Gazete Vatan Logo

Yumruk sıkma değil tokalaşma zamanıdır!

3 yıl sonra TÜSİAD toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski kavgaları muhafaza etmenin kimseye faydası yok. Zaman yumrukları sıkma zamanı değil tokalaşma zamanıdır” dedi.

Yumruk sıkma değil tokalaşma zamanıdır!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 yıl aradan sonra Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) toplantısına katıldı ve ekonomiden siyasete birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. “Eski kırgınlıkları, kutuplaştırmaları, kavgaları muhafaza etmenin kimseye faydası olmaz. Bizi büyümeden, ilerlemeden alıkoyan, yavaşlatan her ne varsa, onları hep birlikte söküp atmalıyız. Zaman, yumrukları sıkma zamanı değil, tokalaşma zamanıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayret edildiği sürece, ulaşamayacak hiçbir hedef olmadığını vurguladı.

Birbirimize güvenelim

Erdoğan, “Yeter ki birbirimize inanalım, güvenelim, kurulan tuzakları her birlikte fark edip, bunlardan uzak duralım ve eski Türkiye’nin alışkanlıklarını bir yana bırakarak, yeni Türkiye’nin vizyonunu paylaşalım. Aynı istikamete bakıyoruz ve aynı geleceği inşa edeceğiz ve bunu da hep birlikte başaracağız. TÜSİAD’ın yeni yönetimi, yönetim kurulu başkanıyla yeni Türkiye vizyonuyla Türkiye’nin kalkınmasına, ilerlemesine, demokratikleşmesine hep beraber katkı vereceğiz ve bu demokratikleşmeyi de ileri demokrasi olarak tanımlıyorum. Buna gönülden inanıyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

Yumruk sıkma değil tokalaşma zamanıdır

TÜSİAD’ın YİK toplantısının sonunda Başkan Haluk Dinçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a plaket verdi. Toplantıya katılanlar arasında Rahmi Koç, Güler Sabancı, Ümit Boyner ve Muharrem Yılmaz da vardı.

Kaybolan onların itibarı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eleştirilerinde kredi derecelendirme kuruluşlarını da unutmadı. “İşte kredi derecelendirme kuruluşlarından iki tanesi biliyorsunuz son zamanlarda ülkemizle ilgili verdikleri nota bak. Bunların haline güler misin ağlarmısın?” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu adamlar affedersin hangi ölçüleri baz alarak Türkiye’ye kalkıp bu tür bir notu veriyor. Batmış olan bir komşu ülkeye sen 6 derece birden yükseltiyorsun. Türkiye gibi şu anda ekonomide büyümesi devam eden bir ülkeye... Şu anda Avrupa’da böyle bir ülke yok. Sen kalkıp böyle bir not veriyorsun. Burada art niyet var, nedir? Siyaseten deviremedik o zaman ekonomik olarak biz ne yapalım da Türkiye’yi devirelim. Bu karar siyasidir. Asla ne ekonomiktir, ne bilimseldir, ne bir teknik altyapısı vardır. Yok efendim ‘Falanca medya kuruluşu Türkiye ile ilgili şunu yazmış’ yazarsa yazsın, yok efendim ‘Falanca kredi derecelendirme kuruluşu şunu söylemiş.’ Söylerse söylesin biz buralara onlarla gelmedik. Kaybolan itibar Türkiye’nin itibarı değil, o medya kuruluşlarının o derecelendirme kuruluşlarının itirabarıdır.”

Haberin Devamı

Yumruk sıkma değil tokalaşma zamanıdır

Batırmaya çalışılmıyor o banka batmış zaten

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yalnızca iktidarıyla değil, ana muhalefetiyle, muhalefetiyle birlikte yürümesi gerektiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Fakat dün bir açıklama duyuyorum; çok enteresan ve örnek, o da manidar. İşte 2000’li yıllarda malum, 26 bankanın battığını söylüyor beyefendi, şimdi diyor, ‘1 bankanın batırılması için çalışılıyor’. Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka, şu anda batmış zaten. Fakat bu taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor. O 26 batık bankanın olduğu dönemden biz, farklı bir finans dünyasını devraldık. Şu anda bankalarımızın geldiği nokta, çok açık net ortada. Şimdi bu batan, böyle bir finans kuruluşunu biz de o dönemde olan yanlışları tekrarlayarak aynen devam mı ettirelim? Bir de hakaretamiz bir şekilde sayın Başbakan’a, onun yanında da işte ‘yüksek rakımlı’ yerden bahsediyor. Pek alışık değil. Herhalde oralara gelmesi de mümkün olmayacak. Çünkü bu anlayışla, bu kafayla öyle bir şey olmaz.”

Haberin Devamı

‘Paralel’e kol kanat gerenleri biliyoruz

Konuşmasında, “paralel yapı”ya değinen Erdoğan, şöyle devam etti: “17-25 Aralık darbe girişimi... Belli sermaye çevrelerinin belli işadamlarının, holdinglerin bugün dahi bu paralel yapıyı, bu ihanet şebekesini maalesef görmezden gelmesi... Hatta hatta bir kısmının kol kanat gerdiğini hatta açık açık desteklediğini görüyoruz. Niye? Çünkü 17-25 Aralık bir darbe girişimiydi, bütün amaç da eski Türkiye’ye geri dönmekti. Hem Gezi olaylarında, hem 17-25 Aralık darbe girişiminde eski Türkiye’yi diriltmek, eskiden olduğu gibi sadece kendilerine kazanç sağlamak istediler. Yani istedikleri zaman, 24 saat içinde bir hükümeti götürürüz, yenisini getiririz mantığı... Şu anda paralel yapıyla birlikte Türkiye ve Türk ekonomisine algı operasyonları düzenleyenlerin de arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. İçeride ve dışarıda, o medya kuruluşlarını, STK’ları, o malum odakları kimlerin fonladığını, kimlerin beslediğini ve desteklediğini tek tek biliyoruz. Hepsi mahcup oldular ve olmaya da devam edecekler.”

Haberin Devamı

Bol paralar alınıyor ama park için değil!

Türkiye’de yaşanan Gezi olaylarının benzerlerinin Mısır ve Ukrayna’da yaşandığını, Suriye’nin durumunun da ortada olduğunu aktaran Erdoğan, şunları söyledi: “Ağaç dediler, çevre dediler, park dediler, günlerce sokakları işgal ettiler, sokakları adeta yağmaladılar. Şu anda hazırlanan iddianamede telefon konuşmaları asıl maksadın ne olduğunu ortaya koyuyor. Bir yerlerden bol miktarda paralar alınıyor, lojistik destek sağlanıyor, ağaç için park için değil. Hani diyor ya bir tanesi, ‘Hala anlamadınız mı? Bu ağaç meselesi değil’ diyor. Hükümeti devirmek için birtakım vandallar sokağı örgütlüyor. Hepsi ortaya çıktı. Sanıkların ifadeleri de çok ilginç. Telefonda konuşurken, ‘Alkollüydüm’ diyor. ‘Kız arkadaşıma hava atıyordum’ diyor. İnanın Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık, bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık.”

Hani anıracak olanlar, yok...

Erdoğan, 12 yıl önce “hızlı tren” denildiği zaman, bunu hayal görenler, kendileriyle dalga geçenler olduğunu ancak şimdi Ankara-İstanbul, Ankara-Konya arasında hızlı trenin sorunsuz işlediğini dile getirdi. Erdoğan, “paradan 6 sıfır atacağız” dediklerinde, “Taksim Meydanı’na çıkarak, anırırım” diyen köşe yazarlarının bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: “Ne oldu? 6 sıfırı attık. Enflasyon düştü, tek haneye geldi. Hani anıracak olanlar? Yok. Bu gerçekleri de görmemiz lazım. Bölgesel krizlerin de hepsini yakından takip ediyoruz. Bunlar da gelip geçici.” Erdoğan, bu yıl itibarıyla yüzde 3 gibi bir büyüme tahmin edildiğini de belirterek, “Temennimiz bunun çok çok üstünde olması, yüzde 5’i yakalamak” dedi.

Eleştirileri duymadılar!

- TÜSİAD YİK, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert yorumlarına sahne oldu. Toplantıya 40 dakika geç gelen Erdoğan, kürsüye “Umutlarımıza ve endişelerimize ışık tutacak bir konuşma yapacaklar” diye çağrıldı.

- Erdoğan, konuşmasında Akbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’den Koç Grubu’na kadar birçok kişi ve kurumu eleştirdi.

- Erdoğan’ın konuşmasının sonunda üyeler sorulara “Duymadım” cevabı verdi.

- Erdoğan’ın eleştirileri “Başarılara gölge düşüyor” demeci yüzünden Suzan Sabancı Dinçer’le başladı. Akbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer’in eşi Suzan Sabancı Dinçer, Erdoğan’ın “bir bankamızın yönetim kurulu başkanı çıkıyor son derece karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Neymiş? Elde edilen başarılara gölge düşmüş. Neymiş? Türkiye’nin yurtdışında itibarı zedelenmiş. Neymiş? Hukuk sistemi sorgulanmaya başlanmış. Bunu söyleyen şahsın bankası için bir inceleme yaptırdım, son 12 yılda aktifleri 8 kat, mevduatı 6 kat büyümüş” eleştirisine hedef oldu.

- Toplantıyı en ön sıradan izleyen Suzan Sabancı Dinçer, Erdoğan’ın bu konuşmasıyla ilgili sorulara “Ben duymadım” cevabını verdi.

- Erdoğan’ın “Bizi kıyasıya eleştirenlerin, ‘ananas’ meselesinde ağızlarından bir söz çıkmadı. Her türlü hakareti yapanların ‘tesbih’ meselesinde, ‘rafineri’ meselesinde ağızlarını bıçak açmadı” eleştirisinin hedefi ise adı Afrika’da bir rafineri ihalesiyle ilgili kayıtlara konu olan Koç Grubu’ydu.

- Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bu eleştirileri yanıtlamadı ve hızla salondan ayrıldı.

- TÜSİAD Başkanlığı’ndan kısa süre önce istifa eden Muharrem Yılmaz’ın sakal bırakmış olması dikkat çekti.

- Zeytinburnu’nda yıkım kararı alınan 16/9 projesinin sahibi Mesut Toprak da toplantıda Erdoğan’ı dikkatle dinledi.

- Akfen Holding ‘in patronu Hamdi Akın, Türkiye’nin çok acil yabancı paraya ihtiyacı olduğunu belirterek, “Artık bizim tasarruflarımızla olmuyor; Hans’ın, George’un tasarruflarına ihtiyacımız var” dedi.

Haluk Dinçer: Kutuplaşmayı bertaraf edelim

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısından ‘kutuplaşma’ uyarısı geldi. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek ağır kutuplaşmanın ülkeye zarar vermesinden kaygı duyduklarına dikkat çekti ve çözüm süreci, anayasa çalışmalarında yol alınamayacağına işaret etti. Dinçer 2007’de başlayan küresel krizin yarattığı sorunların devam ettiğini belirterek, küresel dalgalanmanın merkezinde özgürlük ve demokrasi arayışı olduğunu söyledi. Dinçer, eğitimde Türkiye’nin istenen noktada olmadığını, kadın istihdamına yönelik teşviklerin artırılması gerektiğini söyledi. “Beklentimiz 62. Hükümet programının etkili uygulanması” diyen Dinçer, sanayinin ekonomi içindeki payının 15 yılda gerilediğine dikkat çekti. Dinçer, “Büyümenin yegane itici gücü imalat sanayidir. Sanayi Strateji Belgesi 2023 hedeflerini yakalayacak şekilde hazırlanmalı. Sanayi Strateji Belgesi’ne katkılarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu da konuşmasında ülkenin ekonomik hedeflerinin tutturulmasında hükümet kadar işadamlarına da görev düştüğünü söyledi. “Ekonomide katma değer yaratmak için birinci öncelik eğitime verilmeli” diyen Yücaoğlu, “Bir hukuk devletinin, kendi içinde yaygın deyiş ile bir ‘paralel devletin’ oluşmasına ve böylesi bir yapının hukuku kendi gündemi doğrultusunda eğip bükmesine izin vermesi mümkün değildir” değerlendirmesini de yaptı.