Gazete Vatan Logo

"Tutunmak" raflarda yerini aldı!

İsimsiZ adlı romanının ardından Gönül Çatalcalı, bu kez dördüncü öykü kitabı TUTUNMAK ile okurla buluşuyor…

"Tutunmak" raflarda yerini aldı!

“Vaktin en suskun saatlerinde çiçeklenir ruhlar. Goncayı gül eyleyen sabır usulca bekler… Su uyur, akarken mavi dalgın bir rüyada. Ateşi harlandırmak için pusar kuytuda rüzgâr. Ruh diner, yalnız göz kalır beden.

Hikâyeler hayat gibi akmaya devam eder; yazı, sonsuz döngünün kıyısında olmaktır, ona b/akmak, uzanmak, biraz dokunmak… Denizine ulaşamayacağını bile bile akan suları izlemek hüzünle… Köze değmek, yakın ve uzak iklimlerden gelen rüzgârların harladığı ateşin sesini dinlemek, uğultuyu sözcüklere işlemek…” diyor Gönül Çatalcalı, TUTUNMAK’a başlarken.

Gerçekten de ilmek ilmek işlenmiş hikâyeler buluyoruz anlatının kıyısında, satır aralarında, söz söze eklenirken.

Kısa hikâyelerinde can damarından vuruyor; “Kimseye kendini göstermek istemiyorum artık” dedi pasajın girişindeki ayna. “Her bakış benden bir şey götürüyor.” Anlamaz baktığımı görünce derin derin soludu, “İçlerini de görebiliyorum nicedir, önümde duran çürük cevizlerin…” dedi. “Yansıttığımsa bambaşka, cilalı suretler…” Hayat denen sonsuz deryada, değerlerin azgın dalgalar arasında yer değiştirdiğini bir aynanın gözünden yansıtırken ne öğretmektir derdi yazarın, ne sanat yapmak... Git gide büyüyen, göz alan kâğıt hışırtılarının altındaki yaranın fotoğrafını çekmektir amacı, buz dağının dev kütlesine ulaşmak...

Zeytin karası aşklardan, su yeşili dostluklardan, rengi sarı, tadı yeşil ilişkilerden geçenlerin sesine kulak veriyor; kan kırmızı nar şerbetidir hayat onlara göre. Çatalcalı, kırmızının bin bir tonunu katar satırlarına, kıyı hikâyelerinde.

Ak güvercinin kanadındaki kara lekeden sual eyler, hangi uçama-ma- ların izi olduğunu. Yerçekimine karşı koyamayanların yok olup gittiği bir dünyada güçsüz kanatların tüylerini fırçasıyla çoğaltır, sözcükleriyle besler.

Haberin Devamı