50 milyon dolar kaldı ama 5 TL'si bile yok
Emre Matraş, katıldığı programda eski eşine şöyle ateş püskürdü...
Matraş Deri'nin veliahtı Emre Matraş, 2 kızının annesi, 13 yıllık eşi Hale Keleş'ten boşanıp manken Yeşim Erçetin'le evlenmişti. Hale Keleş boşanmak için Emre Matraş'tan değeri 20 milyon doları bulan mal ve para istedi. İstekleri önce kabul eden, şimdi de isyan eden Emre Matraş, Kanaltürk'teki 2. Sayfa'da eski eşine şöyle ateş püskürdü. "Babam vefat edince 3 amcam beni mirastan mahrum etmek istedi. Karşılıklı davalar açıldı. Kazandım. Şirketin hissedarı olarak 50 milyon dolar alacağım var. Ama cebimde 5 TL yok. Bu paraya bile muhtaç durumdayım. Çünkü eski eşim bu parayı bildiği için boşanırken benden Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir boşanma davasında görülmemiş şeyler istedi. Sonra avukatıyla parama haciz koydurdu. Varlık içinde yokluk çekiyorum. Eşim Yeşim'in parasıyla geçiniyorum. Onun evinde oturuyorum, arabasını kullanıyorum. Garsonluk yapmak istiyorum, 'Sen Matraş Deri'nin sahibisin. Milyon dolarlık adamsın. Olmaz' deyip işe bile almıyorlar. Perişanım."
'Sen Kral Faruk'un kızı mısın?'
Emre Matraş sözlerine şöyle devam etti: "Hakim bile bizi boşarken 'Meslek hayatımda ilk kez böyle bir davaya tanık oldum. Bu resmen bir insanın ölüm fermanı gibi bir şey. Çocuğun canını alıyorlar. Resmen hapis cezası gibi' dedi. Eski eşime buradan seslenmek istiyorum; 'Sen benden önce nasıl bir hayat sürüyordun ki, benden bunları isteyebiliyorsun? Sen Kral Faruk'un kızı mısın? Ben seni saraydan mı çıkardım söylesene? İki kızım için kalbimi söküp veririm. Ama senin için 'hayır'. Babamdan miras kalınca bunu fırsat bilip benden mal kaçırmaya çalışıyorsun. Ama ben de davalar açıyorum. Önce eski eşime, onun avukatına manevi tazminat davası açacağım. Ayrıca mahkeme kararıyla soyadımı değiştireceğim. İstemiyorum artık beni mirastan mahrum edenlerin soyadını..."
'O imzayı atmasaydım cezaevine girecektim'
Emre Matraş "Boşanırken o malları vereceğinize dair kağıdı neden imzaladınız?" sorusuna da şu cevabı verdi: İmzalamasaydım şu an cezaevindeydim. Çünkü eşim 'Yalvarırım boşanalım' dediğimde karşıma geçip 'İstediklerimi vermezsen boşanmam' diyordu. Bir de üzerine geceyarısı ya da sabaha karşı eve geliyor, hesap bile vermiyordu. Cinnet geçirme noktasına gelmiştim. Az daha ona bir zarar verecektim. Öldürmezdim tabii, ama bir kavga anında sakat bırakabilirdim. Bundan korktum. Sonra cezaevi, pişmanlık vs... Çocuklarımın annesine zarar vermemek için psikolojik baskı altında imza attım. Malların hepsini alamaz. Karşı dava açmaya hazırlanıyoruz."