Yeniden cezaevi göründü!
Ağar, kalan ceza için cezaevine girecek
Mehmet Ağar ve eski Özel Harekat polislerininde bulunduğu 11 kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle, faili meçhul davası açıldı. ‘Denetimli serbestlik’ düzenlemesine göre, Ağar, Susurluk cezasının kalan 1 yılı için cezaevine girecek.
Ankara Başsavcılığı tarafından 16 faili meçhul cinayetin araştırıldığı soruşturmadan ayrılan Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın öldürülmesine dair iddianame, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Baskın dosyası, diğer dosyaların zaman aşımına girmemesi için ayrılmıştı.
Eken, Şahin, Çarkın...
Böylece dosyanın bir numaralı sanığı olan dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT’çi Korkut Eken, eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın ve 8 Özel Harekatçı hakkında ‘cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılmış oldu. Sanıkların daha önce aldıkları cezalar da örnek teşkil etmesi için iddianamede yer aldı.
Ayhan Çarkın’ın itiraflarıyla başlayan soruşturma kapsamında “Ayışığı” isimli bir gizli tanığın olduğu da ortaya çıktı. Ayhan Çarkın, “Baskın, Ahmet Akça tarafından öldürüldü. Şahin’in talimatı üzerine Altındağ Nüfus Müdürlüğüne gittik ve Baskın’ı aldık” demişti.
‘Serbestlik’ yandı
Ağar, Susurluk’tan aldığı cezanın 2 yılını çekmek üzere cezaevine girmişti. Bu sıra yapılan bir kanun değişikliği ile 1 yıl 4 gün yattıktan sonra “denetimli serbestlik”ten yararlanarak tahliye edilmişti. Tahliyeyi sağlayan 4 Nisan 2012 tarihli kanun değişikliğinde, “Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı 7 yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hâkimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir” hükmü yer alıyor. Bu hükme göre, dava açılan Ağar denetimli serbestlik hakkını kaybetti ve yeniden cezaevi yolu göründü.
Eymür, Ağar’ı işaret etmiş
İddianamede, ana dosyada şüpheli olan Mehmet Eymür ve Sedat Peker’in de ifadelerine yer verildi. İddianameye göre Eymür, “Devlet içinde, askeriyede JİTEM, Emniyette Mehmet Ağar ve Korkut Eken’in başını çektiği özel harekatçılardan oluşan ve yine MİT’te görevli Özel Harp Dairesi’nden gelen insanların karıştığı birtakım cinayetler işlendiğini; Ağar, Eken ve Şahin tarafından oluşturulan bir ekip olduğunu” söyledi.
Davalar yolda
İddianamenin sonunda yer verilen notta, Abdülmecit Baskın’ın öldürülme tarihinin 3 Ekim 1993 olduğuna ve 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasının yakınlığına dikkat çekildi. Bu nedenle dosyanın “faili meçhuller” olarak bilinen dosyadan ayrıldığı ve iddianame düzenlendiği kaydedilen notta, “diğer faili meçhullerle ilgili iddianamenin, en kısa zamanda birleştirilme talepli olarak mahkemeye sunulacağı” bildirildi
Arabasını evine getirmişler
Abdülmecit Baskın’ın cesedi, 3 Ekim 1993’te Ankara-Haymana Yolu Yavrucak yakınlarındaki bir tarlada bulunmuştu. Eşi Raife Baskın’ın, Gölbaşı Jandarma İlçe Komutanlığında verdiği ifadesinde, şunları söylemişti: “Eşim 30 Eylül günü arabasıyla işe gitti. Aynı gece evin önünde aracının park edilmiş olduğunu gördüm. Gece 03:00’e kadar bekledim, gelmedi. Aile dostumuz Abdullah Oktay’a telefon ettim. Eşimin 19:00’a kadar kendisiyle beraber olduğunu, yanlarında milletvekilleri Esat Canan ve Şerif Bedirhanoğlu’nun da olduğunu söyledi. Esat Canan’ı aradım. Nerede olduğunu bilmiyordu.”