Aleyna Tilki: Üstün zekalı çıktım!
Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden Aleyna Tilki, 'Zeka seviyemi ölçtüler. Testten üstün zekâlı olduğum çıktı.' dedi.
Çok hareketli bir çocuk olduğu için 4 yaşında pedagoga götürüldüğünü söyleyen Aleyna Tilki, "Zeka seviyemi ölçtüler. Testten üstün zekâlı olduğum çıktı. Bir de hiperaktivite bozukluğum vardı ama şimdi geçti. Daha sonra 7 yaşımdayken ikinci kez zekâ seviyem ölçüldü. Sonuç yine aynıydı. 140. Henüz dört yaşımdayken kendi kendime okumayı da yazmayı da öğrenmiştim" dedi.
Kendisini star yapanın hakkında konuşulanlar olduğunu söyleyen Tilki, "Paris, Helena’yı kaçırmasaydı Homeros İlyada Destanı’nı nasıl yazacaktı? Kimse masumiyetle ilgilenmez. Bu nedenle üzerime karışıklık yağdıranlara teşekkür borçluyum" şeklinde konuştu.
Mehmet ÇALIŞKAN / HT MAGAZİN
IQ'su 140 olan pop yıldızı: Aleyna Tilki
Bu kadar ilgi görmek sizi ne ölçüde şımartıyor?
Şımarmak mı? Hiç... Ortada şımaracak bir durum yok. Mesleğimle ilgili en iyi olanı yapmanın peşinden koşuyorum. Bunun karşılığında gördüğüm ilgi beni neden şımartsın. Sadece şükrediyorum.
Gerçekten mi? Biraz olsa da kendi kendinize ‘Heyytt be’ demiyor musunuz?
Kansere tedavi bulan, açlığı yok eden, her çocuğun iyi bir geleceği olması için çalışmalar yapan insan ‘Heyt be’ demeli. İlgi görmek elbette beni mutlu ediyor. Kendi kendime ‘Heytt be’ değil şunu söylüyorum: ‘Bak Aleyna! İnsanlar senin şarkılarını dinliyor. Sen de onlara her defasında daha iyisini sunmalısın.’
Bugünler tesadüfler sonucu mu geldi yoksa...
Tesadüflere inanmam. Elbette bir plan çerçevesinde ilerledim.
Acaba o planları kaç yaşında yapmıştınız?
İlk olarak 3 yaşında yapmıştım.
O halde çocukluk hayaliniz gerçek oldu.
Hayır, bir hayal değildi. Bilinçliydi. Sahne provaları yapmaya o yaşlarda başlamıştım.
Hiç hayal kurmadınız mı?
9 yaşındayken psikolog olma hayali kurdum. Sonra psikolojiyle ilgili bir şeyler yazmaya başladım. Onları da kitap haline getireceğim.
Yazdıklarınızın kimlere faydalı olmasını umuyorsunuz?
İnsanların insan yanlarını törpüleyip vicdan yanlarını çoğaltmasını umuyorum. Şöhretimin boşuna değil bir amaca yönelik olduğuna inanıyorum. Allah, bana geniş kitlelere ulaşmayı nasip etti. Bu cevheri çevreme, doğaya, hayvanlara ve insanlara yararlı olacak şekilde kullanmalıyım.
Peki 9 yaşındaki bir çocuk neden psikolojiyle ilgilenir?
Kendimi bulmaya çalışmamdan dolayı. Küçük yaştan beri hep kendimi sorguladım ve kim olduğumu düşündüm. Bu yüzden kendimle ilgili özellikleri çabuk keşfedip hayatıma çabuk yön verdim.
Bu sorgulamalar için henüz çok erken değil miydi?
Ben ileride bir sanatkâr olmak istediğim için bu konuda kendimi hep eğitmem gerektiğini ve bilirkişi olmam gerektiğini düşündüm. Ve her zaman çok az vaktim olduğunu hissettim. Hep bir acelem varmış gibiydi. O yüzden akranlarımdan farklı düşüncelere girmiş, çabuk büyümüş olmalıyım.
Aileniz ‘Bu çocuk normal değil’ deyip bir uzmana başvurmamış mı? Zekâ seviyenizi ölçtürmemişler mi?
Çok hareketli bir çocuk olduğum için beni ilk olarak 4 yaşımdayken pedagoga götürdüler. Zekâ seviyemi de ölçtürdüler. Testten üstün zekâlı olduğum çıktı. Bir de hiperaktivite bozukluğum vardı ama şimdi geçti. Daha sonra 7 yaşımdayken ikinci kez zekâ seviyem ölçüldü. Sonuç yine aynıydı. 140. Henüz dört yaşımdayken kendi kendime okumayı da yazmayı da öğrenmiştim.
Büyümüş de küçülmüş halinizden dolayı çocukluğunuzu yaşayamamış olmanın sancısını yaşadınız mı?
Hayır, çünkü çocukluğumu yaşayamamış değilim. Yeri geldi arkadaşlarımdan daha çocuk oldum. Hâlâ da çocukluğumu yaşıyorum.
Sizi 16 yaşında pop yıldızı olan biri olarak tanıyorduk. İçinizde derin bir Aleyna varmış...
Evet, insanlar derin Aleyna’nın farkında değil. Çünkü kimse bu yönde sorular sormadı. Ayrıca pop müzik yapıyorum. Başka bir tarzda müzik yapsaydım belki derin Aleyna’nın farkına varırlardı.
Burasını anlamadım...
Popüler müzik yaptığım için beni direkt popüler kültürün içinde görüyorlar. Fabrikalaşmış bir şarkıcı gibi görülüyorum. Oysa ki birçok meslektaşım gibi benim de içimde çok derin hislerim var. Önceleri ‘Aptal sarışın’ yakıştırmalarına öfkeleniyordum ama sonradan ‘Ben ne olduğumu biliyorum, başkaları da öğrenecek. Aceleci davranıp boşu boşuna öfkelenmeye gerek yok’ dedim. Ruhumun derinliklerinde görünenin ötesinde bambaşka bir Aleyna olduğu görülecek. Aleyna’nın ruhunu, beynindeki fikirlerini projelerini, tutkularını henüz kimse bilmiyor. Söylemekle olmaz. Görecekler.
Okulda arkadaşlarınız sınıf arkadaşı gibi Aleyna Tilki gibi mi davranıyor?
Okulda tipik öğrenci gibi olmak istedim.
Öyle değil miydi?
Bana özel davranıldığında o okuldan gitmek istedim. Zaten gittim de. Kaydımı başka okula aldırdım. O okulda da özel davranıldığı zaman haydi bakalım başka okula. Bu nedenle birkaç kez okul değiştirdim. Çünkü benim de bütün akranlarım gibi çocukluğumu yaşayacağım, tipik bir öğrenci olabileceğim bir alan olmak zorunda.
‘Sen Olsan Bari’ klibinizin Britney Spears’ın klibinden esinlendiği iddia edildi. Ne dersiniz?
Pürüzsüz ve büyük alanda dans edip dünya standartları yakalanınca iki klip birbirine benzetiliyor. Bir çok klipte birçok şarkıcı saçlarını iki kulak yapıp yanaklarına allık sürmüştür. Türkiye için alışılmamış klip çekilince benzetmeler doğal. Çünkü dünya standartlarında klip çektik.
‘Sen Olsan Bari’nin klibinde pedofoli öğeleri olduğu iddiaları bulunuyor. Var mı?
Ben kliplerimin nasıl olacağını çocukken tasarlamıştım. Herhalde o yaşlarda oturup da kliplerimi henüz bilmediğim pedofili üzerine tasarlamış olamam. Klipteki ögelere anlamsız yüklemeler yapıldı. Az önce de dediğim gibi. Üzerime yine şizofren bir yaklaşımla karışıklık yağdırıldı ama önemi yok. O iddialar klibi daha da gizemli hale getirdi. Onlara teşekkür ederim.
‘Sen Olsan Bari’nin klibinin senaryosu size mi ait?
Hikâye de bana ait senaryo da. Her şeyi bana ait. Şarkıda da, aranjesinde de benim fikirlerim var. Fikir noktasında her şey benden çıktı. Ben hayal ettim aranjörler yaptı, yönetmenler çekti. Şarkıların nasıl bir tarzda olmasını istediğimi belirledim ve tabii ki de çok çok usta isimler de hayallerimi gerçeğe dönüştürdüler.
İçkili mekânlarda sahneye çıkmanız yasaklandı. Okula gitmediğiniz iddia edildi. Üzerinize yağan bu karışıklıklarla nasıl baş ettiniz?
Baş etmek mi? Gerek kalmadı. Çünkü üzerime yağdırılan karışıklıklar hoşuma gitti.
Neden, sadist misiniz?
Hayır, tabii ki değilim. Beni star yapan üzerime yağan karışıklıklar oldu. Paris, Helena’yı kaçırmasaydı Homeros İlyada Destanı’nı nasıl yazacaktı? Kimse masumiyetle ilgilenmez. Bu nedenle üzerime karışıklık yağdıranlara teşekkür borçluyum. Bu arada her şey olunabilir ama asla rezil olunmaz.
Neden?
İnsanın başına bilinçli veya bilinçsiz olumsuz ne gelirse gelsin ülkemizde 6 ay sonra unutuluyor. Hakkımda ne söylendiyse ve bundan sonra ne söylenirse söylensin bana olan etkisi beni star yapmaya yönelik olur.
Dünya yıldızı olacağınızı söylediniz. Onun da planlarını yapmış mıydınız?
Şarkılarımı daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyorum. Bu konuda girişimlerim de var. Önümüzdeki ay İngilizcemi ilerletmek için ABD’ye gideceğim. Lise son sınıfı orada okuyacağım.
O halde üniversiteyi de yurtdışında okuyacaksınız. Konservatuvar mı?
Hayır, psikoloji. Konservatuvar okumaya karşıyım.
Neden?
Çünkü konservatuvarın kişinin yaratıcılığını öldürdüğünü düşünüyorum. Kendi yaratıcılığına güvenmeyenler başkalarının yaptığı şarkıları söylesin.
Ne var ki siz de başkalarının şarkılarını seslendiriyorsunuz...
Evet ama şimdilik. Artık kendi şarkılarımı seslendireceğim. Hatta Demet Akalın’a bir şarkı verdim. Bir tane daha vereceğim.
Şarkı yazıp bestelediğiniz şarkıları neden siz değil de başkaları seslendiriyor?
Bestelerimi vermek benim için büyük bir onur. Ve mutluluk verici. Oldukça paylaşımcıyım. Kendim seslendirmeden önce şarkılarım başka isimlerde dinlensin istedim.