Müzisyenliğinin verdiği ilhamı edebiyata taşıdı! Alman yazardan türkçe roman: Münzevi Adası
Daha önce müzik çalışmalarıyla tanınan müzisyen Stefan Pohlit bu kez bir romanla takipçilerinin karşısına çıkıyor. Müzikten aldığı ilhamı edebiyata yansıtan Stefan Pohlit'in "İrfan" müstear ismiyle yayımladığı Münzevi Adası romanı raflardaki yerini aldı.
"Şafakların Cihangiri" adlı kanun konçertosu ve "Peşrev" adlı orkestra eseriyle müzik dünyasının dikkatini çeken ve Türk kültürüne olan ilgisiyle bilinen Stefan Pohlit müzisyenliğinin verdiği ilhamı bu kez edebiyata taşıdı. Postmodern literatüre büyülü gerçekçilik ve üstkurmaca tarzında yaklaştığı romanında yazar bu kitabında; eski Yunan felsefesinden beri tüm dinlerde bilinen beşliler çemberi sembolizmine vurgu yapıyor.
Müzikte kullanılan bu teoriyi edebi metne yerleştiren Pohlit her bir bölümü yılın bir ayına denk getiriyor. Teoriye göre 12 ses bir çember olarak birleşiyor. Ancak doğal boyutlarına göre – 12 ayın tam bir yıla denk gelmemesi gibi – 13. ses ilk sesle tekrar aynı perdeye düşmüyor. Yazar, mitolojide geçen bu “ihanete” vurgu yaparak okuru “13üncü bir ay” ve alternatif bir finalin sınırlarında gezdiriyor.
Kitap dinler tarihi ve tasavvufla bütünleşerek, mitoloji ve mistisizmin sembolik anlatım şeklini çağdaş bir “vahiy” olarak ortaya koyuyor. Tüm olay örgüleri 1970’li yıllarda “Büyükada’nın Robinsonu” olarak tanınan Franz Fischer’in etrafında dönerken, Adaların sosyo-kültürel tarihini gözler önüne seriliyor. Romanın görünüründe ilerleyen keşif hikayesinin arkasında hep aynı adamın kimlik arayışı saklanıyor.
Roman, Milan Kundera’nın “Gülüşün ve Unutuşun Kitabı”ndaki gibi, aynı hikayeyi değişik varyasyonlarda anlatırken, birçok noktada 1950'li yılların varoluşculuğuna da bir selam göndererek Sartre, John Fowles, Nikos Kazancakis ve Mihail Bulgakov gibi yazarlara bir nevi saygı duruşunda bulunuyor.
MÜNZEVİ ADASI ÇOK SESLİ BİR SENFONİ GİBİ
Kapsamlı bir tablo, hatta “çok sesli bir senfoni” gibi birbirinden farklı yüzleri romana taşıyan kitap Büyükada'nın kozmopolit yapısını karakterlerine yansıtıyor. Bunun yanı sıra romanda yer alan birçok karakter ise gerçekten adada yaşamış reel insanlardan esinlenilerek oluşturulmuş. Kendi de hayatının bir dönemini Büyükada'da geçiren Pohlit tanıdığı adalı yüzleri kitabında ete kemiğe büründürüyor. Kitap bu yönüyle Thomas Mann’ın ünlü “Büyülü Dağ” adlı eserini örnek alarak Adalar’ın gerçeklikliği hem izole hem de “tüm dünyanın birleştiği bir yer" olarak genel bir insan tablosu halinde sunuyor.
Türk ve Ortadoğu kültürüne yakınlığıyla bilinen yazar Stefan Pohlit müziğine ilham veren tüm unsurları İrfan ismiyle yazdığı Münzevi Adası kitabında buluşturuyor. Kitaptaki karakterlerin ilişkilerindeki manevi boyutlardan, Hıdır efsanesi ve sufilerin sohbetlerine kadar bu coğrafyanın felsefesine odaklanan roman; sürrealist bir dille kutsal kitapların simgeciliğini yansıtarak Adaların 1960-1980 arasındaki sosyal tarihini ilk kez edebiyata aktarıyor.