'17 yıl evli kaldık, kardeş gibi olduk'
Hayata sıfırdan başladığı söyleyen Eyşan Özhim'den şok açıklamalar...
Bir insan 20 yılda hiç mi değişmez? Hiç mi zamana yenik düşmez? Güzelliğinden hiç mi bir şey kaybetmez?
20 yıl önce TRT için çekilecek bir filmin tanıtımında gördüğüm esmer güzeli kız neyse, bu hafta 'Cafe Sohbeti' için Cihangir’de buluştuğum esmer güzeli kadın da aynı...
İç dünyasının bilemem ama geçirdiği felce, 17. yılında biten evliliğine rağmen yılların dış görünüşünden bir şeyler alıp götüremediği Eyşan Özhim, 7 yıl süren iş kadınlığına nokta koyup, yeniden şov dünyasına 'merhaba' dedi.
Şimdilerde atv’de ekrana gelen 'Elveda Rumeli' dizisi ve 21 Aralık’ta vizyona girecek 'Kutsal Damacana' filminde oynayan Özhim’le hakkında bitmek bilmeyen iddialardan üç ayaklı kedisine, oyunculuğa dair kariyer planlarından biten evliliğine, başlayan yeni ilişkisine geniş bir yelpazede keyifli bir 'Cafe Sohbeti' yaptık.
'Elveda Rumeli' dizisinde oynadınız. Diziye ne olarak katıldınız ve kaç bölüm oynayacaksınız?
Elveda Rumeli dizisine konuk oyuncu olarak katıldım. İlk bölüm bu pazartesi yayınlandı, diğer bölüm haftaya... Üsküp’ten iki saat uzaklıkta Mitola (Manastır) diye bir yer var orada bir hafta kalıp, çekimleri tamamlayıp, döndüm. Çok keyifli ve farklıydı ama çok da soğuktu. 'Balkanlardan gelen soğuk hava'nın ne olduğunu anladım!
Şafak Sezer’le başrolünü oynadığınız 'Kutsal Damacana' adlı bir film yakında vizyona girecek?
20 Aralık’ta girecek inşallah...
O filmdeki rolünüz ne?
Ben Türk halkına güveniyorum. Çok duygusaldır. Çok zor günler geçirdi Türkiye... Gülmeye çok ihtiyacı var Türk halkının. Ve bana göre Kutsal Damacana son zamanlarda yapılmış en komik Türk filmi. Şafak Sezer, filmde kilisenin papazına yardım eden, kilisede öylesine takılan eski bir gemici. Biraz da sahtekar birisi. Papaz birkaç günlüğüne Vatikan’a gidiyor. Ben de kız kardeşimin içine giren şeytanı kovmak için bu işlere hiç inanmasa da önce hacı-hocaya sonra papaza giden birini oynuyorum. Şafak, 'Ben papazım' diyor ve papaz büyüsünü bozmaya çalışıyor. Bildiğimiz şeytanlı filmlerin komik hali. Korku - komedi.
'Komik bir kadınmışım'
Bu nasıl 'korku komedi' ki, her karesi güldürüyor?
Gerçekten de çok güldürüyor. Ahmet Yılmaz yazdı. Her karesi karikatür gibi bir film... Gerçi onda da iki kere reji değişti. Prodüksiyon bazında bir sürü problem yaşandı. Yönetmenin ilk filmiydi. Benim için çok zordu. Komedi filminde oynamak dünyanın en zor şeyiymiş. Film sesli çekildiği için settekiler gülme sesinin çekime yansımaması için ağzını burnunu kapatıyor ama gülmekten göbekleri sallanıyor. Kendimi sınadığım, acaba yapabilir miyim dediğim bir filmdi. Dün akşam kendimi seyredince ben ne kadar komik bir kadınmışım dedim...
Siz de birçok ünlü gibi Cihangir’de oturuyorsunuz, niye?
İki senedir burada oturuyorum. Niye tercih ettim. Daha önce Etiler’de Akatlar’da falan oturuyordum. Biraz iş değişikliği yaptım. Hayatımı, kariyerimi değiştirdim. Biraz daha işin içinde olayım istedim. Oyuncuların, sinemacıların, ressamların tercih ettiği bir yer Cihangir. Ben bir yandan da resim yapıyorum. Burada resim atölyeleri olan çok arkadaşım var. Atölyelere gideyim, resim yapayım istedim. Sinemacı, tiyatrocu arkadaşlarımla da iç içe olabileyim, geri bıraktığım bu kadar senenin açığını bir an evvel kapatayım istedim. İnsanlar buralarda çalışıp yorulup, kendini soyutlamak için o taraflara (Etiler) atıyor. Ben soyutlama kısmını geçirdim. Yenibosna’da geçti son 7 senem... İnsan yüzü görmüyordum. Nişantaşı’na gitsem de insan yüzü görsem diyordum. Bir fabrikanın içerisinde hep aynı kişilerle bir aradasın. Benim için çok yorucuydu. Boğuldum o anlamda...
'Dirsek atmam, can acıtmam'
Yönetmen Aydın Bulut’la birliktesiniz. İş konusunda kendisine tanışır mısınız? Sizi sevgilinizle ortak bir projede görecek miyiz?
İnşallah olur... Ben şu anda sıfırdan yeni bir hayata başladım. Bir ilişki kurmaya çalışıyorum. O ilişkinin de nereye doğru gideceğini bilmiyorum, daha çok yeni. Şu anda çok mutluyum. İnşallah bu mutlu birlikteliğimi devam ettiririm.
Serdar Şensezgin’le 17 yıl evli kaldınız ama çocuk yapmadınız, niye?
Olmadı Ali abi... Her zaman sonsuz saygım vardır Serdar’a. O da beni çok sever, onun da bana sonsuz saygısı vardır... Onu o kadar çok sevdim ki, o benim ağabeyim, babam, kardeşim oldu. Ben bu dünyaya onunla başladım. O öğretti bana bir sürü şeyi... Meğerse aşk insanın ihtiyacı olan bir şeymiş, kardeşlikle evlilik yürümezmiş yani. Baktık ki bizim hayatta farklı beklentilerimiz var, artık onların üstüne gidelim.
Zamanla kardeş mi oldunuz?
Tabii yani. 17 sene sonra kardeş olmuştuk...
Kardeş kardeşe olunca da çocuk olmuyor haliyle...
Aklıma gelmiyordu. Oyun oynuyorduk biz evde. Gerçekten evcilik oyunu oynuyorduk.
İnsan 17 sene evcilik oyunu oynar mı?
Ne yapacağımı bilmiyorum. O müzisyen, onun kendi hayatını kurgulaması vardı. Ben tam olarak ne istediğimi biliyordum ama daha yapamamıştım.
Annelik planınız yok anlaşılan?
Valla hiç belli olmaz. Bir bakarsınız çocuk da yaparım, kariyer de.
Kariyer yaptınız?
İş hayatında yaptım ama oyunculukta da en iyi olmak istiyorum. Onu başardıktan sonra evet... Daha vaktim var...
İyi yapmışım dediğiniz ne var hayatta?
İyi ki ailemin avukat olmamı istemesine rağmen Güzel Sanatlar’a girmişim.
Keşke yapmasaydım dediğiniz?
Keşke bu kadar duygusal olmasaydım, kendime daha iyi baksaydım ve hasta olmasaydım.
'Mutlaka yapmalıyım' dediğiniz ne var?
Mutlaka sergi açmak istiyorum. Bir de küçük de olsa bir teknem olsun ve dünyayı dolaşsam...
10 ismin çağrıştırdıkları
Aydın Bulut : Huzur
Mustafa Altıoklar : Fizik tedavi
Kadir İnanır : Jön
Serdar Şensezgin : Can
Mehmet Hotiç : Hiç
Deniz Seki : Sempatik
Şafak Sezer : Komik
Deniz Akkaya : Güzel
Merve İldeniz : Canımın içi
Ahmet Misbah Demircan : Tanımıyorum, kim?
Oturduğunuz semtin yani Beyoğlu’nun Belediye Başkanı