‘Yenikapı’ya sadece ben ihanet etmedim’
20 Temmuz’da OHAL ilan edilerek gerçek bir darbe yapıldığını öne süren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bugün tarihi bir sorumluluğumuz vardır. Türkiye’yi bir totaliter zihniyete asla temsil etmeyeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin “totaliter bir istihbarat devleti”ne dönüştüğünü ileri sürdü ve anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesi durumunda ülkenin bir parti devletine dönüşeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, dün partisinin olağan PM toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
‘Topluma ihanet ettiler’
“Eğer siz güçleri bir kişinin elinde toplarsanız vatandaş hak arayamaz noktaya gelebilir. Bir ara herkes Yenikapı ruhundan söz ederlerdi. Yenikapı’da saydığım 12 maddenin arkasındayım. Yenikapı ruhuna ihanet etmeyen, o ruhu sonuna kadar savunan tek lider benim. Diğerleri çıktılar hamaset yaptılar ve ilk yaptıkları iş bu topluma ihanet etmek oldu. Kendi partilerinin mutfağında dayatmacı anlayışla anayasa taslağı hazırladılar. Kışlayı siyasetin emrine verdiler. Bu anayasa değişikliği parlamentodan geçerse ne olur? Bir partinin genel başkanı 15 AYM üyesinin 12’sini atayacak, HSYK’nın çoğunu atayacak.”
‘Parti devleti olur’
“Eğer bu anayasa geçerse Türkiye Cumhuriyeti bir parti devletine dönüşecektir. Hangi parti iktidardaysa devlet ona göre şekillenecektir. Yeni gelecek genel başkan, bütün bakanlıkları kapatabilecektir, yeni vilayetler inşa edebilecektir. Burası Patagonya mı arkdaşlar? 15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra, 20 Temmuz’da gerçek darbe yapıldı. Hiç kimsenin unutmaması lazım. 20 Temmuz darbesinden sonra ne oldu? 9 madde halinde bilgilerinize sunuyorum. TBMM, OHAL kararnameleriyle devre dışı bırakılmıştır. Bu süreçte kolektif suç yaratılmış, evrensel hukuk kuralları çiğnenmiş, Türkiye’nin itibarı ile oynanmıştır. OHAL ile muhalif medya susturulmak istenmiş, gazeteler, televizyonlar kapatılmış, hapishanelerinde 150’ye yakın gazeteciyle Türkiye dünyada kara listeye girmiştir.”
‘Kimsenin güvenliği yok’
“Tarihte ilk kez, hükümet, BM’ye başvurarak, adil yargılamayı rafa kaldırdığını, işkence yapacağını, bütün dünyaya ilan etmiştir. Şu anda Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. KHK’larla üniversiteler susturulmuş, yüzlerce akademisyen ya hapse atılmış ya da görevlerine son verilmiştir. Güçler ayrılığı fiilen rafa kaldırılmıştır. Türkiye totaliter bir istihbarat devletine dönüşmüştür. 20 Temmuz darbecileri fiili durumu anayasal zemine çekmek istiyorlar. Demokratik parlamenter rejimi, totaliter bir rejime dönüştürmek istiyorlar. Türkiye bir ortaçağ karanlığına sürüklenmek isteniyor.”
Yargıtay seçimini hatırlattı
“Yargıtay’a 160 militan atanmadı mı, yargı FETÖ’ye teslim edilmedi mi? 15 Temmuz’a gelindi, FETÖ bir numaralı düşman oldu. İbrahim Okur, ifade veriyor: Gülen cemaat mensuplarına Yargıtay için 110’a yakın Danıştay için 37’ye yakın kontenjan vermek zorunda kaldık, talimatı bizzat Ahmet Kahraman vermiştir.’ Kahraman, dönemin müsteşarı. Bir müsteşar bakanından başbakanından habersiz bir cemaate 110 kontenjan verir mi?”
MHP’ye Mete Han mesajı
“Kendisine ‘biz Türk milliyetçisiyiz’ diyen her vatandaşımın oturup düşünmesi lazım. Mete Han’dan bu yana gelen bir emir komuta zinciri bir kanun hükmünde kararnameyle altüst ediliyorsa, ben onların milliyetçiliğini sorgularım.
‘Milli irade kisvesiyle...
“Her türlü hukuksuzluk milli irade kisvesiyle meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Seçimlerde halk, kendisine ait egemenliği devretmez, egemenlik tasarrufunun kim tarafından kullanılacağını belirler. Milletin tercihi esastır, ancak koşulsuz değildir, milletimiz tercihini yaparken, seçtiği iktidarın anayasa ve yasalara uyacağını düşünür. Sadece anayasada açıkça tanımlanan yetkiyi kullanma hakkına sahip cumhurbaşkanı, milletten aldığı yetkiyi, anayasayı ihlal etmek için kullanamaz. Hiç kimse seçilmiş olmayı mutlak ve sınırsız bir egemenlik olarak düşünmemelidir.”