Yılbaşında kaç gün yasak var? Yılbaşı 4 gün tatil mi? Yılbaşı yasağı - kısıtlaması |
Yılbaşı yasağı vatandaşın merak ettiği soruların başında yer alıyor. Koronavirüs Bilim Kurulu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın liderliğinde toplandı. Aşı gündemiyle toplanan, bilim kurulunun ardından Bakan Koca açıklamalarda bulundu. Aşının ücretsiz olacağını belirten Koca, "Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır." ifadelerini kullanırken yılbaşında kısıtlama olup olmayacağına yönelik de açıklama yaptı. Peki, Yılbaşında kaç gün yasak, 4 gün mü?
Yılbaşında kaç gün yasak, 4 gün tatil mi? Koronavirüs Bilim Kurulu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın liderliğinde toplandı. Aşı gündemiyle toplanan, bilim kurulunun ardından Bakan Koca açıklamalarda bulunarak, salgında artış ve azalış gösteren illeri ve yerli aşı için tarih de verdi. Yılbaşı 4 gün tatil mi? Yılbaşında kaç gün yasak var? Yılbaşı yasağ…
YILBAŞINDA KAÇ GÜN YASAK VAR? YILBAŞI YASAĞI
Yılbaşıyla ilgili yılbaşı gecesi dahil olmak üzere kısıtlamaların içinde sayın Cumhurbaşkanımız açıklamıştı, yılbaşı gecesi de kısıtlamaya tabi. Gün sayısının artıp, artmama durumu. Bunu gelecek hafta sonuçları ve salgının seyri yeni bir tedbir, kısıtlamayı genişletebilir miyiz, yılbaşını içine katarak, gün sayısını 4 güne çıkarabilir miyiz, bunu gelecek haftaki sonuçlar belirtecektir, ama gecenin kısıtlama içerisinde olduğunu söylemek istiyorum.
Hamileler için düşünülmüyor, 18 yaş altı için düşünülmüyor. Ama 18 yaş altı için de Çin'de çalışma devam ediyor. Mayıs veya Haziran ayı veya daha geç olabilir açıklanabilir. 18 yaş üstü herkesi aşılayabilirsek gerektiğinde 18 yaş altına geçilebilir.
Yılbaşı ile ilgili yılbaşı gecesi dahil olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamıştı biliyorsunuz. Yılbaşı gecesi de kısıtlama tabi ama kaç gün olacağıyla ilgili olarak salgının seyrini gelecek haftaki sonuçlar belirleyecektir.
15 BİN İNSANIMIZI KAYIP VERDİK, HALA DA KAYIP VERMEYE DEVAM EDİYORUZ
Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu, hepimizin hayatını değiştirdi. Virüsün bulaştığı kişi sayısı d ünyada 69 milyonu buldu. 1,5 milyonu aşkın insan Kovid-19 nedeniyle hayatını yitirdi.
İllerimizdeki durumu görmek bizzat illere giderek yerel yöneticilerimizle yaptığımız toplantılar bu sonuçları elde etmemizde oldukça yararlı oldu. Ne var ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son bir ay içinde hızlı bir artışla yüz yüze geldik. Havaların soğuması, insanların kapalı mekanda toplanması çok hızlı bir alevlenme ile yüz yüze getirdik. Pozitif vaka sayımız 1,5 milyonu aştı. 550 bini belirgin hastalık geçirdi. 15 bin insanımızı kayıp verdik, hala da kayıp vermeye devam ediyoruz.
Büyüklerimizin korunmasına yönelik kısıtlamalar, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirler, toplanmalara getirilen yasaklar, riskli bölgede kişi takibi, gittikçe arttırılan yaygın filyasyon ekipleri ile temaslı taraması ve izolasyonlar, evde izole temaslılarımızın takibi gibi bir dizi tedbirleri her geçen gün daha sıkı bir şekilde uyguluyoruz.
VAKA SAYISI TAM 5 KAT ARTTI
Ülkemizde günlük vaka sayısında 5 kattan fazla vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır. Valilerimiz, sağlık müdürlerimiz ile hergün online ile görüşüyoruz. Personel ve araç yönünden filyasyon ekiplerini destekliyoruz.
İhtiyaç gördüğümüz illerimizde ulusal kaynaklarımızı harekete geçirip test labaratuvar ve hastanelerimizin altyapısını güçlendiriyoruz. Bu değerlendirmelerimizi karşılaştığımız durumu günlük olarak paylaşıyoruz. Sağlık çalışanlarımızın nasıl bir yükün altında olduğunu biliyor, görüyorsunuz. Yoğun bakımlarımızda çok sayıda hastamız yaşam mücadelesi veriyor. Ülke genelinde yatan hasta sayılarımız artmakla birlikte bazı illerimizde bu daha belirgin. Birçok ilimizde artış kontrol sağlansa da en ufak bir gevşekliğe tahammülüz yoktur. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı düşmeye başladı. Yatan hasta ve yoğun bakım açısından yüksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Bu durum karşısında daha sıkı kısıtlayıcı tedbirler kaçınılmaz olmuştur.
Mesai sürelerinin kısaltılması, bazı işyerlerinde hizmet verilmemesi, geceleri ve hafta sonlarında sokağa çıkma kısıtlaması gibi ertelenemez hale geldi. Henüz bu pandemiden kurtulabilmenin başka bilinen bir yolu yok. Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içerisindeyiz. Aşı geliştirme çabaları için bizim de içinde olduğumuz birçok ülke kaynaklarını seferber etmiş durumundayız. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara en erken sürede erişebilmenin gayreti içerisindeyiz.
YERLİ AŞI AÇIKLAMASI
Ülke olarak ekonomik yükü dikkate alınmaksızın güvenirliği ve etkisi kanıtlanmış, en kolay ve en yaygın uygulanan aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için büyük gayret gösterdik. Bugüne kadar inaktif virüs aşısı sözleşmesinin imzaladığımızı duyurmuştum. Sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir. Bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Diğer alternatif aşılar için görüşmelerimize devam ediyoruz.
Geliştirmekte olan aşılarımızda faz 1 çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu kamuoyunun bilgisi dahilidir. Sonuç verirse faz 3 çalışmalarına Nisan ayında geçmeyi planlıyoruz. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum.
Henüz bu pandemiden kurtulabilmenin başka bilinen bir yolu yok. Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içerisindeyiz. Aşı geliştirme çabaları için bizim de içinde olduğumuz birçok ülke kaynaklarını seferber etmiş durumundayız. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara en erken sürede erişebilmenin gayreti içerisindeyiz.
Ülke olarak ekonomik yükü dikkate alınmaksızın güvenirliği ve etkisi kanıtlanmış, en kolay ve en yaygın uygulanan aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için büyük gayret gösterdik. Bugüne kadar inaktif virüs aşısı sözleşmesinin imzaladığımızı duyurmuştum. Sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir. Bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Diğer alternatif aşılar için görüşmelerimize devam ediyoruz.
Geliştirmekte olan aşılarımızda faz 1 çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu kamuoyunun bilgisi dahilidir. Sonuç vrerirse faz 3 çalışmalarına Nisan ayında geçmeyi planlıyoruz. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum.
Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını teslim aldığımızı beklediğimiz aşı inaktif virüs aşısıdır. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklarla ilgili aynı aşı özelliğine sahiptir. Aşıyı teslim aldığımızda öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurumları tarafından ülkemize ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacaktır.
AŞI NASIL UYGULANACAK?
Bilim Kurulumuzca çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon oranı, ölüm oranı riski göz önüne alınarak belirlenen önceliklere göre aşılama yapılacaktır. Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Test sonuçları ve temaslılarda olduğu gibi aşılı olan vatandaşlarımız merkezi veri tabanından takip edilecektir.
Bu mücadeleyi aksatacak her türlü davranış, açıklama, iddia biraz daha enerji kaybına, fazla çaba harcamamıza yol açmaktadır. Kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Daha önceleri ortalama 10 yıl sürede gerçekleşen aşı çalışmaları 1 yıl gibi kısa süreye sığdırılmıştır.
Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır. Bir salgın hastalık döneminin içinden geçiyoruz. Sevdiklerimizi elimizden alan, aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim.
Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olamayız. Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi mülahaza ve her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur.
Ortak bir savaş içindeyiz, böyle tavırların, bu tür çıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur, hele siyasi hesapla davrananlara hiç faydası yoktur. Salgının seyrini netleştikçe fırsat kollayanların, iştahı kabaranların, politik malzeme çıkarmaya çalışanların saylısı artış gösteriyor. Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi alana çekilmesine müsade etmemenizdir.
Salgın hastalıkla mücadele taraflı tarafsız herkesin destek olması, milli seferberlik halidir. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Bu ulusal anlamda milletçe hepimizin, küresel anlamda insanlığın mücadelesidir. Mücadele ancak birlikte kazanılır.
Özellikle bu süreçte vatandaşımızın salgının seyri açısından kitlesel bağışıklamada erken dönemde yoğun aşı yapabilirliğimizin önemli olduğunu düşünüyorum. Erken dönemde yoğun şekilde aşılama yapılabilirse başarıya daha kolay ulaşabileceğimize inanıyoruz. Aralık-Ocak-Şubat aylarında yoğun aşıya erişimi çok önemsiyoruz.
Erken dönemde aşının teslim edilebilirliği konusunda çok rahat olmadığını gördük. Özellikle birçok ülkenin binlerce, yüzbinlerce açıklamış olduğu sipariş ettiğini söylediğini aşıların teslim sürelerine bakmak lazım. Erken dönemde ilk 3 aylık zaman diliminde bu teslimatların yüksek olmadığını görürsünüz. Nisan ayından sonra teslim edilebilecek aşıya ihtiyacımız yok. Çünkü bir veya birkaç aşımızın Nisan ayı sonrasında devreye girebileceğini ümit ediyoruz. Aşının özellikle güvenilir ve etkin olmasını hedefliyoruz. Aşılarımızın geleneksel inaktif aşı yöntemi olduğunu biliyoruz. Sinovak aşısı ise çocukluk çağı aşılarımızı da üreten, geliştiren 6 tane farklı aşıyı üreten, aşı geliştirmeyle ilgilenen inaktif aşı üretmede başarısını ortaya koymuş olan bir firma. Şu an adını söylemeyeyim. Aşını geliştirdiğini söyleyen firmaların aşı geçmişinin olmadığını bilelim. Biz öncelikle inaktif aşıyı temin ete çabasında olduk.
ŞUBAY SONUNA KADAR 50 MİLYONA ERİŞEBİLİYORUZ
Yaygın yapıldığını ve güvenilir yöntem olduğunu, sonuçlarını asla bildiğimiz bir aşıydı. Bu aşıyı biz Mart'tan sonra istersek Sinovak dahil olmak üzere birçok aşıyı alabiliriz. Bize Şubat ve Mart ayı dahil aşının teslim edilmesi çabasında olduğumuz için zorlandığımızı söyleyebilirim. Türkiye 2-3 ay içerisinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu görmüş olursunuz. Almanya aşısını Mart sonuna kadar ancak 11 milyon alabiliyor. Biz Şubat ayı sonuna kadar 50 milyona erişebiliyoruz. Daha sonrasında bunu arttırma gayreti içerisindeyiz.
Pfizer Nisan ayı dahil olmak üzere ilk günden itibaren talepte bulunduk. Nisan ayı sonrası verilebilecek aşının bizim için önemli olmadığını söyledik. Bir rakam ifade ettiler biz bunun arttırılmasını istiyoruz. Bizim üç aylık zaman içinde 100 milyon doz aşıya ihtiyacımız var.
Rusya'da üretilen aşıyı biliyorsunuz. Onunla ilgili de toksikolojinin bizim ülkemizde yapılma şartları önemliydi. Onu başlatıyoruz, o da başarılı olursa Rusya'da üretilen aşıyı temin etme noktasında bir sorun olmadığını söyleyebilirim. Bizim özellikle üzerinde durduğumuz, güvenilir olduğunu bildiğimiz inaktif aşıyı daha önemsiyoruz. Diğer aşıların uzun vade ilk defa uygulanıyor, sonuçlarını daha bilmiyoruz. Öncelikle inaktif aşıda ısrar ettik, ucuz olduğu için değil güvenilir olduğu için.
Aşının doğrusu zorunlu Bilim Kurulumuzda tartışıldı, zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. Ben süreçte vatandaşımıza aşının güvenirliği ve etkinliği net izah edilirse ben birçok kimsenin bu noktada farklı yaklaşacağına inanmıyorum. Birçok kişinin özellikle yaptıracağına inanıyorum. İnaktif aşı ölü virüs aşısı. Yıllar boyu bilinen yöntem. Uzun vadeli yan etkilerinin ne olduğunu bildiğimiz, daha güvenilir bulduğumuz aşı olduğunu, vatandaşlarımıza etkinliği de ortaya koyarak, Çin Sinovak faz3 çalışmalarını açıklamış olacak. Bizim kendi sonuçlarımızda zannediyorum 1 hafta içerisinde açıklanmış olacak.
HES koduyla ilgili biz aşıyı yapılan kişinin HES koduna, e-nabıza işlemiş olacağız. Bazı yerlere giriş çıkış için şu an düşünmüyoruz. Bu dünyada da gündeme gelecek. Aşının yaygın uygulanmasıyla birlikte birçok kuruluş, şirket, yapı aşı yapılmasını önemseyecek. Aşının yaygın yapılma dönemi sonrası uçağa binmek, otobüse binmek için istenebilir. Ama bugünün konusu değil. Yaygın olarak yapıldıktan sonra gündeme gelebilir. Biz önden HES koduna aşıyı işlemeyi, e-nabıza da işlemiş olacağız. Bu anlamda sorun olmayacak.
1 hafta 10 gün içerisinde ara değerlendirilmesini bilmiş olacağız. Şu an 3 bin 700 kişiye aşı yapılmış oldu. Kimisine de ikinci dozun yapıldığını ve şu ana kadar herhangi ciddi bir yan etkinin olmadığını söyleyebiliriz. Bunun dışında aşıyı biz strateji olarak kimlere ne zaman yapılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu daha önce çalışmış, açıklama yapılmıştı.
Aşıya sağlık çalışanlarımızdan başlayacağız daha sonra kademeli 65 yaş üstü, kronik hasta ve dört basamakta gerçekleşecek. İnaktif aşıların 2 ile 8 derece korunabildiği için, altyapımızda müsait olduğu için Türkiye'de birçok ülkeden farklı bir şekilde daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Çocukluk çağı aşılarımızla yüzde 98'lere varan oranlarda aşılamayı başarmış bir ülkeyiz.
Aile sağlık merkezlerimiz, hastanelerimiz, eczanelerimiz, sağlık kuruluşlarımızda bütün yapıları değerlendirmek istiyoruz. Bununla ilgili kimlere, ne zaman nerede yapılması gerektiğini açıklamış olacağız. Aşı 3-4 gün içerisinde aşı ülkemize gelebilir. Bütün izinleri alınmış oldu. Geldikten sonra da iki hafta halk sağlığı ve Türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumlarımızın labaratuvarlarında testleri yapıldıktan sonra kullanıma geçmiş olacak.
Muhtemelen bu durumda ay sonu itibariyle sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. İlk gelecek parti 20 milyonun ilk 3 milyonu gelmiş olacak önümüzdeki günlerde.
Geçen hafta başı başlayan tedbirlerle birlikte gelecek hafta sonuçları daha net göreceğimizi düşünüyoruz. Ortalama 2 haftalık zaman diliminde sonuçları görmek mümkün. Şu an görünen kısıtlamaların yer yer sonuç verdiğini görüyoruz. Eğer bu anlamda alınması gereken farklı bir tedbir olursa bunu da zaten öneri olarak almış oluruz. Şu an yeni bir kısıtlama için erken olduğunu, gelecek hafta bu konuyla ilgili, salgının seyrine göre gerektiğinde yeni öneriler olabilir. Şu an için uygulanan kısıtlamaların erken dönemde de olsa yer yer sonuç verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. İstanbul vaka sayısının azaldığını, hastanelerde yoğun bakım hasta yükümüzün halen devam ettiğini söylemiştim.
Kitlesel bağışıklamada antikor testi yaparak yapılmasının uygun olmadığını biliyoruz. Kimlere yapılmayacağını belirlemek önemli. 18 yaş altı, gebeler ve muhtemelen 4 veya 6 ay içinde geçirmiş olanlar haricinde kişilere yapılması düşünülmüş olacak.