Gazete Vatan Logo

Yenidoğan Çetesi skandalında ruhsatı iptal edilen hastane sayısı 9 oldu

"Yenidoğan çetesi"nin faaliyetlerini tespit edebilmek için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan özel komisyon ildeki tüm hastaneleri mercek altına alarak 30 klasör ve iki kolilik denetim raporu hazırladı. Dönemin İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi Uzmanı Dr. Malik Türkan Esin, soruşturmanın detaylarını anlattı. Dr. Esin "Kayıtları dinlemesem, görmesem, bunun bir korku filmi kasıtlı ya da olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir insan olarak bunun yapılabilmesi hakikaten ciddi bir patoloji. Hele bir de bebeğe yapılmasını aklınız kabul etmiyor" dedi. Öte yandan Yenidoğan Çetesi skandalında ruhsatı iptal edilen hastane sayısı 9 oldu.

Edinilen bilgilere göre, İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen suç örgütüne ilişkin süreç, CİMER'e ulaşan ihbarın Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilmesiyle başladı.

O dönem İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, konuyu doğrudan emniyet yetkililerine iletti ve eş zamanlı olarak ildeki tüm hastanelerde bulunan yenidoğan yoğun bakımların denetlenmesine ilişkin komisyon kurdu. Emniyet, çetenin faaliyetlerinin ortaya çıkarılması için aylarca teknik takip çalışması yürütürken, İstanbul'daki tüm özel hastanelere yönelik de çapraz denetimler başlatıldı. Bir bölgedeki hastanelerin ani bir şekilde, eş zamanlı olarak denetlenmesi anlamına gelen çapraz denetimler sonucu, 30 klasör ve 2 koliden oluşan rapor hazırlandı.

Çetenin faaliyetlerinde hangi özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerinin bulunduğu, devleti zarara uğratmak amacıyla ne gibi usulsüzlüklere karışıldığına ilişkin tespitlerin yer aldığı bu rapor, teknik takip ve diğer tespitlerle birlikte, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının koordinasyonunda yürütülen soruşturmada önemli rol oynadı.

Haberin Devamı

197 SUÇ

İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince yapılan denetimlerde 197 suça konu eylemin oluştuğu saptandı. Denetimler, banka hesap hareketleri, HTS incelemeleri ve fiziki takip tutanaklarının da suç içerikli konuşmalar ile örtüştüğü belirlendi.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekenin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi ile oluşturulan 494 sayfalık iddianameye de yansıyan yüzlerce sayfalık raporda, hastane denetimlerinde, bazı özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde doldurulması gereken bazı defterlerinin doldurulmadığı, bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığı aktarıldı.

ŞÜPHELENİLEN ÖZEL HASTANELERE YENİDOĞAN SEVKLERİ DURDURULDU

Komisyonun özel hastanelere yönelik Eylül 2023'te başlatılan denetimlerinde ilk somut şüphelere ulaşılmasıyla eş zamanlı Kemal Memişoğlu'nun talimatıyla, 112 Acil üzerinden örgütün kullandığından şüphe duyulan özel hastanelerin tamamına yenidoğan sevkleri durduruldu.

Haberin Devamı

Yargılama sürecinin başladığı, 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkındaki süreç devam ederken, hastanelerin ilgili birimlerine yönelik bakanlıkça cezai yaptırımlar uygulandı.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarihindeki en büyük operasyon olarak addedilen “Yenidoğan Çetesi' soruşturmasının başlamasını sağlayan denetimleri gerçekleştiren dönemin İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi Uzmanı ve şu anda Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başhekim Yardımcısı olarak görev yapan Dr. Malik Türkan Esin, detayları Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı.

Dr. Esin, “SGK’nın dolandırılması" şüphesiyle başlanan incelemelerden, bebek ölümlerine uzanan sürecin, İstanbul İl Sağlık müdürlüğü bünyesinde kurulan komisyonla çok titiz ve gizli bir şekilde yürütülen araştırmalar sayesinde ortaya çıkarıldığını söyledi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 22'si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı "Yenidoğan çetesi" hakkındaki iddianamede, “bilgi sahibi' sıfatıyla ifadelerine yer verilen Dr. Esin, dönemin İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla kurulan komisyonun, İstanbul Emniyeti’ni de sürece dahil ettiğini ve çete üyelerinin bu sürecin ardından tutuklandığını kaydetti. Dr. Esin, “İşin içinde olmasam, yapılan dinlemelerin kayıtlarını dinlemesem, bunun bir korku filmi ya da kasıtlı olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir bebeğe bunun yapılabilmesini aklınız kabul etmiyor" dedi.

Haberin Devamı

"TÜM SAĞLIK KURUMLARI HER YIL 3-4 DEFA DENETLENİYOR"

Dr. Esin, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim birimi olarak İstanbul’da bulunan diş hekimliğinden hastanelere, dispanserden polikliniklere kadar tamamını yıl içinde düzenli olarak denetlemekle görevli olduklarını kaydederek, bu rutin denetlemelerin dışında, CİMER şikayetlerini de dikkate alarak denetimler gerçekleştirildiğini söyledi. Dr. Esin, şu bilgileri verdi: “2023 yılı denetimleri başladığında biz, hastane ve dispanserlere ekiplerimizle denetimlere gitmeye başladık. Her sağlık kuruluşunu senede 2-3 defa, farklı sebeplerle denetliyoruz. Yılbaşı sonrası biz normal denetimlerimizi yaparken, üçüncü ayda gelen bir CİMER şikayetinde bir hastane ismi verilerek burada çalışan doktorun daha önce bir terör örgütü ile irtibatlı olması nedeniyle cezai işleminin olduğu ve bu kişinin bir organizasyonla yenidoğan bebeklerle ilgili yoğun bakımlarda organize bir şekilde SGK’yı dolandırmak amaçlı işlemler yaptığı yönünde bilgiler vardı. Hem hakkında ihbarda bulunan hastane, hem diğer hastaneleri bu gözle de denetlemeye başladık. Ayrıca o güne kadar tutanak tuttuğumuz, cezai işlem başlattığımız veya yasal işlemleri devam eden kurumlarla ilgili geriye dönük tekrar inceleme yaptık. İşin ciddiyetini öğrendiğimizde, o dönemki görevim gereği dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu'na çıkarak ‘Efendim böyle bir CİMER şikayeti var. Bizim yaptığımız denetim ve araştırmalar da bu ihbarı doğruluyor. Bununla ilgili özel bir çalışma yürütmek istiyoruz’ dedik. Kendisi ‘Sonuna kadar gidin’ diyerek destek oldu."

Haberin Devamı

"İL SAĞLIK MÜDÜRÜ’NÜN TALİMATIYLA ÖZEL EKİP OLUŞTURULDU"

Bunun üzerine özel bir ekip talebinde bulunduklarını ve Prof. Dr. Memişoğlu’nun bu konuda her türlü desteği vermesiyle, içinde farklı kurumlardan yenidoğan yoğun bakım doktorlarının da yer aldığı bir komisyonla, yenidoğan yoğun bakımları markaja aldıklarını vurgulayan Dr. Esin, “SGK dolandırılıyordu ama bebeklerin de zarar görmesi söz konusuydu. Para için bebeklere zarar veren bir yapı, bazı bebeklerin daha fazla zarar görmeden bu işin önüne geçebilmek için yaptığımız (belge ve gözlemlere dayalı) denetimler yeterli olmayacaktı. Bu kişilerin kendi aralarındaki konuşmaları, kayıtları, mesai sonrası görüşmeleri ve takipleri gerekiyordu. Bunun için de polisle çalışmaya ihtiyaç vardı. Bize buradan bir yol açılması gerekli diyerek elimizdeki evraklarla beraber İl Sağlık Müdürlüğü’nün de yazısıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne müracaat ettik. Onlar da özel bir ekip kurdular. Hemen bizim isimlerini verdiğimiz, şüphelendiğimiz kişilerle ilgili bugüne kadar tuttuğumuz tutanakların incelemesini yaptılar ve belli kişilerin telefonlarını dinlemeye, takiplerini yapmaya, harcamalarını kontrol etmeye başladılar. Zaten olayın ondan sonraki kısmı tamamen emniyet ayağında devam etti" diye konuştu.

"SIZMAMASI İÇİN SÜREÇ GİZLİ TUTULDU"

Soruşturmanın selameti açısından yapılan takip ve incelemelerin dışarı sızmaması için, sürece çok fazla kişinin dahil edilmediğini de vurgulayan Dr. Esin, olayın asıl vahametinin emniyetin sürece dahil olmasıyla ortaya çıktığını söyledi. Esin, bir kişiyle başlanan dinlemeler sonucu, adı geçen diğer isim ve hastanelerin de emniyetin markajına girdiğini, soruşturmanın bugünkü aşamaya gelmesini sabırla ve gizlilikle sürdürülen bu takiplerin sağladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, bu aşamadan sonra emniyete sadece dinlemeler veya incelemelerinde danışmanlık hizmeti vererek süreçte yer aldık. Yani konuşma ya da yazışmalarda bazı teknik terimler ve tıbbi bilgiler konusunda polise yardımcı olduk. Yaklaşık 6-7 aylık titiz bir araştırma sonucunda 2024 yılına geldik. Emniyet bir gece vakti şüphelileri gözaltına almaya başladı. Olayda daha ağır olan kısım, aslında emniyetin aldığı ifadeler ve bu ifadelerde yapılan itiraflardı"

“İFADELERİN TAMAMINI SAVCILIK AŞAMASINA KADAR GÖRMEDİK"

Emniyetin aldığı ifadelerin tamamını tüm soruşturma bitip savcılık aşamasına gelene görmediklerini de kaydeden Esin, “Bizim yaptığımız daha çok, sağlık sisteminin yasal cezaları ile ilgili incelemeler, kurumsal cezalar, kapatma cezaları ya da hastanedeki ilgili servisin boşaltılması gibi cezaları içeriyordu" dedi. Dr. Esin, bu korkunç olaya karışan doktor ve sağlık personelinin birkaç kişi düzeyinde bir yapı olduğunu belirterek “Öyle 50-100-500 gibi bir rakam değil söz konusu olan. Yenidoğan bebekleri sabahlara kadar bakıp kurtaran hekim ve sağlık çalışanlarını göz önüne alırsak, her sektörde çıkabilecek çürük elmalar gibi. Aynı kurumu senede 5-6 defa denetliyorsunuz, birinci denetimden kaçmayı başarsa bile, ikinciye üçüncüye mutlaka takılıyor. O yüzden ben bütün sağlık camiasının bu konuda bir kabahati ya da problemi olduğunu düşünmüyorum" dedi.

"GERÇEK SEBEP ANCAK OTOPSİ İLE BELLİ OLUR"

Yenidoğan olup yoğun bakımda takip edilmesi gereken bebeklerin çok riskli bir grup olduğunu da belirten Dr. Esin, “Yoğun bakıma giren bebeklerin çok ciddi bir kısmı, hele ki 3’üncü seviye yoğun bakımda olan bebeklerin çok ciddi bir kısmı, kaybedilme ihtimali olan, çok ağır vakalar da olabiliyor. Bu yüzden, ‘Evet bu bebek ihmalden, evet bu bebek kendiliğinden, ya da doğumsal anomalisi nedeniyle vefat etti’ diye sınırları net bir şekilde çizemiyorsunuz. Bu ancak yapılacak otopsiden sonra ortaya çıkıyor" dedi.

“TÜM SAĞLIK CAMİASINI BUNLARLA AYNI KEFEYE KOYMAK ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK"

“Kayıtları dinlemesem, görmesem, bunun bir korku filmi kasıtlı ya da olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm. Bir insan olarak bunun yapılabilmesi hakikaten ciddi bir patoloji. Hele bir de bebeğe yapılmasını aklınız kabul etmiyor" sözleriyle yaşadığı dehşeti ifade eden Dr. Esin, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu kişilerin sağlıkçı, doktor, yenidoğan camiasının içinden bile sayılmaması gerekiyor. Hele ki kurtardıkları bebekler göz önüne alındığında, bu olaydan dolayı birkaç iki kişinin yaptığını, bütün bir sağlık camiasına atfetmek, ciddi büyük bir haksızlık olur. İstanbul'da her gün yüzlerce bebek doğuyor ve bunlar kurtarılıyor. İçinden patolojik bir yapı çıktı diye bunu tüm camiaya mal etmek maalesef olabilecek en kötü şey"

İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde eden çeteye ilişkin soruşturma devam ediyor.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 22'si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı "Yenidoğan çetesi" hakkındaki iddianamede, "malen sorumlu" sıfatıyla yer alan 19 özel hastaneden üçünün faaliyetlerinin askıya alındı.

İstanbul'da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladığı ve ihmali davranışlarla ölümlerine neden olduğu iddia edilen "Yenidoğan Çetesi" soruşturmasında adı geçtiği iddia edilen hastanelerden Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bulunan Özel Reyap Hastanesi'nin ruhsatı iptal edildi.

Hastanenin ruhsatının iptal edilmesiyle birlikte hastalar taburcu edilecek.

"HASTANE KAPALIDIR"

Öte yandan iddianame yer alan söz konusu hastanelerden Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin eylül, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi'nin ise mayıs ayından beri faaliyet yapmadığı öğrenildi.

Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin camında el yazısıyla "Hastane kapalıdır" şeklinde bilginin yer aldığı, hastanenin kapı girişinin ise iki dubayla bağlanıp kapatıldığı gözlendi.

İki hastanenin güvenlik kulübesinde de kimsenin görev yapmaması ve boş olması dikkati çekti.

Yenidoğan Çetesi skandalında ruhsatı iptal edilen hastane sayısı 9 oldu

İÇİŞLERİ BAKANI YERLİKAYA'DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı açıklamada:

Kamuoyunda ‘’Yenidoğan Bebek Çetesi’’ olarak adlandırılan suç örgütüyle ilgili olarak CİMER'e yapılan başvurular ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün ihbarı üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinesinde 21 Mayıs 2023 tarihinde soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüz 20 Haziran 2023 tarihinden itibaren kapsamlı projeli bir çalışma yürütmüş ve şüpheliler yapılan 2 ayrı operasyonla yakalanarak gözaltına alınmıştı.
 
47 şüpheli hakkında 16.10.2024 tarihinde iddianame hazırlanmış ve 22’si tutuklu bulunan bu şüphelilerle ilgili yargılama süreci devam etmektedir.

Bir baba olarak çok üzgünüm. Halkımızın üzüntüsünü de en derinden paylaşıyorum.

Haksız kazanç elde etmek için cennet kokulu bebeklerimizin hayatını hiçe sayan bu vicdansızların hak ettikleri cezayı alması için konunun takipçisi olacağım. 

SGK'DAN "YENİDOĞAN ÇETESİ" İNCELEMESİ HAKKINDA AÇIKLAMA

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) "yenidoğan çetesi" soruşturmasında adı geçen hastanelerden SGK ile sözleşmesi bulunanlara yönelik incelemenin 3 başmüfettiş ve 3 müfettişle yürütüldüğünü bildirdi.

SGK'den yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 24 Kasım 2023 tarihindeki talebi üzerine kamuoyunda 'yenidoğan çetesi' olarak gündeme gelen konuyla ilgili 29 Kasım 2023 tarihinde inceleme Kurumumuzca başlatılmıştır. Savcılığın soruşturma yaptığı hastanelerden SGK sözleşmesi bulunan hastanelere yönelik gerekli incelemeler 3 başmüfettiş ile 3 müfettişimiz tarafından titizlikle yürütülmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, mevzuatımız çerçevesinde anlaşmamız olan hastaneleri yalnızca fatura ve mali yönden denetlemekteyiz."

SORUŞTURMA

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda, İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen, aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekede 10 bebek maktul olarak yer almıştı.

Cumhuriyet savcısı Y.E'nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı.