Yasaklanan ayet tekrar hutbelerde
Özkes Avrupa Birliği'nin isteğiyle hutbelerden kaldırılan ayetin tekrar okunmaya başlandığını açıkladı
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, AB’nin hutbelerde okunan Al-i İmran Suresi’nin 19. Ayetinden rahatsız olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Nedir ayet, Allan katında geçerli din İslam’dır. AB bundan rahatsız oluyor. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı bizzat iktidara bu ayetten rahatsızlığını iletiyor. ABD eski Büyükelçisi Eric Edelman'da bu konuyu mektupla kaleme alıyor ve zamanın Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın’a bu konuyu iletiyor. Yıl 2005. 2006 yılında, 17 şubat 2006 tarih 230 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yazısıyla, Ali Bardakoğlu imzasıyla müftülüklere bir yazı gönderiliyor.
Bu yazıda, 'standart hutbeler yerine ilişikte gönderilen yeni hutbe duaları ortaya konulacaktır' deniyor. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı hutbelerde okunan ayetin yerine Pegamberimizin günahlarından tövbe eden kişi hiç günah işlememiş gibidir, hadisini koyuyorlar. 6 yıldır hutbelerde bu uygulama devam ediyor."
“YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ
Yaptığı açıklamaların ardından ülke genelinde söz konusu ayetin tekrar okunmaya başlandığını ifade eden Özkes, şöyle dedi:
“Avrupa Birliği’nin isteyip AKP iktidarının emriyle Diyanet’in hutbelerden ayeti kaldırıp yerine hadisi yerleştirdiği ortada. Benim çıkışımla birlikte Diyanet panikledi. Artık bugünden itibaren ülke genelinde hutbelerde bu ayetin okunmasına geri dönüldü. Ayetin hutbelerde okunması uygulanmasına tekrar geçilmesinden son derece mutluyum. Çünkü benim amacım bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Bir yanlış vardı, o yanlıştan dönüldü. Ancak şu kadarını söyleyeyim. Bu ayete tekrar dönülmesinin arkasında iktidarın AB’yi gözden çıkarması da yatıyor. Çünkü iktidar AB’nin bazı isteklerini yerine getirmeyebiliyor. Dolayısıyla bu ayetin tekrar hutbelerde okunmasının bir gerekçesi de bu. AB ile artık ilişkiler 2006’da gibi olmadığı için ayetin okunmasına tekrar dönülmüştür. Ancak Diyanet gibi bir dini kuruma olan bir şeyi hiç olmamış gibi göstermeye çalışması hiç yakışmadı.”
“DİLERİM İKTİDARDA BU AYETİ TEKRAR KALDIRMAZ”
Bir soru üzerine Özkes, “Anladığım kadarıyla il müftülüklerine ilçe müftülüklerine telefonlar edildi. Şu anda bütün camilerde okunduğunu sanmıyorum. Önümüzdeki cumaya kadar öyle anlaşılıyor, diğer camilere ulaşılacak ve bu uygulamaya son verilecektir. Dilerim AB tekrar emretmez de iktidarda bu ayeti tekrar kaldırmaya yeltenmez” dedi.
BOZDAĞ'DAN AÇIKLAMA
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hutbelerde
"Allah katında gerçek din İslam’dır" ayetinin okutulmadığı iddialarının gerçeği
yansıtmadığını belirterek, "Allah katında gerçek dinin İslam olduğunu anlatmak
üzere anayasa ve yasalarla görevlendirilmiş bir teşkilata yönelik en büyük
iftiralardan bir tanesidir. Bunu kabul etmek mümkün değildir, böyle bir olay
kesinlikle yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır" dedi.
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce
düzenlenen "Vaaz ve Vaizlik Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, vaizliğin söz
ustalığı olduğunu belirterek, vaizlerin İslam’ın ana kaynakları çerçevesinde
görevlerini yerine getirdiklerini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının yasal düzenlemelerle İslam’ı doğru
anlatmakla görevlendirildiğini anımsatan Bozdağ, son günlerde Diyanet İşleri
Başkanlığına yönelik iftira kampanyası yürütüldüğünü savundu.
Hutbelerde okunan "Allah katında gerçek din İslam’dır" ifadesinin
Diyanet İşleri Başkanlığınca AB’den gelen talepler neticesinde çıkarıldığına
yönelik siyasi bir iftira kampanyası yürütüldüğünü ifade eden Bozdağ, "’Allah
katında gerçek dinin İslam olduğunu anlatmak üzere anayasa ve yasalarla
görevlendirilmiş bir teşkilata yönelik en büyük iftiralardan bir tanesidir. Bunu
kabul etmek mümkün değildir, böyle bir olay kesinlikle yoktur, hiçbir zaman da
olmamıştır" dedi.
Bozdağ, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun da bu tartışmalara
yönelik 2006 yılında bir açıklaması olduğunu anımsatarak, Bardakoğlu’nun 30 Nisan
2006 tarihinde yaptığı açıklamada, "Diyanet İşleri Başkanlığına yapılabilecek en
büyük iftira herhangi bir sebeple yüce kitabımızın bir ayetine rezerv konulduğunu
söylemektir. Zira, Allah katında hak dinin İslam dini olduğunu söylemek ve bu
doğrultuda hizmet vermek Diyanet İşleri Başkanlığının varlık sebebidir. Din, dini
değerler ve halkımızın dini duyarlılıkları üzerinden siyaset yapılması, dine
karşı yapılabilecek en büyük saygısızlıktır" ifadelerini kullandığını
hatırlattı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in de Bardakoğlu’nun açıklamalarına
benzer beyanları bulunduğunu, AB yetkililerinin de bu yönde talepte
bulunmadıklarına dair açıklamaları olduğunu ifade eden Bozdağ, "Hiçbir gücün,
hiçbir ülkenin, hiçbir uluslararası veya ulusal kuruluşun Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nden, Diyanet İşleri Başkanlığından böyle bir şeyi talep etmesi hakkı ve
haddi değildir, hiçbir zaman da olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Çünkü
bu dinin bütün değerlerine bugüne kadar uzanan ne kadar el varsa, bu millet o
elleri her zaman bükmesini bilmiştir" diye konuştu.
Bozdağ, bir ayetin Diyanet İşleri Başkanlığının talebi doğrultusunda
hutbelerde okutulmasının yasaklandığı iddialarını ortaya atanlara da tavsiyeleri
bulunduğunu belirterek, "Bu lafları söyleyenlere benim bir tavsiyem var. Cuma
Namazlarını kaza etmeyi bırakıp, camilere gidip Cuma namazlarında hoca
efendilerin söylediklerini, okudukları duaları yakından takip ederlerse camilerde
okunan duaların kendilerini tekzip ettiğini yakından görme imkanı bulacaklardır,
ama kazaya devam ederlerse bu gerçeği öğrenmeleri zaman alacaktır" dedi.