‘YPG terörü Fırat’ın batısına geçmiştir’
MHP’nin Kızılcahamam kampının ardından konuşan Bahçeli, YPG’nin Fırat’ın batısına geçtiğini söyleyerek hükümeti eleştirirken, olağanüstü kongre isteyen muhaliflere karşı da kesin konuştu, “Tarih 2018” dedi
MHP’nin Cumartesi günü Kızılcahamam’da başlayan iki günlük kampı dün sona erdi. Toplantılar sonrasında açıklama yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasında yeni Anayasa ile Doğu ve Güneydoğu’daki olaylar ön plana çıktı. AK Parti’nin politikasızlığa, iktidarsızlığa mahkum olduğu kadar çaresiz olduğunu söyleyen ve “eli kolu BOP zincirleriyle, eşbaşkanlık zorbalığıyla düğümlenmiştir” iddiasında bulunan Bahçeli, YPG terörü geçen hafta Fırat’ın batısına geçmiş, Teşrin Barajı’nı ele geçirmiştir. Buna karşılık hem Erdoğan hem Davutoğlu ısrarla bu terör kuşatmasını inkar etmiş, bölgeden haberlerin doğruları yansıtmadığını vurgulamışlardır. Gerçekler saptırılmış, milletimiz kandırılmıştır” dedi. Bahçeli’nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
‘Bunlar nankör, yalancı...’
“Daha düne kadar kamu düzenini ihlal edip devletin egemenlik haklarına meydan okuyan teröristlerle masaya oturup Türkiye’yi pazarlık malzemesi yapan Davutoğlu’nun başında bulunduğu AKP hükümeti değil miydi” diye sordu ve devam etti: “Daha düne kadar Kandil’e kriptolu telefon gönderip Türk askerine PKK’ya operasyon yapmayın emri veren bu işbirlikçi AKP hükümeti değil miydi? Hem süreç ihanetiyle PKK’nın şehirlere konuşlanmasına göz yumarlar, hem de operasyon derler. Hem PKK’nın süreç ihanetinden istifade edip silah ve mühimmatları il ve ilçelere doldurmasını seyrederler hem de kamu düzenini savunurlar. Hepsinden mühimi ise, hem Oslo’da özerklik ve öz yönetim sözü verirler hem de üniter devlet ahkamı kesip Türk milletinin aklı ve onuruyla alay ederler. Bunlar yalancı, korkak, nankör ve ikiyüzlüdür. Bunlar Türklüğün hasmı, Türkiye’nin iktidardaki muhalifidir. Türkiye AKP’den ibaret değildir, AKP’ye, kaçak saraya bırakılamayacak kadar da büyük ve muazzam bir ülkedir.”
Muhalefete rest: Tarih 2018!
Bahçeli, muhalefetin olağanüstü kongre için imza toplamasıyla ilgili ise “Önümüzdeki günlerde bu uygulanır ise o zaman MHP, Siyasi Partiler Yasası, Tüzük ve siyasi anlayışı içerisinde gereğini yapacaktır. Bu ille de ‘imzalar geçerli kabul edilip olağanüstü kongre yapacağız’ anlamı taşımaz. Başkalarının imza toplama hakkı kadar parti yönetimi de partiyi koruma, güçlendirme, geliştirme, kargaşaya, çatışmaya, bir takım kırgınlıklara sebebiyet vermeyecek bir anlayış içerisinde hareket etme görevi de vardır” dedi. MHP’de şimdiye kadarki tek olağanüstü kongrenin Alparslan Türkeş öldüğü zaman yapıldığınını söyleyen Bahçeli, resti çekerek tarih hakkında kesin konuştu: “MHP’nin kongre süreci 18 Mart 2018 tarihi olacaktır. Ondan öncesi bizi ilgilendiren bir konu değildir. İmzayı kim ne kadar toplarsa toplasın müracaatları halinde kabulü mümkün olmayacak ve yasal hakları kullanma yolu da açık olacaktır. Haklarını mahkemelerle savunmalarını tavsiye ederiz.”
‘Anayasa kişiye özel hazırlanmaz’
“Her zaman dediğimiz gibi anayasa toplumsal ve siyasal bir mutabakatın zamanlar üstü belgesidir. Bu belge kişiye özel hazırlanamaz. Bu belge yalnızca bir siyaseti gözeterek yazılamaz. Yeni anayasaya kimliğini kaybetmiş bir ülkeye kimlik yapımı, rejim ve sistemini bulamamış bir ülkeye yenisini kurma yol ve eşiği olarak bakılmamalıdır. Türkiye’ye seçilmiş despot değil, yeni bir anayasa gerekmektedir. Türkiye’nin sorunu sistem değil, var olan sistemin makul ve ahlaki çalıştırılmaması, devletin rasyonel ve hızlı karar alacak ehil ve milli ellerde olmamasıdır. Bugün başkanlık isteyenler, yarın hanedanlık kuracağız derlerse ne yapacağız?” diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin simge ve özeti olan anayasanın ilk dört maddesinin tahrip edilip kurnazca alaşağı edilmesine de direneceklerini bildirdi.
‘Davutoğlu kendine gel’
“Davutoğlu, ‘Nasıl bir ülke olmak istiyoruz’ sorusunun cevabını yeni anayasa metnine, ruhuna ve lafzına yansıtmak durumundayız’ sözlerini ağzından çıkarmıştır. Bizim nasıl bir ülke olduğumuzu hâlâ bilmeyen bir şahıs Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’dır. Sayın Davutoğlu, bizim nasıl ülke olduğumuzu ya öğren ya da biz sana sabır ve sebatla kesinlikle öğreteceğiz. Davutoğlu Afyonkarahisar’dan konuştu, biz de kendisini başkent Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinden milli bir sesle uyarıyor ve kendine gelmesini diliyoruz.”