Alişan, Demet Akalın'la arasında yaşananları anlattı
Buket Aydın ile 40'ın bu haftaki konuğu Alişan oldu.
Alişan gerçekten söylemleri kadar maço mu? Evlilik ve baba olmak onu nasıl değiştirdi? Sanatçıların siyasi görüşünü açıklamasını nasıl değerlendiriyor? Neden "Kendini bir şey zanneden ünlülerimiz" var dedi? Buket Aydın 40 soru sordu, Alişan merak edilenleri yanıtladı. İşte Alişan'ın Buket Aydın'ın sorduğu sorulara verdiği yanıtlar:
Gerçekten söylemleriniz kadar maço muydunuz?
Maçoluktan kasıt hani kadını eve hapseden, hiç kimseyle görüşmesini istemeyen, kıyafetine karışan, ne bileyim işine karışan. Tabii ki hala var öyle şeyler. Ama Buse'de böyle bir hani ona karışacağım ya da ne bileyim hani şunu yapma aşkım şunu yap ya da şuraya gitme ya da şunlarla görüşme bunlarla görüş falan diyeceğim hiçbir şey yok ki. O yüzden çok rahatım. Bu arada ben Buse ile tanışmadan önce onun hakkında bir ufak bir Google yaptım. Hani hangi dizilerde oynamış, hangi rollerde oynamış, hangi kıyafetleri nasıl ne bileyim aile yaşantısı nasıl, nasıl bir düzeni var falan. Bunların hepsine baktım. Ve bakınca hani bana ve aileme sonuçta sorun çıkarabilir hiçbir şey yoktu. O yüzden de çok rahatım. Ne kıyafetine karışıyorum. Çünkü o biliyor ne giyeceğini, ne işte gittiği ortamları karışıyorum. O biliyor nasıl ortamlara gireceğini ve o benden çok daha fazla dikkat ediyor bu şeyleri. Bir de hani kıskançlığım benim her Türk erkeğinde olduğu kadar tabii ki var. Ama kıskançlık yaptırmıyor bana. Yani tek özledim şey bu yapamıyorum çünkü. Çok dikkatli bu konularda.
Hala Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz'e kırgın mısınız? Ya da onlar mı size kırgın?
Ben en küçüktüm. Ve ben ayrıldıktan sonra da birlikteyken de ben hep saygılı davrandım. Hep saygıyı veren ben oldum. Küçük olarak hiçbir zaman onlara bir saygısızlık yapmadım. Ta ki Mahsun Kırmızıgül benim babama bir saygısızlık yapana dek. O zamana kadar ben çok fazla görüşmüyorduk. Belki ayrıldıktan sonra ara ara görüşmeye başladık. Bir yerde gördüğümüz zaman ben gittim yanlarına. Ne bileyim soru sorulduğu zaman ben hep cevap verdim. Onlarla ilgili ama aynı sevgiyi ikisinden de göremedim. Yani Özcan ile çok fazla bir sorunum yok. Özcan'la zaten çok arkadaş da değildik. Çok teşviki mesaimiz de yoktu. Ama Mahsun Kırmızıgül ile dediğim gibi bundan işte 3 sene önce bir düğünde bir babama bir saygısızlık yaptı. Ben babama bir saygısızlık yaparsa bu Mahsun Kırmızıgül değil bu kim olursa olsun bunu affetmem. Ya oturduğumuz bir şey Mahsun Kırmızıgül bizim evimize girip çıkan birisi daha önceki senelerde. Çok yakın bir arkadaşımızın ortak arkadaşımızın düğününde karşılaştık. Ben gittim yanına bana böyle çok soğuk bir merhaba dedi. Sonra babam yanına gitti. Böyle bacak bacak üstüne atıp babamın suratına bile bakmadan bir ‘Merhaba’ dedi. Yani benim kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Sokakta tanımadığımız birisi bile gelse bir hayranın bile gelse Alişan Bey babam dese hani elini öperim. Saygı gösteririm falan. Bunu göremedim ondan ve çok fazla sinirlendim. Hatta o gün orada hani zor tuttular beni öyle söyleyeyim. Yakın bir arkadaşımızın düğün olmazsa başka şeyler de olabilirdi. Onun şöhreti, parası, ne bileyim hayatı hiçbiri beni ilgilendirmiyor ve ben ona da o zaman söyledim. Yani karşında 22-23 yaşındaki Alişan değil şu anda 42 yaşında bir adam var ve benim babama saygılı olmak zorundasın. Bundan sonra da benim hayatımda hiçbir zaman yeri olmayacak saygıda duymayacağım, sevgide duyacağım. Özcan Deniz ile çok fazla bir zaten arkadaşlığımız dostluğumuz olmadı. Gördüğüm yerde merhaba derim eğer o bana merhaba der ise ama zaten bir dostluğumuz olmaz.
Sizi aşk mı değiştirdi? Yoksa eşiniz Buse Varol mu?
Vallahi hem aşk, hem eşim galiba. Yani hem aşk, hem eşim, hem evlilik değiştirdi. Evet, bu lafların hepsini ettim. Ama insan işte yaşadıkça öğreniyor bazı şeyleri. Değişmeyen tek şey değişimdir lafı hakikaten onu yaşadıkça anlıyorsun. Tabii ki eşimin güzel birisi olmasına her zaman istiyordum. Eşim güzel olsun. Ama o seksilik veya işte o herkesin dönüp baktığı falan bir şey, hani ona hep şeyden söylüyorum yani kıskanç biriyim. Hani bir yere girdiğim zaman hani birkaç erkek birden benim eşime, eşimi bırakın sevgilime bile baksa öyle bir kötü hissederim kendimi. Be şey olurum hemen böyle korumaya geçerim. Evet, Buse çok güzel bir kız. Ama yani nasıl diyeyim dişiliğini ön plana çıkaran en azından şeyler giymiyor. Ya da işte, daha böyle benim istediğim gibi, daha böyle çocuksu anladın mı? O yüzden çok şükür Allah karşıma öyle birini çıkarmış.
Kendini bir şey zanneden ünlülerimizden kastınız neydi? O ünlüler kim?
Tabii ki isim vermeyeceğim ama bunu zaten herkes biliyor. Bunu ben şuna binaen söyledim; Instagram'da bir kadın paylaşmıştım. ‘Güzelliğimden dolayı hiçbir yerde yürüyemiyorum. Beni gören herkes hasta oluyor’ diyordu. Bunu sordular bana ben de dedim ki evet o kadının yaşadığı psikolojik bir durum var ama bunu yaşayan ülkemizde çok sanatçı var. Örneğin takipçisi yok, takipçi satın alıyor. Ondan sonra da kendisini çok fazla kişinin takip ettiğine inanıyor. Böyle insanlar var. Sabah kalkıyor, ‘Günaydın, bugün buradayız. Bugün cilt bakımındayız. Bana çok soruyorsunuz rujumu’ diyor. Bunu yapan erkekler de var. Bu bizim zamanımızda şöyleydi; bir albüm çıkmadan hep böyle yalan haberler yapılırdı. İşte 500 bin siparişle albüm çıkıyor. Tabii ki yalan 50 bin siparişi bile yok. Veya albüm sattım 1 buçuk milyon. Yalan, albüm satmış 100-200 bin. Şimdi bunun sosyal medya şeyi başladı. Şu anda konser veren ve yılda 150 konser verip, bundan 10 sene önce o sanatçılar Unkapanı’na gitseydi yemin ediyorum prodüktörler tarafından tekme tokat dövülürdü. ‘Ya sen hasta mısın? Kendi sesinin güzel olduğuna inandın. Bir de albüm yapacaksın, satacaksın. Bir de bu işten para kazanacaksın. Buna inanıyorsun’ deyip, tekme tokat gönderirlerdi. Ama maalesef böyle bir durum var. Şimdi bunlar albüm yapıyor, konser veriyor. Veya bir YouTube fenomeni çıkıyor şarkı yapıyor. 150-200 milyon izlenme alıyor. Biz yıllardır bu işi yapıyoruz, 5-6 günde anca 1 milyona çıkıyor. Şu andan şöhret olmak çok kolay. Ama her şey anlık. Bence 5 sene sonra şu andaki şöhretlerin hiçbirini tanımayacağız. Benim zamanımdaki starlar şuanda yoklar.
Demet Akalın'la aranız neden bozuldu? Neden ve nasıl barıştınız?
Yemin ederim aramız neden bozuldu bilmiyorum. Ben Demet’le bir kavga yaşamadım. Kavga edipte sonra küsmedik. O zaman hayatımızda olan başka bir kişiyle ilgili bir problem yaşadık. Demet’le mesajlaştıktan sonra sabah bir uyandım telefonumda 60-70 cevapsız arama. Bütün basın aramış. Demet, Twitter’a benimle ilgili ‘Bir daha ne ara ne sor. Sen zaten şöyleymişsin, böyleymişsin’ yazınca aramızdaki şey tamamen koptu. Ben Demet’in evliliği sırasında da yanındaydım. Demet’in en kötü anında ben de onun o da benim yanımdaydı. Evlerimize gidip geliyorduk. Birlikte iş ve televizyon programı yaptık. Bu kadar iyiyken bu kadar kötü nasıl olduk bilmiyorum. Evlendiği zamandı, Okan yanındaydı. Ben ona direk söylemedim de Okan’a söylüyordum. Çünkü bir kadınla polemiğe giremezsin. Bir şey söyleyemezsin. Olay daha da büyüdü, sarpa sardı. Çok güzel bir dostluk varken bayağı düşman gibi olduk. Ta ki Burak’ın doğumunda Demet, bir magazin Instagram sayfasına like atıp, sonrada televizyon programına bağlandı. Çok güzel şeyler söyledi. Ben kendimi tutamayıp ağladım. O da ağladı ben de ağladım. 6 yıl sonra ilk kez bir diyalog oldu aramızda. Şimdi görüşüyoruz, mesajlaşıyoruz, arada dertleşiyoruz ama keşke öyle şeyler olmasaydı diyor insan. Benim namusuma, ekmeğime, şerefime, haysiyetime bir şey olmadıktan sonra bence herkes birbiriyle barışabilir.
Çağla Şıkel'le samimiyetiniz sevgililer, eşler arasında hiç problem yarattı mı?
Hiç yaratmadı. Arkadaşlığımız nasılsa onu aynen ekrana yansıtıyoruz. Cennet Mahallesi’nde ilk başladığımız zaman hakkımızda aşk haberleri yapıyorlardı. Hala da yapıyorlar. İlk zamanlar böyle bir haberler çıktı. Ama anladılar ki biz çok iyi dostuz. Artık kardeş gibi olduk. 16 yıldır arkadaşız. Bu 16 yılda benim askerden geldiğim dönemde sadece bir kez küslüğümüz oldu. Ama şuanda Buse ile Çağla o kadar iyi arkadaş ki. Çağla, Emre ile evli iken ben çok iyi arkadaştım. İstediğim zaman evlerine gidip geliyordum. Çağla şimdi istediği zaman bizim eve geliyor, gidiyor. Buse gidebilir onlara. Hiçbir zaman aramızdaki bu samimiyeti yanlış anlamadı Buse. Kimse de yanlış anlamadı. İnşallah Çağla ile sonuna kadar da böyle gidecek.
Ece Erken'le dostluğunuzu Demet Akalın'la barışmak için mi feda ettiniz?
Soruya çok girmeden yüzeysel bir cevap vermek istiyorum. Ben hayatımda bir arkadaşım varken hiçbir zaman ona yanlış yapmadım, yapmadığımı düşünüyorum. Ona da hiç yanlış yapmadım. Çocuğumun üzerine yemin ederek olayları anlattım. Ama o başka şekilde anladı. Benim belki yalan söylediğime inanıyor. Hiç önemli değil canı sağ olsun. Olay o kadar spontane gelişti ki planlanmış bir şey yoktu ortada. Demet’ten bahsedeceğim. Yıllardır görüşmediğiniz birisi çıkıp televizyonda çocuğunuz doğalı bir hafta olmuş ve çocuğunuzla ilgili o kadar güzel şeyler söylüyor ki buna bir insan nasıl kayıtsız kalabilir. Öyle bir olay gelişti barıştık. Ece yanlış anladı. Allah ona çocuğu ile sağlıklı çok uzun bir ömür versin. Ben Eymen’i çok seviyorum. Ben küs değilim. O günden sonra bir araya gelmedik. O bana küstü. Çok fazla polemik yaşadık. O yüzden bir daha polemik yaşayacak bir şey söylemek istemiyorum. Ama yanlış yapmadım onu bilsin.