğenmediğim, hatalı bulduğum şeyler yok muydu? Vardı. Aksiyon sahneleri dünya standartlarındaydı. Zikir sahneleri çok iyiydi, Ayasofya ve Sultanahmet Camileri muhteşemdi. Mahsun üçüncü filmiyle çok iyi bir yönetmen olduğunu ispatladı ama senaryolarını mutlaka bir profesyonelin ellerine bırakmalıdır. Haluk Bilginer muhteşem İngilizcesi’nin yanında Bitlis şivesinde çok sertti. Benim bildiğim Bitlisliler Arap aksanıyla konuşmaz.
Bitlis kısmı etkileyici
- Yüksel Aytuğ (TV eleştirmeni): Güneşi Gördüm ve Beyaz Melek filmlerini daha çok beğenmiştim. Bu film bol patlamalı, atlamalı, kaçmalı olarak başladı. ‘Zor Ölüm’ gibi başladı, ‘Senede Bir Gün’ gibi bitti. Mahsun keşke derdini Beyaz Melek’de olduğu gibi kulağımıza hafifçe fısıldasaydı. Çünkü ben her Hollywood filminde görmekten usandığım New York kısmını değil, filmin Bitlis kısmını sevdim.
Haberin Devamı