Yurt dışına çıkışı yasak haftada 2 gün de karakola!
2010 yılındaki KPSS skandalıyla ilgili Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin ifadesini aldığı, eski ÖSYM Başkanı Demir’in yurt dışına çıkışı yasaklandı, haftada 2 gün karakola imza verecek. Demir, “Bunu hak etmediğimizi düşünüyorum” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2010’daki KPSS’de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturmasının şüphelilerinden eski ÖSYM Başkanı Ali Demir’in yurt dışına çıkışı yasaklandı, karakola imza vermesi kararlaştırıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın, “şüpheli” sıfatıyla ifadesini aldıktan sonra, hakkında adli kontrol uygulanmasını talep ettiği Demir’in, nöbetçi Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusu tamamlandı. Nöbetçi hakimlik, adli kontrol kapsamında Demir’in yurt dışına çıkışını yasakladı, ayrıca haftada 2 gün karakola imza vermesi şartı getirdi.
Suçlama bana ağır geldi
Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulunan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, “Görevi devrettiğimiz 29 Mart 2015’e kadar ÖSYM yönetimi olarak birinci önceliğimiz sınav güvenliği olmuştur” dedi. Göreve başladıkları ilk günden son güne kadar sınav adaleti için çalıştıklarını ifade eden Demir, şunları kaydetti: “Bunun için gayret ettik ve yaptığımız sayısız uygulamalarla, her adaya farklı soru kitapçığı, soru havuzlarının oluşturulması, salonlara kamera uygulanması, tüm araçların ve salonların takip edilmesi de dahil olmak üzere bütün çalışmaları sınav adaletinin tesis etmek için yaptık. Bütün bunları yaptıktan sonra bizden önce vaka olmuş. Bizim hiçbir dahilimiz olmayan bir konuyla suçlanmak bize ağır gelmiştir. Tüm kamuoyuna bildiriyorum, bütün çalışmamız sınav adaletini, sınav güvenliğini sağlamak içindir. Böyle bir ifadeye çağrılmayı dahi hak etmediğimizi düşünüyorum.”
2010 KPSS soru kitapçıklarının imhası için savcıdan izin istemişti
ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında da suçlamalar da ortaya çıktı. Buna göre Demir’in ilk olarak 2010 yılındaki KPSS’de iptal edilen ve kanıt niteliğinde olan “Eğitim Bilimleri” testleri de dahil tüm kitapçıkların imha edilmesinden dolayı suçlandığı belirtildi. Demir’in o dönem kitapçıkların imhası için soruşturmayı yürüten eski Savcı Şadan Sakınan’dan izin istediği ve verilen kitapların imhasının gerçekleştiği iddia edildi. Ancak geçtiğimiz yıl, aynı döneme ait Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerine ait bin 262 kitapçık ÖSYM’nin deposunda bulundu ve savcılık tarafından incelemeye alındı.
Demir’e yönelik ikinci suçlama da, ÖSYM’de görev yapan ve soruları sızdırdığı iddia edilen Mustafa Asil, Ahmet Burak Özdemir ve Erkam Dündar’ın kullandıkları bilgisayara yönelik savcılığa ilettiği yazı ile ilgili olduğu öğrenildi. Bu yazıda, üç görevlinin kullandığı bilgisayarların internete kapalı olduğu, CD-rom sistemlerinin olmadığı, ana bilgisayarlara erişemedikleri ve USB bellek dahi takılamadığı ifade edilmişti. Ancak tekrar başlayan soruşturmada, bilgisayarlar emniyet birimleri tarafından incelenince farklı tespitler ortaya çıktı. Buna göre üç görevlinin bilgisayarında da yasak olmasına rağmen flash bellek kullanıldığı ve ana bilgisayarlara da erişebildikleri ortaya çıktı.