TBMM Komisyonu’nun çözüm süreciyle ilgili raporunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi istendi. Raporda “karakol ve baraj inşaatları sürmeli, yeni anayasa çıkarılmalı, TMK kaldırılmalı gibi öneriler” yer aldı.
TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu raporunu tamamlayarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sundu. Komisyon Başkanı Naci Bostancı ve beraberindeki komisyon üyesi milletvekillerinin Çiçek’e sunduğu raporun, 28 Kasım Perşembe günü kamuoyuna açıklanacağı belirtildi. Raporun BDP’li komisyon üyesi Hüsamettin Zenderlioğlu’nun itirazları nedeniyle raporun dün açıklanmasının Perşembeye ertelendiği belirtildi. 420 sayfalık ve 11 bölümden oluşan raporda şu tespit ve önerilerin yer aldığı öğrenildi:
- ÖZERKLİK: Raporda, BDP ve PKK’nın “özerklik” talebi değerlendirilirken “egemenlik paylaşımı içermeyen yerel nitelikteki hizmetlerin merkezi yönetimin belirlediği sınırlar içerisinde yerel yönetimlere sunulabileceği” belirtildi. Bilgesam, Ukam ve Konda’nın yaptığı anketlere göre Kürtlerin özerklik talebi olmadığı savunulan raporda, Avrupa Yerel Yönetimler Şartına konulan çekincelerin yeniden değerlendirilebileceği ifade edildi.
- KORUCULUK: Raporda koruculuğun “silahlı unsurların tehdit olmaktan çıkması ve olağan koşulların oluşmasından sonra kaldırılabileceği” belirtilerek, mağdur edilmemesi için tasfiye sürecinde korucuların kamunun diğer alanlarında görevlendirilebileceği ifade edildi.
- KARAKOL VE BARAJ: BDP ve PKK’nın sürecin önündeki en büyük engellerden biri olarak gördüğü “karakol ve baraj inşaatlarının” devletin güvenlik tedbiri olduğu savunulan raporda, bu inşaatlarının yapılmaması halinde ortaya çıkacak kayıplardan devletin sorumluluğu doğacağı belirtildi.
- EMPATİ ŞART: Silahlı hareket ve şiddetin devam ettiği ortamlarda diyalog ortamının oluşamayacağı ifade edilen raporda “silahın muhakkak susması gerektiği” belirtildi. Silahsızlandırmaya dönük detayları iyi düşünülmüş kapsamlı ve planlı bir çalışmanın yapılması gerektiği vurgulanan raporda, silahsızlandırma için “Acelecilikten kaçınılmalı, sabırlı hareket edilmeli ve süreci engelleyecek yaklaşımlara karşı dikkatli olunmalı, karşılıklı empati yapılmalı ve kaygılar dikkate alınarak karşılıklı güven tesis edilmeli” önerilerinde bulunuldu.
- TOPLUMA KAZANDIRMA: Bütün silahların toplanmasının dünya uygulamalarında çok da gerçekçi olmadığı belirtilen raporda, “örgüt üyelerinin silahsızlandırılmasının bir parçası olarak örgüt üyelerinin topluma yeniden kazandırılmalarına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği” vurgusu dikkat çekti.
- HAKİKATLER KOMİSYONU: Raporda “gerçeklerin ortaya çıkarılması-toplumsal uzlaşma-adalet komisyonu” kurulması önerilerine ilişkin olarak da, bu tür bir komisyonun kurulması konusuna da değinildi. Bu tür komisyonların “büyük çaplı insan hakları ihlallerinin araştırılması, geçmişle hesaplaşmak yoluyla toplumsal birlik ve uzlaşı sağlanmaya çalışılması ve benzer olayların yaşanmamasının teminatı olduğu” savunuldu.
BDP’LİLERİN İTİRAZLARI
- Kürtlerin bireysel haklarının olabileceği ancak kolektif haklarının olmayacağının savunulması.
- PKK’nın “terörist” olarak tanımlanması.
- Çözüm sürecini AKP’nin başlattığı iddiası.
- Kürt sorununun, tek parti dönemi ve 12 Eylül’e mal edilirken, AKP dönemindeki hak ihlallerinden bahsedilmemesi.
- PKK’nın ilan ettiği ateşkeslere yer verilmemesi.
- Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve muhatap alınması, özerklik ve anadilde eğitim taleplerine yer verilmemesi.
- Roboski’ye (Uludere) değinilmemesi.
Haberin Devamı