Ata Demirer'den bomba açıklama: Özge ile yeniden...
Ata Demirer, komik veteriner 'Niyazi Gül'ün macerasını anlatan 'Niyazi Gül Dört Nala' filminin İzmir'deki setinde konuştu: Filmde birçok hayvan var. Seti onlara göre kuruyoruz. Çalışması en zor hayvan ise bukalemun. Yaşayıp yaşamadığı belli değil!
Ata Demirer'in yeni filmi 'Niyazi Gül Dört Nala'nın çekimleri, İzmir'in Seferihisar ilçesinde devam ediyor. Filmde; 'Korsan TV' programında doğan veteriner 'Niyazi Gül' karakterine bir kez daha hayat veren Demirer, GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı. Ünlü komedyen, kısa süre önce yollarını ayırdığı eşiÖzge Borak ile yakında romantik bir kış filmi çekeceklerini açıkladı...
Hayvanlara söz geçmiyor
'Niyazi Gül' tanıdığımız bir karakter ama ilk kez beyazperdede... Bizi nasıl bir film bekliyor?
Bu, ilk kış filmimiz... Filmde, hayatın içine giriyoruz. 'Korsan TV' programımda 'Necip İncesaz' ve 'Niyazi Gül' karakterleri vardı. 'Niyazi Gül'ün filmini yapmak uzun yıllardır istediğim bir şeydi. Yönetmenimiz Hakan Algül'le oturup konuştuk. Bu karakter bana çok uğurlu gelmişti. 'Korsan TV'yi ayakta tutan bir karakterdi. Bir uzun metrajlı filmi hak etmişti bence. Karakter komedisi yapıyormuş gibi görünebiliriz ama bizim derdimiz, daha kolektif bir hikaye anlatmak.
Filmde hayvanlar da oynuyor. Bu durum sizi zorluyor mu?
At, kuş, papağan, iguana, bukalemun, köpek; daha pek çok çeşit hayvan var filmimizde. Aslında biz hayvanlara göre oynuyoruz. Hindi, o gün çalışmak istemiyorsa oynatmıyoruz. (Gülüyor) Kesinlikle hayvanlara hiçbir kaprisimiz, sözümüz geçmiyor. Hayvanlar nasıl istiyorsa, set ona göre kuruluyor. Gerçekten bu sette hayvanlar ne derse, o oluyor. Bunu filmde de hissedeceksiniz. Sette, Orman Bakanlığı'ndan gelen veterinerlerimiz var.
Çalışması en zor hayvan hangisi?
Bukalemun... Yaşayıp yaşamadığı bile belli değil!
Hayvanlarla aranız nasıl?
Çok severim; hayatım hayvanlarla geçti. Üç köpeğim var, güvercinlerim var. Kuşlar konusunda epey detaylı bilgim vardır.
Hep kendi yazdığınız senaryolarda oynadınız. Bu, özel bir tercih mi?
Evet, hep kendi yazdığım senaryolar içinde yer almayı tercih ettim. Bu filmde dört kişilik bir grup kurduk. Vedat Özdemiroğlu, Cihan Ceylan, Övünç Ersöz ve ben birlikte yazdık senaryoyu. O açıdan da benim için çok eğlenceli bir şey oldu. Çünkü ben bunu özellikle istedim. Bazen toplu çalışmak iyidir. Senaryo kısmında genç arkadaşlardan da destek aldık. Filmin hikayesi bana ait ama senaryoda dört kişinin imzası var. Deneysel bir şey oldu.
Canım istedi yaptım
Filmlerinizde kemik bir kadroyla çalışıyorsunuz. Bu, avantaj mı?
Şebnem (Bozoklu), Demet (Akbağ) Levent Abi (Ülgen); hepsi çok iyi insanlar. Sette çok eğleniyoruz. Aynı insanlarla çalışma durumu, seyircinin tepkisine göre değişir. Ama oyuncu için bir avantajdır.
'Niyazi Gül' de, 'Eyyvah Eyvah' gibi bir seri olabilir mi? Bu, seyircinin tepkisine bağlı. Onu bilemiyorum; canım yapmak istedi yaptım. Bir sonraki film bu olmayabilir. Filmimizi hem biz eğlenelim, hem de herkes eğlensin diye yapıyoruz. Biz eğlenirsek, herkes eğlenir. Seyirci sevecek mi göreceğiz.
Filmi Seferhisar'da çekmenizin özel bir nedeni var mı?
İzmir'e yakışan bir filmdi bu. İzmir- Bademler Köyü'nde daha önce 'Yılanların Öcü' ve 'Susuz Yaz' filmleri çekilmiş. Çok acayip bir köy; ilk tiyatrosu olan köymüş.
Diyete devam ediyor musunuz?
Maalesef bu yoğun çalışma temposunda diyet yapamıyorum. Ama kilom aynı. Tabii ki yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum.
Özge Hanım'la (Borak) bir film yapmayı planlıyordunuz. Boşanmanızın ardından iptal mi oldu?
Bundan sonra da birlikte çalışabiliriz tabii ki. Bizim, Bursa'da bir film çekme hayalimiz var. Önümüzdeki kış onu yapacağız inşallah. Bir kış filmi zaten... Romantik olacak. Özge ile bu film üzerine çok kafa patlattık. Özel bir iş yapacağız. Zaten ikimizin ortak fikriydi.