'Yüzde 75 CHP...'
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay AK Parti'nin elindeki o anketi açıkladı!
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Gezi Parkı olaylarının büyümesinde CHP'nin aktif bir rol üstlendiğini söyledi. Ülkede, kendilerini doğru anlatamamalarından dolayı toplumsal bir birikimin oluştuğunu söyleyen Atalay, demokratikleşme paketinde bazı sürprizlerin olabileceğini, seçim barajı konusunda ise çalışmaların devam ettiğini anlattı.
Atalay, NTV'de Mehmet Barlas'ın sorularını cevapladı. Taksim olaylarının ilk iki gününde bazı hatalar yapıldığını ancak sonrasında yaşanan olayların, ilk iki günün seyrini değiştirdiğini anlattı. Gezi Parkı olaylarında daha önceden bazı kurguların bulunduğunu ifade eden Atalay, sonrasında gelişen bazı olayları da beklemediklerini itiraf etti.
Başta alkol düzenlemesi olmak üzere, topluma bazı konuları anlatmakta zorluk çektiklerini, hatalar yapıldığını da ifade eden Atalay, son dönemde yaşanan olayların temelinde bu tür toplumsal birikimlerin bulunduğunu söyledi. Atalay şöyle konuştu:
"Bu birikimi de çeşitli yönleriyle analiz etmek lazım. O günlerdeki bazı söylemler, bazı yasaların, alkol düzenlemesi gibi, belki kamuoyuna takdim ediliş biçimiyle belli birikim oluşturdu. Yanlış anlatılma hataları olmuş olabilir. Özünde bunlar iyi anlatılsa, bunları besleyecek şeyler değil."
"PAKET RAHATLATACAK"
Başbakan Erdoğan'ın açıklayacağı demokratikleşme paketinde, sürprizlerin bulunduğunu ancak içerik konusunda yetkili olmadığını söyleyen Atalay, yapılacak düzenlemelerle Türkiye'nin üzerinde taşıdığı bir çok ağırlıktan kurtulacağını ileri sürdü. Atalay bu konuda çok sağlam düzenlemelerin bulunduğunu anlattı.
"GEZİ PARKI'NDA CHP'NİN ROLÜ VAR"
Gezi Parkı olayları ve sonrasında yaşanan gelişmelerde CHP'nin aktif rol üstlendiğini iddia eden Atalay, gösterilere katılanlar arasında yapılan anketlerde CHP'nin oyunun yüzde 75'i gösterdiğini söyledi. Atalay CHP'yi eleştirirken şunları söyledi:
"Bir teşkilat, örgüt varsa oradaki olayları desteklemek kolay. Yani sizin ülke genelinde bir teşkilatınız var, bir partisiniz ve bu gelişen olay içerisine teşkilatınızı katmanınızla bu olaylar genişler. Taksim'deki olaylarda Cumhuriyet Halk Partisi'nin aktif rolü çok fazladır. Yani yaşadığımız mekanlardan bunu biliyoruz. Mesala, CHP milletvekilleri, partililer Ankara'daki bu olaylara öncülük ettiler. Bir siyasi parti, Türkiye'de toplumsal olayları desteklemek istiyorsa kendi örgütünü kolayca devreye sokabilir. Bunu en küçük parti bile yapabilir. Bizim yaptırdığımız anketlerde, olaylara katılanların yüzde 75'i hatta biraz üzeri CHP'ye oy verebilirim diyor.
'ÖNÜMÜZDEKİ YIL ÇETİN, ZOR BİR YIL'
AK Parti hükümeti olarak on bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları "Sessiz Devrim" adlı kitapta topladıklarını anlatan Atalay, kitabı demokratikleşme anlamında yapılanların envanteri olarak nitelendirdi.
Türkiye'nin söz konusu dönemde büyük değişim yaşadığını, normalleşme sürecinde önemli adımlar atıldığını vurgulayan Atalay, AK Parti'nin iktidar olma sürecini hakkında da bilgi verdi.
'GÜL, BAŞBAKAN OLABİLİR Mİ?'
"Eğer Başbakan, cumhurbaşkanı olursa Abdullah Bey yeniden başbakan olur mu, böyle bir ihtimal var mı" sorusuna karşılık Atalay, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki yıl çetin bir yıl, zor bir yıl. İnşallah Allah Türkiye'ye, hepimize kolaylık versin. İki seçimin olduğu, bizim büyük kararlar vereceğimiz bir yıl. Her şeyi bu süre içinde çalışacağız ve her şey iyi gidecek diye umut ediyoruz. Belki geriden tam görünmüyor olabilir ama bizim partimizde müthiş bir insani ilişkiler ağı vardır, dostluklar. Başbakanımızla Cumhurbaşkanımızın, her birimizin. On bir yıl böyle kolay bir on bir yıl değil.
Ben, bu kabinede ilk hükümetten beri kalanlardan biriyim. Biz, üç kişiyiz, Ali Babacan ve Binali (Yıldırım) ile beraber. Bütün bu süreci de çok yakından yaşadık hem şahit olduk hem aktörleri olduk. Birbirimize karşı dostluklar, aile bağları, sadakatler, dava arkadaşlığı hepsi birbirine çok girmiş farklı bir yapı var. Bütün bu zorlukları bütün bu güzel bağlar ve ilişkiler içinde çözeceğiz. İnşallah gelecek yılı partimiz ve hükümetimiz yine yoluna daha güçlü devam edecek. Hepimizin, hepsinin birlikte kurduğu yürüttüğü bir parti bu. Önemli olan partimizin ve bu davanın
yoluna sağlıkla gitmesidir."
Mehmet Barlas’ın, “Abdullah Gül Başbakan da olabilir” sözleri üzerine Atalay, “Bütün o faktörler olabilirliğin içindedir” ifadelerini kullandı.
'AK PARTİ O YÖNDEN GEÇMİŞTEKİLER GİBİ BİR PARTİ DEĞİL'
"Bizim partimizi kurarken ve hükümetimizin ilk başından beri en önemli ilkemiz Türkiye'ye normalleştirmek" diyen Atalay, AK Parti hükümeti döneminde Türkiye'de sadece fiziksel yatırımların değil devlette de kurumların reflekslerinin değiştiğine, geliştiğini işaret etti.
"Sizce askeri vesayet bitti mi ya da derin devlet yok mu artık?" sorusuna Atalay, "Türkiye, artık eskiye dönemez. Yine belli güçlerin, belli kurumların bu bazen basın olur, bazen yargı, bazen asker, bazen patronlar kesimi, bazen başka bir kesim olabilir, Türkiye'deki gelişmelerde belli ağırlıklarını koymuş olabilirler. Yani vesayet sistemi diyebileceğimiz eskiden olduğu gibi bir yapı artık Türkiye'de yürümez" karşılığını verdi.
"Sizin asıl sorununuz size alternatif bir partinin olmaması. Acaba AK Parti'nin içinden mi muhalefet çıkmalı" denilmesi üzerine Atalay, "Yok, AK Parti'den çıkmaz. AK Parti o yönden geçmiştekiler gibi bir parti değil, olmaz yani" diye konuştu.
"Hiç alternatifi olmaması bir partiyi bazen yanlışa da sürükleyebilir. Sizde de o rahatlığı seziyorum, nasılsa biz kazanırız diye" sözlerine ise Atalay, "Öyle bir rahatlık içinde değiliz. Hele seçim konu olunca, vatandaşa gitme, vatandaşı kazanma, vatandaşa kendimizi iyi anlatma konusunda inanın biz çok disiplinli bir partiyiz" karşılığını verdi. Atalay, seçime odaklı çalışmalara da başladıklarını anlattı.
Uzun süredir güçlü bir muhalefetin olmadığını belirten Atalay, "O, şart. Güçlü muhalefet olmadan olmaz. Her şey daha iyi olur. Biz dedik ki çözüm sürecinde Türkiye'yi bu terörden ve bütün sorunlardan kurtaralım. Türkiye daha farklı büyüyecek. Ama muhalefetten hiç destek almadık" ifadesini kullandı.