"Aşırı şöhret sonrası hayatımı sıfırladım, eşyalarımı dağıttım"
Hülya Koçyiğit, “Film Gibi Hayatlar” programının Babalar Günü bölümünde Burak Kut’u konuk etti.
Programa Babalar Günü’nü kutlayarak başlayan Burak Kut, "Babalar duygularını saklarlar. 'Kız babası olmak farklı' derlerdi. Burada pozitif ayrımcılık yapacağım, gerçekten öyle. Kızımız Aden eşimle benim cennetim. Baba olunca çocuğunuzdan her gün yeni bir şey öğreniyorsunuz. Eş seçimi de önemli, çok kıymetli. Eşimin hayatıma dokunuşu var, her şeyden önemli olan aile. Hareketli yaşayan bizim gibi insanlar için düzen önemli. Harika bir hediye verdi, kızımı verdi. Hayata bakışım değişti" dedi.
Kızına şarkılar yazdığını belirten Kut, "Kızıma yazdığım şarkılar var. Onlara henüz sıra gelmedi. Bebekliğine ve büyüklüğüne yazdığım şarkı var. Gelecekte daha iyi anlayacağı bir şarkı" şeklinde konuştu.
Burak Kut programda 90’larda yaşadığı şöhret sonrası içine kapanma sürecini de anlattı: “Pencereden elimi çıkardığımda çığlıklar kopuyordu. 21 yaşındaydım. Babasını kaybetmiş bir genç olarak afallıyordum. Mahcup olduğumu hatırlıyorum. Dokunmak için bayılan insanlar vardı. Evden kaçan kızlar vardı. Klostrofobik bir hayat yaşayınca, bende işler karıştı. Kendimce düzgün yaşamaya çalışan biriydim. Bu sefer uydurma Haberler çıktı ve üzülmeye başladım. Sonra içime döndüm. İçime dönmemin sebebi, beni dönüştürmeye çalıştıkları şey olmadığımı anlamamdı. Benim istediğim o değildi.”
"ESTETİĞE KARŞI DEĞİLİM"
Genç göstermesiyle ilgili konuşan 49 yaşındaki sanatçı, "Eşimin tavsiyelerinden faydalanıyorum ama benimki genetik gibi. Karşı da değilim estetiğe. Oyunculukla ilgili genç göstermek istesem çekinmeden yaptırabilirim ama benim yapım böyle. İltifatlar yapılınca, 'Kendimi kendim mi yarattım ki övüneyim?' diyorum. Bize emanet edilen bu bedeni en iyi şekilde korumaya çalışıyoruz" açıklamasını yaptı.
"YETEMEME DUYGUSU BENİ HEP ÜZMÜŞTÜR"
"Gördüğüm bazı şeyler karışışında tepkisiz kalmadım. Müzik aşkım içimde volkan gibi, müzik için doğduğuma inanıyorum. Benimki şöhret yönetimiyle ilgili bir hikayeydi. Hayranlarıma müşteri olarak bakan biri değilim" diyen Burak Kut, 90’larda yaşadığı şöhret sonrası kendi içine kapanma sürecini de anlattı.
Pencereden elimi çıkardığımda çığlıklar kopuyordu. 21 yaşındaydım. Babasını kaybetmiş genç olarak afallıyordum. Kimse de ne yapılacağını bilmiyordu. Öncesinde bir örneği yoktu. Bir yandan bakınca 'Kimden korunuyor?' diyorlardı, 'Kendimi koruyabilirim' diyordum ama orada mahcup olduğumu hatırlıyorum. Dokunmak için bayılan insanlar vardı. Görünmeyen tarafı beni yoruyordu. O yetememe duygusu beni hep üzmüştür. Evden kaçan kızlar vardı. Klostrofobik bir hayat yaşayınca, bende işler karıştı. Haber değeriniz var ve kendimce düzgün yaşamaya çalışan biriydim. Bu seferler uydurma haberler çıktı ve üzülmeye başladım. Yanından geçmediğim şeyleri üzerime yıkmaya başladılar. Sokağa çıkınca insanlar bana tepki gösterecek sanıyordum. Oysa ki bakınca, herkesin hayat derdi vardı, 'o kadar da değil'in farkına vardım, sonra içime döndüm. İçime dönmemin sebebi beni dönüştürmeye çalıştıkları şeyin olmadığımı anlamamdı. Benim istediğim o değildi.
"LÜKSTEN VAZGEÇTİM"
Ünlü şarkıcı, "Dinleyicilerimin benden beklentisi yüksek. Bana rağmen benden vazgeçmiyorlar. Hayatımın içindeki bazı hikayeler senaryo gibi. İniş gibi görünen şeyin gelişme olacağını anlatabileceğim çok hikayem var. Aşırı şöhretten sonra hayatımı sıfırladığım bir dönem var. Lüksten vazgeçtiğim, eşyalarımı dağıttığım, tamamen hayatımı minimal yaşadığım bir dönemdi. Belki onlar yazılıp anlatılabilir" şeklinde konuştu.