Yargıtay'dan Erol Evcil'e şok
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu iddiasıyla yargılandığı davada iş adamı Erol Eşrefoğlu'nu (Evcil) 15 yıl hapse çarptıran yerel mahkeme kararını onadı. Sanıklardan Eşrefoğlu ve Hüseyin Kayapalı'nın tüm mal varlıklarına el koyma kararı ise bozuldu.
Eşrefoğlu'nun aralarında bulunduğu 218 sanıklı davanın temyiz incelemesi Yargıtay 9. Ceza Dairesince yapıldı.
Daire, sanıklardan Erol Eşrefoğlu, Hüseyin Kayapalı, Engin Eren, Fırat Ardıç, Sibel Kayapalı, Ali Efe, Aylan Tandoğan, Hüseyin Efe, İsmail Öztürk, Mustafa Kayapalı, Mustafa Özdalgıç'ın suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kara para aklama suçlarının sabit olduğuna hükmetti ve hapis cezaları ile beraat eden sanıklara ilişkin hükümleri onadı.
Nilüfer Turizm Seyahat ve Otobüs İşletmeciliği, EREGE Metal ve SİDEMİR Sivas Demir Çelik İşletmeleri'nin de aralarında bulunduğu şirketlerle Eşrefoğlu ve Kayapalı'nın tüm mal varlıklarına el koyma kararı ise bozuldu.
Dairenin kararında, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) güvenlik tedbirleri arasında yer alan müsaderenin, eşya ve kazanç müsaderesi olarak ayrı ayrı düzenlendiği hatırlatıldı.
TCK'nın ilgili hükümleri uyarınca, suçtan doğrudan veya dolaylı elde edilen gelirlerin kazanç müsaderesine tabi olduğu anlatılan kararda, müsadere kararının mahiyeti itibariyle bir güvenlik tedbiri olduğunun altı çizildi.
Kararda, müsaderenin uygulanmasında, suçun oluşturduğu tehlikeye, dosya kapsamına uygun biçimde ve genel müsadere yasağını ihlal etmeyecek şekilde akla, mantığa, vicdana ve hukuka uygun tarafları tatmin edecek ve Yargıtay denetimine olanak verecek bir gerekçenin gösterilmesinin zorunlu olduğu anlatıldı.
Sanıkların suç oluşturan eylemleriyle ne tutarda mal varlığı değerini ne şekilde akladıkları ayrı ayrı gösterilip varsa suçtan önce edilmiş veya suçla ilgisi bulunmayan mal varlığı değerlerinin neler olduğunun yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle belirlenmesi, sonucuna göre müsadere konusunda bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması bozma nedeni sayıldı.
Davada, bankalardan alınan usulsüz kredilere aracılık ettiği öne sürülen bankacılar ve örgüte yardımda bulunduğu iddia edilen diğer bazı sanıkların mahkumiyet hükümleri bozuldu.