'Adam hasta, günah değil mi?'
Emel Müftüoğlu, Hürriyet Gazetesi'nden Cengiz Semercioğlu'na konuştu: Murat Özdemir'e daha insanca yaklaşmaları gerekiyor. Adam, hasta. Günah değil mi? Onu daha şefkatle sarıp sarmala, tedavisini yaptır. Cani muamelesi yaparak onu kazanamazsın. Linç etmek canımı sıkıyor.
“Gündem Yaratayım mı” diye yeni bir şarkı çıkardın ve yaptığın açıklamayla bir anda gündemin en tepesine yerleştin...
- Zaten gündem yaratmanın en kolay olduğu ülkede yaşıyoruz.
Herkes MasterChef Murat’a çok kızgınken sen “papağanın boğazını sıkmıyor” lafını niye söyledin?
- (Ağlıyor) Onu söylediğimde papağanın bacağının kırık olduğunu bilmiyordum. Olayı çok detaylı bilmeden konuştum. Bir gün öncesinde televizyonda haberi gördüm ama yarım yamalak izledim. Ben o yorumu yaptıktan sonra muhabir, papağanın bacağının kırık olduğunu söyledi. İş işten geçmişti.
“Papağanlar zaten böyle ses çıkarır” dedin, daha önce papağan besledin mi?
- Ben her türlü hayvanı besledim, buna papağanlar da dahil. Papağanların normal sesi budur, hiçbir şey yapmasan da böyle bağırabilir. Videoyu çok detaylı izlemedim, baktım herkes kıyamet koparıyor. Bir de bu zavallı adamın kendi hayvanına o kadar çok zarar verebileceğini düşünemedim.
'ONU DA ŞEFKATLE SARMAMIZ LAZIM''
Papağan yaşadığı travmayı ve acıları atlatamadı, öldü...
- Evet, çok çok üzüldüm... Normal bir insan bunu yapmaz, Instagram’ına koyamaz. Bu zavallı bir adam. Bir de ben olayları her zaman farklı değerlendiriyorum. Birine saldırıldığı zaman, bende koruma güdüsü oluşur.
Bu olayda da onu mu yaptın?
- Ben biraz aykırıyım. Olaylara değişik cephelerden bakıyorum, farklı düşünüyorum. Şunu da söylemeliyim, ben şiddetinin her türlüsüne karşıyım. Çocuk, hayvan, kadın, erkek ayırmıyorum. Ama “Hayvana eziyet ediyor, Allah belasını versin” cümlesini duyunca da mahvoluyorum. Sen bir yandan bir şeyi koruyorsun, bir taraftan da “diğeri kamyon altında kalsın” diyorsun. Böyle bir çelişki olamaz. Böyle bir sevme şekli yok.
Nasıl olsun peki?
- O adama daha insanca yaklaşmaları gerekiyor. Adam, hasta. Günah değil mi? Onu daha şefkatle sarıp sarmala, tedavisini yaptır. Daha iyiye yönlendir. Bütün ülke üstüne giderek, cani muamelesi yaparak onu kazanamazsın. Linç etmek canımı sıkıyor.
''DANGALAKÇA YAZILAR YAZDILAR''
Böyle bir adamı nasıl savunursun diye sen de linç ediliyorsun işte...
- (Ağlıyor) Evet, daha büyük şiddeti ben görüyorum. Benim ruh sağlığımı bozmaya kimin hakkı var? Yarın ben bu üzüntüyle ölsem, bir de vasiyet yazsam, “beni sosyal medyacılar öldürdü” diye. Kalanlar da onları linç etsin, böyle böyle birbirimizi öldürelim.
Daha önce sosyal medyada böyle bir olay başına geldi mi?
- Hayır, ilk kez geliyor.
Her canlı sosyal medyada linci tadacak...
- Evet, bu olayla her canlının bu sosyal medya şiddetini bir gün tadacağını gördüm.
İlk kez başına böyle bir şey geldiği için mi bu kadar etkilendin, epey sinirlerin bozulmuş...
- (Ağlıyor) Evet, sinirlerim ciddi bozuldu. Neden içlerinde bu kadar nefret biriktiriyorlar? Mesela biri, benim için “Midesiyle birlikte beynini de aldırmış” diye yazmış. Bu ne şimdi? Ne kadar dangalakça bir yazı! Ben kimseyi kırmak istemiyorum. Bu dünyaya geldim, gidene kadar kimsenin canını yakmak istemiyorum.
Hep böyle mağdurun yanında mı olursun?
- Evet.
Katil olsaydı?
- Allah göstermesin. Ben tabii ki psikopatları, katilleri, tecavüzcüleri savunmuyorum, şiddetin her türlüsüne karşıyım. Biz Müslüman bir ülkeyiz. Aç Kuran’ı oku; insanlar birbirlerini incitmemeli, kırmamalı. Çünkü bunun üzerine kurulu dinin çocuklarıyız biz...