Gazete Vatan Logo
Magazin‘Aşiyan’da yüzleşme

‘Aşiyan’da yüzleşme

Bihter Dinçel, tek kişilik oyunu ‘Aşiyan’ ile seyirciye eskide kalmak, yeniyi inşa etmeye çabalamak, yüzleşmek, karar vermek, durmak veya yola devam etmek üzerine keyifli bir tiyatro deneyimi yaşatıyor

‘Aşiyan’da yüzleşme

Özellikle ‘Geniş Aile’de ‘Nazan’ karakteri ile tanıdığımız, şu sıralar ‘Bana Sevmeyi Anlat’ dizisinde rol alan Bihter Dinçel, kısa süre önce kendi yazdığı tek kişilik oyunu ‘Aşiyan’ ile seyirciyle buluştu. Aşiyan, evinin önünde bomba patlayan bir kadının, travmaya bağlı anksiyete bozukluğu yaşayarak 9 ayı evinde geçirmesi üzerine kurgulanmış, nostaljik ve keyifli bir oyun. Eskide kalmak, yeniyi inşa etmeye çabalamak, yüzleşmek, karar vermek, durmak veya yola devam etmek üzerine... Kalbi kırık, yalnız bir kadını canlandıran Dinçel, korunaklı dünyasından sesleniyor.

Kalbimin atışını hızlandırdı

‘Aşiyan’da yüzleşme
Dinçel’in ‘Aşiyan’ fikrini bulması, karar vermesi ve yazmaya başlaması birkaç saat içinde olmuş. “Süreçle ilgili bir öngörüm yoktu ama olması gereken ve kalbimin atışını hızlandıran bir meseleydi. Bir ay içinde tamamladım metni ve provalara başladık” diyor. “Oyunun ne kadarı hayal ürünü?” konusunda, “Bu oyun bir kurgu, gerçekle sıkı bağları olan bir kurgu. Benden, yakın geçmişten ve bugünden bir çok şey var. Benden çok başkalarının, hatta yer yer hepimizin tanıdığı başkalarının hayatlarından serzenişler var. Ama topyekün baktığımızda başka bir evren burası. Benzeşliklerin olduğu, başka bir dünya…” açıklamasını yapıyor.

5 yaşında bir oğlu olan oyuncu, tek kişilik bir oyunu sahnelerken ne gibi zorluklar çektiğini ise “Oğlum artık anaokuluna gidiyor, planlamamı mümkün mertebe onun takvimine göre ayarlıyorum. Set programında pek mümkün olmuyor ama oyunun prova sürecinde öyle oldu… O benim işime alıştı artık… Geri kalan tüm zamanım onun zaten” sözleriyle anlatıyor.

Felsefi düşünce okyanustur

Üniversitede Felsefe bölümünü bitiren oyuncu, “Bugün yazarken ve oynarken Felsefe okumanın ne gibi yararlarını görüyorsunuz?” sorumuza, “Felsefeyi tercih etmemin sebebi, yazıyor olmamdı. Felsefi düşünce okyanustur. Oyunculuğumda da yazarlığımda da, çocuk yaşımdan beri vazgeçmediğim felsefi bilinç var tabi ki. Bu benim insani önceliklerimi değiştiriyor, işimi yaparken tahlil yetilerimden güç almamı sağlıyor” cevabını veriyor.

Haberin Devamı