'Yavru Ergenekon'a...'
Kuzey Kıbrıs eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat çarpıcı açıklamaalarda bulundu
Kuzey Kıbrıs'ın eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Denktaş-Eroğlu ikilisinin, birçok Ergenekon ve Balyoz sanığını Kıbrıs'ta vatandaş yaptığını hatırlatarak, "Çok yakındılar ama bu yakınlık hangi boyuta gidiyordu, bilmiyorum. 'Ergenekon meselesi Kıbrıs'a uzandı, uzanıyor' dendi sonra durdu. Bu soruşturma, Türkiye'den başladığı için Türk makamlarının başvuruda bulunması lazım. Bu Kıbrıs için çok ciddi bir ihtiyaç" dedi.
KIBRIS'TA BİLGİSİZLİK VAR AMA İLGİSİZLİK YOK
Taraf Gazetesi'nden Ertan Altan'a konuşan Eski Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs sorununu, Türkiye'deki Balyoz ve Ergenekon davalarının Ada'da nasıl izlendiğini Taraf 'a değerlendirdi. Kıbrıs'ta Ergenekon ve Balyoz davalarına ilginin yüksek olduğunu söyleyen Talat, "Kıbrıs'ta bu yargılamalara yönelik bir bilgisizlik var ama ilgisizlik yok. Çünkü o söz konusu kişiler Kıbrıs'ta görev yapmış. Herkesin onlarla bir bağlantısı bir hatırası var. Birçok kişi onlarla bir yerlerde buluşmuş, sohbet etmiş belki yemek yemiş, içki içmiş" dedi.
ERGENEKON'UN KIBRIS AYAĞI
"Ergenekon ve Balyoz davalarının bazı tutukluları Kıbrıs'ta görev yapmıştı. Bu yapıların Kıbrıs bağlantılarının üzerine gidilmemesini nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna Talat, şu yanıtı verdi: "Çoğunun Kıbrıs'la bir bağı vardı. Denktaş-Eroğlu ikilisi birçoğunu da Kıbrıs vatandaşı yaptı. Çok yakındılar ama bu yakınlık hangi boyuta gidiyordu, bilmiyorum. Bu Ergenekon meselesi 'Kıbrıs'a uzandı, uzanıyor' dendi sonra durdu. Ne yazık ki Kıbrıs'ta bizim sivil otoriteye bağlı bir istihbarat örgütümüz yok. Sivil otoriteye bağlı bir asker de yok, polis de yok. Biz de Kıbrıs sorununa konsantre olduğumuz için bununla ilgili bir düzenleme yapamadık. Bu konudaki bilgi eksikliğimiz devam ediyor. Bu soruşturma Türkiye'den başladığı için Türk makamlarının başvuruda bulunması lazım. Bu Kıbrıs için çok ciddi bir ihtiyaç. Biz çok kötü şeyler yaşadık. Faili meçhuller yaşadık. Rumlarla görüşmelere başlayacağımız gün benim evim bombalandı. 'Görüşmelere başlıyorsun ama ayağını denk al seni de böyle uçururuz' dendi." Kıbrıs'ta çözümsüzlükten dolayı herkesin sıkıldığını söyleyen Talat, Kıbrıslı Türkler'in, çözüm için Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesini ve Türk askerinin Ada'da olmasını istediğini söyledi.
"Bunalım ve hayal kırıklığı var"
Çözümsüzlüğün Güney Kıbrıs'ta hiçbir sorun yaratmadığını dile getiren Talat, Kuzey Kıbrıs'ta ise çok olumsuz bir ruh hali olduğunu belirterek, "Bir kere büyük bir bunalım ve hayal kırıklığı var. Bunalım sadece ekonomik nedenler ve gelecek belirsizliğiyle ilgili de değil. Kendi kendine yetememe, uluslararası bağlar olmadığı için ekonomik çarkların kurallara uygun çalışmaması, gelecek belirsizliği... İnsanlar çözümle dünyalı olmayı bekliyorlar. Uluslararası hukukun içine girmek istiyorlar. Seyahat özgürlüğü için KKTC pasaportu yetmiyor. Ya Türkiye pasaportu alacaksınız ya da Rum. Peki Türkiyeli misiniz? Hayır. Rum musunuz? Hayır. Çok büyük aidiyet sorunu var" diye konuştu.
"Petrol her iki halkın"
Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını üstlenmesine de değinen Talat, "Ada'da, müzakereler zaten bitti. Bundan sonra süreci nasıl götüreceklerini müzakere ediyorlar. Büyük bir belirsizlik var" dedi. Talat, "Akdeniz'deki petrol krizi"ne ilişkin ise, "Bu zenginlikler her iki halkın da çıkarına kullanılmalı. Rum tarafı bu benim egemenlik hakkım gibi tahrik edici bir yaklaşımla araştırmalarını sürdürdü. Şimdi uluslararası sözleşmeler yapmaya kalkışıyor" yorumunda bulundu.
"Hristofyas ile mülkiyet hariç üç konuda anlaştık"
Rum lider Hristofyas ile kendisinin anlaşamadığı konusunda Talat, "Biz ortak nokta belirledik ama bitiremedik. Bitirmek takdir edersiniz ki her konuda anlaşmakla mümkün olur. Üç konuda anlaştık. Yönetim ve güç paylaşımını neredeyse kapatmak üzereydik. Ekonomi ve AB ile ilişkileri tamamlamak üzereydik. Mülkiyet konusunda anlaşamadık" dedi. Yeniden aday olma konusunda "çok erken" diyen eski Cumhurbaşkanı Talat, Hristofyas'ın görevinin bitmesinin Ada'daki durumu nasıl etkileyeceğine ilişkin, şunları kaydetti: "Hristofyas da benim gibi Papadapulos'un yarattığı imajı değiştirme iddiasıyla geldi, bunu yapamayınca, kaybettiğim gibi o da kaybetti. Hristofyas aday olmayacağını açıkladı ama ben küçük bir ihtimal olabileceğini düşünüyorum."