Yargıtay’dan dikkat çeken boşanma kararı! Bu kusur evliliği bitiriyor
Evli çiftler, ilk başlarda işler iyi ilerlese de sonrasında birbirlerine olan tahammüllerini kaybedebiliyor. Çok ufak tartışmalar, zaman geçtikçe fiziksel şiddete kadar uzanabiliyor, evliliklerin sonunu getirebiliyor. Bu boşanmalara, son yıllarda fiziksel ve psikolojik şiddet dışında cimrilik, ter kokma, ağız kokusu da eklendi.
Evlenen çiftlerin, kadın erkek ayrımı olmaksızın bir süre sonra evdeki davranışları ve karakterleri, evlenmeden önceki haline göre olumsuz yönde değişkenlik gösterebiliyor. Bu da eşler arasında anlaşmazlıklara ve çeşitli sorunlara yol açıyor. Küçük düşürmek ile başlayıp fiziksel şiddete kadar giden durum karşısında ya eşlerden biri dava açıyor ya da iki taraf da sorunun çözülemeyeceği konusunda hemfikir oluyor ve anlaşmalı boşanma yoluna gidiyor. Bazı davalar ise Yargıtay kararına konu oluyor.
Eşi küçük düşürmenin hakaret etmekten daha ağır kusur olması, kaynanaya küfreden gelinin eve sık sık alkollü gelen kocasına göre daha ağır kusurlu sayılması, eş ve çocukları ile ilgilenmeyen kocanın kadına psikolojik şiddet uygulamış sayılması gibi evlilik kurumuna ilişkin çok sayıda Yargıtay kararı mevcut.
CİMRİ OLDUĞUNU VE TER KOKTUĞUNU İDDİA EDİP DAVA AÇTI
Son olarak geçtiğimiz günlerde emsal bir Yargıtay kararı verildi. Yargıtay'a konu olan kararın detayları ise şöyle: İzmir'de yaşayan eşlerden biri, kocasının cimrilik derecesinde tutumlu olduğunu ve beden temizliğine özen göstermediğini, ter koktuğunu iddia ederek boşanma davası açtı. Kocası da karşı dava açınca mahkeme iki davayı birleştirdi.
MAHKEME TAZMİNAT TALEBİNİ REDDETTİ, DEVREYE YARGITAY GİRDİ
Mahkemece yapılan soruşturma ve toplanan delillerin sonucunda ise kadının bu iddialarına benzer tespitler yapıldı. Fakat mahkemede kadının da kocasıyla eşit kusurlu olduğu kabul edildi. Ayrıca kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olay yaşanmadığı belirtilerek hem maddi hem de manevi tazminat talebi reddedildi. Çift boşandı; ancak kararı Yargıtay'a taşıdılar.
‘KADINA ATFEDİLEBİLECEK BİR KUSUR BULUNMUYOR’
Yargıtay'ın emsal kararına göre kocanın evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği, ayrı bütçe oluşturduğu, cimri olduğu ve beden temizliğine özen göstermeyerek ter koktuğu belirtilerek, kocanın gerçekleşen ve süreklilik gösteren bu tutum ve davranışlarının evlilik birliğini temelden sarstığı kaydedildi.
Kadına atfedilebilecek bir kusurun da bulunmadığını belirten Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadının kocasıyla aynı oranda kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminat talebinin reddedilmesinin isabetsiz olduğunu vurgulayarak kararı bozdu.
Avukat Cemile Şeyma Şahin, T.C. Yargıtay 2. Hukuk dairesinin kararı gereği eşlerden birinin kişisel bakımına özen göstermemesi, gerekli beden temizliğini yapmayarak ter kokması, cimrilik boyutuna varan tutumluluğunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında kusur olarak nitelendirildiğini belirterek, “Bu bakımdan Yargıtay’ı bu yönde bir karar almaya sevk eden en önemli husus ‘kusur’ tanımına göre taraflardan birinin evlilik birliğinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmemek suretiyle evliliği diğer taraf için çekilmez hale getirmiş olmasıdır.” dedi ve konuya ilişkin önemli detayları aktardı.
“AĞIZ VE TER KOKUSU TEDAVİ EDİLMEZSE EŞİ KUSURLU DURUMA DÜŞÜREBİLİR”
Kişide rahatsızlık sebebiyle ağız ve ter kokusunun olması ancak tedaviye yanaşılmamasının kusur olabileceğine dikkat çeken Avukat Şeyma Şahin, “Yargıtay’ın bu konudaki kararları incelendiğinde taraflardan birinin ter, ağız, ayak kokusuna sahip olması bunlara neden olan hastalığının varlığı halinde dahi kusur olarak kabul edilmiştir. Şöyle ki; taraflardan birinin rahatsızlığı sebebiyle ter kokması veya ağzının kokması fakat tedavi ile düzeltilebilecek olduğu halde tedaviye yanaşmaması çekişmeli boşanma davalarında bu eşi kusurlu duruma düşürebilecektir.” açıklamasını yaptı.