Aşkın Nur Yengi: Harun erken ve kırgın gitti
NTV Ana Haber spikeri Seda Öğretir, pop müziğin özel yorumcularından Aşkın Nur Yengi ile bir araya geldi. İkili 90'ların müziğinden, Sezen Aksu'dan, Harun Kolçak'tan, yeni projelerden, aşktan ve hayattan konuştu.
"Aşk'tan Olsa Gerek" isimli mini albümünün gidişatından memnun olan Aşkın Nur Yengi, 90'lardaki müzik anlayışı ve şimdinin müziğiyle ilgili şunları söyledi: "90'ların lezzetlerini arıyoruz ama sektör bu konuda biraz acımasız hale geldi. Dolayısıyla sadece kendi müzikal tatminlerimizi gerçekleştiriyoruz onun dışında teslim ediyoruz, devamı Allah'a kalmış ve dinleyene kalmış diyoruz. 3.5 milyon tirajların yaşandığı günlerden bu yana bakarsak o anlamda kalbimiz sektöre biraz kırgın. 70'ler bir dönemdi, 80'ler bir dönemdi, 90'lar bir dönem... Şimdiki dönem, 2000'li yıllar... Yeni jenerasyon bile çok başka, dinlediği müzikler başka. O yüzden o hatıralar, o şarkılarla edinilmiş hikayeler, aşklar, onlar 90'larda kaldı."
"ALAKASIZ BİR ŞARKI SÖYLEMEK İSTEDİM, "TESBİH"İ SÖYLEDİM"
Yaşar Gaga'nın "Alakasız Şarkılar" albümünde "Tesbih" şarkısını yorumlayan Aşkın Nur Yengi farklı bir müzik türüne ait olan bir şarkıyı yorumlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi: "Albümün adı "Alakasız Şarkılar" olduğu için herkes kendi türü dışında bir şarkı söylesin dedik. Ben de beni ne farklılaştırabilir diye düşündüm. İbrahim Tatlıses'in bir ara sahnede taklitlerini yapıyordum ona yakın bir tarz olsun dedik. "Tesbih" galiba gerekli yere ulaştı, çok alakasız oldu ama iyi oldu."
MÜZİKTE 30. YIL
Sanat hayatında 30 yılı geride bırakan Aşkın Nur Yengi, Sezen Aksu ile tanıştığı günü dün gibi hatırlıyor. Yengi o ilk günü şöyle anlattı: "Ben ortaokulda konservatuvardayken, ablam Sezen Aksu'nun hem vokalisti hem de asistanıydı. Bir müzikal yapılacaktı beni de çellist olarak dinlemek istediler. Aksu'nun Menekşe Sokak'taki evine benden büyük olan çellomla gittim. Enstrumanı çalamadığımın ben de farkındaydım. Bir de şarkı söylememi istediler. Sezen Aksu yoktu. Sonra sesimi duyunca içerden geldi 'bu kim?' diye sordu. O günden sonra vokalistliğini yapmaya başladım"
"10 ŞARKIYI BİRDEN, BİR KEZ DAHA OKUDUM"
Sezen Aksu'nun konserlerinde sahneye davet ettiği Aşkın Nur Yengi çok sevildi. "Sevgiliye" isimli ilk albümü de çok tutunca Rumeli Hisarı'nda ilk konserini verdi. Şarkıcı o gece yaşadıklarını anlattı: "O akşam 7 bin kişiye yakın seyirci vardı. 10 tane şarkım var, ben nasıl 1.5 saat sahnede kalacağım diye düşünüyorum. 10 şarkı bitince ne yapacağımı şaşırdım. Tenis topu gibiyim. Sağa gidiyorum, seyirci sağa bakıyor, sola gidiyorum seyirci sola bakıyor. Sonra da 'iyi geceler' deyip kaçtım. Çok korktum beğenmediler diye. Kuliste kiler bilakis çok beğendiler yine çık deyince, 10 şarkıyı bir daha söyledim. Böylelikle 20 şarkılık bir konser vermiş oldum"
"HARUN ÇOK ERKEN VE KIRGIN GİTTİ"
Onunla birlikte birçok işe imza atan ve çok yakın arkadaş olan Aşkın Nur Yengi, Harun Kolçak'ın ardından şunları söyledi: "Harun gizemli yaşayan, magazinel bir hayatı olmayan, derli toplu bir müzisyendi. İnançlarıyla yaşayan ve son zamanlarında da hakikaten çok güzel işler çıkaran iyi bir müzisyendi. Tabi sağlık Allah'ın takdiri insan bir şey söyleyemiyor ama yaşarken, birbirimizle dertleştiğimiz zaman müzikal anlamda sıkıntıların olduğunu biliyordum. Kırgındı. Çünkü bunların hiç biri hayatında sağlıklı gelişmiyordu. Bu kadar kıymetli müzisyenler bu kadar iyi insanların, müzikal anlamdaki verimli insanların karşılık bulamadığını söylüyordu. Neyse ki "Çeyrek Asır" albümünde hakettiği değeri gördü"
TÜRKAN ŞORAY "BENİM YAPTIKLARIMI SEN SAKIN YAPMA" DERDİ
Kızı Nazlı'ya hamileyken çok zor dönemler geçirdiğini söyleyen Yengi, anneliğin ikinci planda olmayı kabul etmek anlamına geldiğini söyledi. Yengi, Türkan Şoray'la yaptıkları annelik sohbetinden de bahsetti: "Zor bir hamilelik geçirdim. Yaklaşık 4.5-5 ay kadar sağdan sola dönmeden yatmak zorunda kaldım. Ama onu kucağıma alınca her şey bitti. Her anne böyledir çünkü kendi içinden yüce bir varlık çıkıyor. Hep ikinci planda kalmayı kabul ederek hayata bunu getiriyorsunuz. Türkan Şoray'la konuşmuştuk, onun da kızına olan düşkünlüğünü bildiğim için 'benim yaptıklarımı sakın sen yapma' diyordu.