Aşk adeta bir sirktir
Ünlü senarist, yönetmen, yazar Umur Bugay’ın kızı Zeynep Bugay babasının izinde ilk kitabını Doğan Novus’tan çıkardı.
“Sevgili Nasıl Bulunur” adıyla raflarda yerini alan kitapta; her kadının yaşadığı birey, aile ve toplum üçgeninde sürdürülen ilişkilerdeki kadınsal iç sesler; erkek ve kadın bakışı arasındaki farklılıklar akıcı ve eğlenceli bir dille kaleme alınmış. Bugay, kitabının nasıl ortaya çıktığını anlattı.
“Sevgili Nasıl Bulunur?” kitabını yazmaya nasıl başladınız?
Bir reklam ajansında çalışıyordum. İşin gerçeği reklam ajansları modern Sindirella masalı mekanlarıdır. Genç güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, parlak dimalar, iyi okumuş kaliteli bir güruh ama bitmek bilmeyen mesai saatleri, ardı arkası kesilmeyen müşteri talepleri, ajansta hazırlanan deneysel kampanya ürünleri ve işte öylece ufak ufak delirmeye yüz tuttuğunuzu her gün ajans kapısından girdiğinizde hissedersiniz. Baktım ki ajansta çocuk yanımı öldürecekler, kendimi güldürüp, bunun olmasına direneyim dedim ve hikayeler yazmaya başladım. Kendi yazdıklarıma kendim çok gülüyordum, kendimi müşteri temsilcisi değil de metin yazarı olarak görmeyi de ummaya başlamıştım. Ben asla ajansta metin yazarı olamadım ama o günlerde deliliğe pabuç bırakmamak adına yazdıklarım bugün kitap oldu...
Kitabın ismini nasıl seçtiniz?
Kitabımın ismini editörüm Handan Akdemir koydu. Kitabın ilk hikayesinin ilk paragrafındaki ilk cümle eskiden sevgili, eş arayışının daha adil, daha naif bir platformda gerçekleştiğini ifade eden o paragrafa girizgah yapabilmek için kitabın ismi de olan bu cümleyle başladığı ve çarpıcı olduğu için sanırım ki bunu tercih etti. Başlığın okuyucuyu aldatmasını istemem, içerik bir sevgilinin, eşin, partnerin nasıl bulunacağına dair bir yol haritası vermiyor. Herkesin hayatının bir döneminde kendi diğer yarısını ararken kendi kendine sorduğu o meşhur soruyu sadece ben de dillendirmiş oluyorum.
Babam temiz bir Türkçe kullanmamı sağladı
Kitap okuyucuya nasıl bir dünya sunuyor?
Öncelikle herkes gülecek ve diyecek ki “Oh be! Yalnız değilim, sosyo ekonomik seviyesi, yaşı, eğitimi, meşguliyeti her ne olursa olsun herkes kendi kurtlu elma yarısının peşinde. Bu süreçte herkes bocalıyor, korkuyor, buldum sanıyor ama saptığı yollar çıkmaz olabiliyor, adeta kocaman bir aşk sirkinde hayatın eğittiği mahir birer cambaza dönüşüyor, ben de onlardan birisiyim!” Ayrıca, kadınlar erkek arayışı esnasında ortaya çıkan rekabetin ahlaklı bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini, tamahkar kişilerin hayatta kısa süreli mutluluklar haricinde bir şey elde edemeyeceğini, erkekler de kadınların partner seçimi sürecinde çektiği ceremenin kaç boyutlu olduğunu, nasıl şekilden şekle girmek ve dikiş tutturabilmek için tonlarca takla atmak zorunda kaldıklarını netlikle idrak edecek. Anlayacağınız aşk bir sirktir.
Yazma hikayenizde babanız Umur Bugay’ın etkisi oldu mu?
Babam iyi bir sosyolog, yetkin bir gözlemci. Bu kadar başarılı olmasının ve hala televizyon kanallarında her hafta tekrarı dönen onca filminin olmasının benim kanımca tek nedeni toplumsal meseleleri irdelemiş olması, çekirdek aileyi kaleme alması. Ben ondan kurgu öğrendim ama onun yönlendirmesiyle bir konuyu kaleme almadım. Kullandığım dil anne ve babamın bize evde öğrettikleri çok zengin ve temiz bir Türkçe’nin ürünü.
Kitabın devamını da yazmaya başladım
Kitabınızdaki ana karakter sosyal medya üzerinden bir ilişkiye başlıyor...
Benim 23 yıllık ilişkim sosyal medyada tanışarak başladı. O sebeple olmaz diyemem ama o zaman basit chat programları vardı, her şey daha sakin ve çok daha tekindi. Bugün çeşitli sosyal ağlarda evli barklı, bilmem kaç yıllık sevgilisi olan insanların arkalarındakilerin onurlarını düşünmeksizin kendilerini bekar gibi gibi lanse ettikleri bir ortam var. Bu şekilde ömürlük bir şey bulma ihtimali çok düşük. Benim hikayemdeki kahraman iyi bir adamla tanıştı ama o bir hikaye, kimseye örnek teşkil edemez, etmesin de...
Yeni kitabınıza da başladınız. Bu kitabın devamı niteliğinde bir konu mu belirlediniz?
Evet, ilk kitapta Merman, Zeymek’in ailesiyle tanışmıştı. İkinci kitapta ise Zeymek, Merman’in ailesiyle tanışacak. Aslında dünyanın en zorlu kayınvalide adayı Korena ile müşerref olacak. Türkiye’de kayınvalidesine el bombası atan insanları haberlerde izledikten sonra ikinci kitap için isabetli bir konu seçtiğime kanaat getirdim…