Ayşe Arman’la Bodrum keyfi

Bodrum demek; her sabah maviye uyanmak, gün boyu çıplak ayaklarla dolaşmak, tuzlu saçların rüzgarda dans ederken gülümsemek ve hayata toz pembe bakmak demek... Ayşe Arman da yıllar önce kalbini ve aklını Bodrum’a kaptıranlardan… Yıllarca Yeşil Yurtlular Sitesi’nde ev kiralayıp yazlarını burada geçiren Ayşe, arkadaşı Seden Mahmutoğlu’nun ona önerdiği evi gördüğü an aşık olmuş. Ortakent’teki evi BoomRoom’cu mimarlar Nükhet Boz ve Elmon Pekmez iki günde dekore edince bambaşka bir atmosfere kavuşmuş. Cam cepheleriyle denize açılan evi, Kaliforniya evine dönüştüren bahçelerine de Babil Peyzaj’dan Sanem Özparpucu’nun eli değmiş. Eve adım attığınızda açık renkleri, yalın çizgisiyle bir Kuzey Avrupalı karşılıyor bizi. Keskin mimari hatlar, geometrik şekil, bahçeden manzaraya ortak olan kaktüsler ve içerdeki şık detaylar, Kaliforniya stilini Bodrum’a taşıyor.

‘Boom Room’un oda konsepti

Cam cepheleri, taş ve metal konstrüksiyonuyla manzaraya açılan bir yamaçta konumlanan ev Ayşe Arman’ın tam da hayalindeki gibi olunca hemen satın almak istemiş. “Ben eve bayıldım. En çok da Ömer’in sevmesini sevdim! Onunla birlikte aldık, bunu da romantik buldum, tapuya birlikte gittik, o yarısını ödemese ben asla alamazdım! Alya da sevdi, favori sitesi Yeşil Yurtlular sitesine yakın olduğu için de çok mutlu oldu. Son beş yıldır orada ev kiralıyorduk, haftada birkaç gün onu götüreceğime söz verdim. Ev güzeldi ama bir takım değişiklikler istedim. Bunun da ışık hızıyla olmasını istedim! O yüzden de Boom Room’cu kızları aradım: Nükhet Boz ve Elmon Pekmez. Onlarla daha önce Kemer’deki evimizin bahçesini yaptık, ne kadar pratik ve zevkli olduklarını biliyorum. Oda bazında çalışıyorlar. İşte onlar, bu tanımın içinde sana bir oda tasarlıyorlar. Sen de bitmiş odaya gidiyorsun, çığlıklar atıyorsun… Boom Room konsepti işte bu.

Yarım bıraktığım işleri tamamladım

Ayşe Arman yeni evinin hikayesini heyecanla anlatmaya başlıyor. İlk cümlesi “Sonunda ben de Bodrumlu oldum” Biz de bu tutkuya ortak oluyoruz. “Yıllardır Bodrum’da ev almak istiyordum. Ama sevgilim beni hep vazgeçiriyordu. ‘İstediğin evi kirala, niye senede sadece iki ay gideceğin bir yere o kadar para bağlayacaksın!’ Yıllarca, elime ne zaman para geçse, beni hep İstanbul’da bir şeyler almam için teşvik etti.

Ama sonunda bir gün geldi, ‘Yetti be!’ dedim, ‘Seni dinlemeyeceğim, borç harç Bodrum’da ev alacağım!’ Nedense bu sene, yarım bıraktığım işleri ve hayata geçirmek istediğim hayalleri gerçekleştirme senesi oldu benim için. 28 yıl sonra okulumu bitirdim, kendime blog açtım ve bu gazla Bodrum’da ev bakmaya başladım. Bize hiç uymayan birkaç ev gördükten sonra, tam umutsuzluğa kapılmaya başlamıştım ki karşıma Seden Mahmutoğlu çıktı! Seden, emlakçı filan değil, falcı! ‘Bir ev var. Ben seni biraz yazılarından tanıyorsam sana uyacak bir yer’ dedi. Haklı çıktı, ilk görüşte aşk!”

Damda hayaller kuracağız

Ayşe Arman için ev hiç bitmeyen bir proje. O kadar heyecanlı ki sürekli yeni fikirler geliştiriyor. Son icadı dam-bar! “Adana’da evlerin damları yazları hayat alanıdır, serin serin yatar insanlar… Ben de Adanalıyım, severim dam muhabbetini! Damda manzara yıkılıyor! Bir taht-yatak koyacağız. Yandan da beyaz perdeleri uçuşacak. Alya soruyor, ‘Orası hayal yatağımızı mı olacak…’ diye, ‘Evet’ diyorum, Bodrum evin damında hayal kuracağız...”