'Yeniçeri Ocağı gibi olmaya başladı!'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasi partilerin, anayasa konusunda biraz daha yoğunlaşması gerektiğini belirterek, "Bize havale etseler biz bu anayasa taslağını, 8-10 madde dışında, bir taslak metni, Meclis Başkanlığı olarak kamuoyunun önüne, kendilerine sunarız" dedi.
Çiçek, 24. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Anayasa çalışmaları konusundaki sorular üzerine Çiçek, toplantılar yapıldığını, sonuç alınmadığını söyledi. Çiçek, kendisi için toplantı yapmakta sıkıntı olmadığını ancak partilerin uzlaşması gerektiğini belirtti. Çiçek, topluma söz verdiklerini, bu işten vazgeçemeyeceklerini dile getirdi.
Yeni anayasa yapılamaması halinde Türkiye'nin içine düştüğü çelişkiyi ifade etmeye çalıştığını belirten Çiçek, daha önce dört partinin, bir anayasa teklifi, kamuoyuna yaptığı bir açıklama bulunmadığını belirtti. Çiçek,ilk kez bu çalışmalar nedeniyle Meclis'e, birbirlerine, kamuoyuna verdikleri bir anayasa değişikliği taslaklarının olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her siyasi partimiz, bu anayasada çok köklü değişiklikler getiriyor, eskisini yanlış, eksik buluyor. Biz de yarından itibaren kanun çıkarmaya başlayacağız. Yanlış, eksik, doğru değildir dediğimiz anayasaya uygun kanun çıkaracağız. Bir yasama faaliyeti, yanlışa uymak üzere faaliyet gösteremez ki. Bu bir çelişki. Ne zamana kadar sürecek? Anayasa Mahkemesi, kanunların anayasaya uygunluğunu denetliyor. O zaman da Anayasa Mahkemesi, niye yanlışa uymadınız diye, yasama organının yaptığı tasarrufu iptal etmiş oluyor? Devletin üç erkinden ikisinin yaptığı faaliyetler, o anayasa açısından izahı fevkalade zor bir duruma geliyor. Onun için bunun yapılması lazım.
Siyasi partilerimizin, samimi olarak biraz daha işe yoğunlaşmaları gerekir. Konuşulmadık konu kalmadı, kaçıncı defadır müzakere yaptık. Elimizde yeteri kadar bilgi, belge var. Net olarak ifade edeyim, bize havale etseler bu anayasa taslağını, 8-10 madde dışında bir taslak metni, kamuoyunun önüne, kendilerine sunarız Meclis Başkanlığı olarak. Beğenmiyorlarsa, neresini beğenmediklerini, o zaman değiştirirler. O kadar çok konuştuk. Şu an yeni bir anayasa yapılamaması konusunda çok ciddi bir engel görmüyorum. Daha önce başkanlık sistemi gündemdeydi. AK Parti, başkanlık sistemini revize edebileceklerini, engel olarak ortaya koymacağını ifade etti. Yargı birliği konusu vardı, yargı açısından en önemli handikap buydu. Yargı birliğinden AK Parti vazgeçti. Bunları yan yana getirdiğimizde yüzün üzerinde maddede bizim kısa sürede anlaşmamız lazım. Anlaşmazsak ne oluyor? 7 milletvekili arkadaşımız tutuklu. 'Bunlar niye tutuklu, milli irade tutuklu...' 83 ve 14. maddeyi değiştiremedik ki. Uzlaşma Komisyonu'nda 83 ve 14 konusunda yeteri kadar uzlaşı yok. Yanlış kural orada duruyor, biz doğru sonuç bekliyoruz. Nasıl olacak bu? Doğru kuraldan doğru sonuç çıkar. Yanlış kuraldan doğru sonuç çıkmaz ki. O zaman bir yolunu bulma ya da kişisel becerilere dayalı bir yöntemle biz anayasal sorunları daha uzun süre öteleyemeyiz ve çözemeyiz. Bunun ne kadar farkında olabilirsek sorunu çözmek de o kadar kolaylaşır."
-"Programda bu kadar sapma varsa..."
"Güneş batmak üzere" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Çiçek, "Seçimler başlamadı mı?" diye sordu. Çiçek, siyasi partilerin, seçim ortamında anayasa yapmanın zor olacağını düşündüğünü kaydetti.
Çiçek, herkesin seçime yöneleceğini, parti toplantıları olacağını dile getirerek, Meclis'teki toplantı ile bu çalışmaları dengelemenin zor olacağını kaydetti. Çiçek, seçmenin, milletvekillerine "Seçim oldu, sen gelmedin" diyebileceğini ifade etti. Komisyondaki milletvekilinin de başkalarının da zamanının 24 saat olduğunu belirten Çiçek, "Burada mı seçim bölgesinde mi olacak? Seçim bölgesinde olunca, oradaki çalışma zaten aksayacak. Bu düşünülerek 2012 sonu denildi. 2013'ün sonuna geliyoruz. Programda bu kadar sapma varsa, bu tablo kendi kendisine bir şey ifade eder. Ayrıca Meclis Başkanı'nın bir şey söylemesine gerek yok" diye konuştu.
TBMM Başkanı Çiçek, komisyonun fesh edilmesinin gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin soruyu, "O bir şeyi çözmek değil ki. Bu tablo bir çok şeyi söylüyor. Kırmızı ışıkta mazot yakıyoruz. Arabanın çalıştığı, mazotun yandığı da doğru. Ama mesafe alamıyoruz. Almamız lazım" diye yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Güneşin battığı ne zaman ilan edilecek?" sorusuna Çiçek, "İşin kendisi, bu işin ne olacağını söyler" karşılığını verdi.
-"Anayasa Mahkemesi'nin kararına iyi bakın"
Demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü serbestliğinin yer aldığının anımsatılarak, Meclis'te başörtülü milletvekili tartışmalarının sorulması üzerine Çiçek, şu an böyle bir durumun olmadığını belirtti. Çiçek, gazetecinin "Olabilir mi?" sorusuna, "Nasıl olacak?" diye karşılık verdi. Gazetecinin, "Mevzuat uygun değil mi?" sorusu üzerine Çiçek, "Mevzuatta bir engel yok. Anayasa Mahkemesi'nin 4 artı 4 ile ilgili verdiği karara iyi bakın" dedi.
-"Yeniçeri Ocağı gibi olmaya başladı"
Çiçek'e, milletvekillerine gönderdiği, uyarıların yer aldığı mektubu da soruldu. Çiçek, "Sigara içme, sağlığın bozulur, akciğer kanseri olursun diyorsun. Ben içeceğim diyorsa, sen çekersin" dedi.
Danışmanların memur statüsünde olduğunu anımsatan Çiçek, çalıştıkları kişinin siyaset yapabileceğini ancak danışmanların yapamayacağını kaydetti. Çiçek, bir şey söyleyecekse, bilgisi varsa bunu milletvekiline aktarabileceğini, hakaret hiç yapamayacağını belirtti.
Çiçek, "Sosyal medyayla ilgili konularda bundan sonra yaparlarsa işlem yaparız. Meclis'e giren adamın önce Meclis kültürü olacak. Danışman oldum diye Ali kıran baş kesen olamaz, olmaması lazım. Önce milletvekiline saygı duymayı bilecek ve öğrenecek; başka bir partinin milletvekili dahi olsa. Saygısız adam nasıl danışman olacak? Gazeteler sosyal medyanın kullanılması yasaklandı diye yazdı. Onu yasaklamıyoruz. Bilgi paylaşır ama hakaret hakkı yok, ne sosyal medya üzerinden ne de başka türlü. Siz bir partiye mensup milletvekilinin yanında çalışıyor olabilirsiniz öbür partiye kötü demek, sizin harcınız, işiniz değil. O, öbür milletvekillerinin işi. Giderek, danışmanlar da bir nevi Yeniçeri Ocağı gibi olmaya başladı" diye konuştu.
-"Böyle bir parlamento dünyanın hiçbir yerinde yok"
Çiçek, Meclis'teki güvenlik önlemlerine ilişkin bir şey yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine grup toplantılarının, partilerin kendi iç yönetmeliklerine aykırı olduğunu söyledi.
İçtüzüğün 167. maddesine göre, eski milletvekillerinin bile grup toplantılarına giremeyeceğini belirten Meclis Başkanı Çiçek, grup toplantısının asli unsuru milletvekilinin oturacak yer, konuşacak kürsü bulamadığını belirtti. Çiçek, diğer tarafta içtüzüğün bile eski milletvekilinin girmesini doğru bulmadığı yere, herkesin girdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Partiler, o türlü toplantıları yapabilir ama bunun adı grup toplantısı değil. Başka yerde, partilerde, otellerde, meydanlarda yaparlar. Ona engel yok. Ama adına grup toplantısı diyorsanız, bunun şeklini her parti kendi iradesiyle kabul ettiği iç yönetmeliklerle ortaya koymuş. Bizim istediğimiz bunlara uyulmasıdır. Uyulmazsa, yarın tatsız durumlar olursa, o zaman bunlar Meclis'te niye oluyor denmesin. Çünkü bunun engellenme şansı yok. Küçük mekanda, arka arkaya dört parti ara vermeden toplantı yapıyor. Salı günleri bu küçücük mekana on bin üzerinde insan geliyor. Bugün Türkiye'deki birçok ilçenin nüfusu on bin kişi değil. Siyasi ortamın da gerginleştiğini hesaba katarsanız, o grup toplantısından çıkan, öbür grup toplantısındaki seçmenlerle karşı karşıya geliyor. İçerde, dışarda slogan. Böyle bir parlamento, dünyanın hiçbir yerinde yok. Ben bunu hatırlatıyorum, görevim bu. Dört parti, bunu karara da bağladık. Kuralı koyanlar, önce kurala kendilerinin uyması lazım. Bunu bekliyorum, rica ediyorum."
TBMM İdare Amiri Malik Ecder Özdemir'in, Meclis'e silahla gelindiğine yönelik açıklamasının anımsatılması üzerine Çiçek, bunun olmaması gerektiğini kaydetti. İçtüzüğün bunları yasakladığına işaret eden Çiçek, "Milletvekili kurallara kendisi uymadığı zaman, yarın birisi kendisiyle ilgili olmadığında bu niye böyle oluyor diye şikayete hakkı olmaz. Burası kovboy kasabası değil ki, burası TBMM. Buraya insan, kitapla, raporla, bilgiyle, çantasıyla gelir. Silah, tabancayla buraya kimse gelemez. Geliyorsa saygınlığını kaybeder, içtüzüğe de aykırıdır" görüşünü dile getirdi.
-"Hiç olmazsa içtüzüğü çıkarabiliriz"
Üçtüzükle ilgili çalışmaların sorulmasına karşılık Çiçek, bununla ilgili partilere çağrı yaptığını bildirdi. Çiçek, anlaşılamayan 20 madde kaldığını anımsatarak, "Anlaşabilirlerse hiç olmazsa içtüzüğü çıkarabiliriz" dedi.
Süre konulup kolunmadığına ilişkin soruyu Çiçek, "Süre işi çok rahatsız edici. Gönül varsa 3 günde de olur. Gönül yoksa 3 ay da sürse bir şey olmaz" diye yanıtladı.
01.10.2013 22:05:10