Aşık olunca akıl tatile çıkar
Geçen ay final yapan ‘İçerde’ dizisinin Yeşim’iGözde Kansu “Çetin Tekindor ile partner olmanın hazzı başka” dedi.
Esin karakterini canlandırdığınız ‘Geçmiş’ filmi birçok aldı. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Çağdaş Çağrı’nın yazar yönetmen olarak ilk fimi olmasına rağmen kendisiyle tanıştığımda 10. filmini çekiyormuşçasına kendinden emindi. Ne istediğini bilen, sonsuz inanmış biri vardı karşımızda. Biz de bu duruşuna hayret, emek ve inançla yaklaşıp elimizden geleni yaptık. Film, Uluslararası Mexico Film Festivali’nde ‘En İyi Film Ödülü’nü ve ARFF Uluslararası Paris Film Festivali’nde de ‘En iyi Yönetmen Ödülü’nü aldı. Her şey beklediğimiz gibi oldu diyebilirim.
Film, 25 yıllık aranın ardından bir masumiyet arayışı yolculuğuna çıkarıyor izleyiciyi. Sizin için masumiyet nedir?
Başa dönmek... Filmde de kahramanımız 25 yıl öncesinin, masumiyetin peşine düşüyor ve yolculuk başlıyor. Geldiği yolu dönüp tekrar aynı gözle bakabilme çabasını izliyoruz.
Esin karakteri sevdiği adam için kendi enerjisinden, hayatından birçok şeyi feda ediyor. Siz aşkınız için neleri göze alabilirsiniz?
Aşk doğrusunu yanlışını düşünmek istemez, zaten hesaplayamazsın, aklın tatile çıkar direksiyona kalbini alıp gaza basarsın. Esin aşkına hayır dediği noktada tekrar ikna oldu ve hayal kırıklığına uğradı. Aşk gözüme girdi mi ben de birçok şeyi gözden çıkarma eğiliminde olabiliyorum. O teslimiyet hatta varsa acısı bile yaşadığımı hissettiriyor bana.
‘İçerde’ dizisi gibi adını efsaneler arasına yazdıran bir projede rol aldınız. İçerde’den geriye sizde neler kaldı?
Harika bir yıl. Emeklerin karşılığını görmek inanılmaz bir tatmin duygusu ve yenileri için de güç veriyor insana. ‘Mikaderle minik kalpler içerde’ kampanyasına yapılan bağışlarla Tekirdağ’da çocuklara spor ve rehabilitasyon merkezinin kurulması diziden bana kalan en önemli şey diyebilirim. Öte yandan Çetin Tekindor’la partner olmanın hazzını da asla unutamam. Kendisiyle oynamak bir tarafa sohbet etmek bile hayat dersi niteliğinde.
Filmin konusu: İdealist bir fotoğraf sanatçısı olan Yusuf, meslek hayatının ilk yıllarında Mardin Nusaybin’de çekmiş olduğu bir kadın fotoğrafını hayatının her döneminde tüm saf ve temizliği ile karşısında bulur. Geçen 25 yıla rağmen o naif gözleri unutamayan Yusuf, tüm masumiyetiyle fotoğraftaki kadını aramaya koyulur.