Yargıtay TÜRKSAT baskını davasında verilen kararı onadı!
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TÜRKSAT baskını davasında 8'i asker 12 sanığa "anayasayı ihlal"den verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında yayınların kesilmesi amacıyla Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT yerleşkesine yapılan baskına yönelik davada "anayasayı ihlal"den 12 sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.
Daire, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında yayınların kesilmesi amacıyla Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT yerleşkesine yapılan baskına ilişkin davada Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 13 sanık hakkında verdiği kara yönelik temyiz incelemesini tamamladı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) eski personeli Eray Uçkun, İbrahim Altınok, Melih Varol, Mustafa Altunay, Mesut Sancak, Fatih Arslan, Ersan Kuluçlu, Osman Kemal Küçük ile sivil sanıklar Aydın Yavuz, Birol Baki, Burhan Güneş ve Salih Mehmet Dağköy'e "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.
Asker sanıklara, TÜRKSAT personeli Ahmet Özsoy ve Ali Karslı'nın şehit edilmesi nedeniyle verilen ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası da kesinleşti.
Eski Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli 8 asker hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan hükmedilen 36'şar kez 15 yıl hapis cezasını bozan Daire, bu eylemin birden fazla kişiye karşı tek bir fiille gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak bunun tespiti halinde sanıklara yönelik zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken her bir mağdur yönünden ayrı ayrı ceza tayinini bozma nedeni yaptı.
Aynı sanıklara nitelikli yağma suçundan 29'ar kez verilen 20 yıl hapis cezaları, indirim yapılarak eksik ceza tayininde bulunulması nedeniyle bozuldu.
Daire, davanın sivil sanıklarından Uğur Özüdoğru'ya "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs"ten verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da sanığın eyleminin "anayasayı ihlal suçuna yardım"ı oluşturduğu gerekçesiyle bozdu. Kararda, Özüdoğru'nun sanıklara aracını tahsis ederek suçun işlenmesini kolaylaştırdığı belirtildi.
Karardan
Dairenin kararında, asker sanıkların yayın akışına müdahale etmek, yasal iktidar ile halk arasındaki iletişimi engellemek, darbeye destek sağlayıcı yönde yayın yapılmasını temin etmek amacıyla helikopterle TÜRKSAT'a gittiği bildirildi.
Kendilerine yönelik direnci kırmak için helikopterden ateş eden sanıkların, zorla tesislere girdikleri, görevlileri silah tehdidiyle etkisiz hale getirdikleri, haberleşmelerini engellemek için görevlilerin telefon ve silahlarını aldıkları anlatıldı.
Darbe teşebbüsünün başarıyla sonuçlanabilmesi için TÜRKSAT'ın ele geçirilmesinin ve yayın akışının kesilmesinin kritik öneme sahip olduğu vurgulanan kararda, yayın akışını kesmekle görevlendirilen sivil görevliler olay yerine zamanında ulaşamadığından teknik olarak yayın kesmenin gerçekleşemediği ifade edildi.
Sanık Eray Uçkun'un Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Osman Kılıç'a yayınların kesilmediğini belirterek, TÜRKSAT'ın uçaklarla bombalanmasını teklif ettiği bildirilen kararda, yayınları kesmek için gelen sivil sanıkların ise emniyet güçlerince yerleşkeye girmek istedikleri sırada gözaltına alındığı kaydedildi.
Kararda, TÜRKSAT'ın bombalanacağını bilen asker sanıkların olay yerinden uzaklaşmak istedikleri sırada güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girdikleri ifade edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 17 kişinin yargılandığı davada firari sanıklar eski ÖKK personeli üsteğmenler Tayfun Karaöz, Ergün Özyurt, İsmail Donat ile eski astsubay İbrahim Yılmazbaş'ın dosyası ayrılmıştı.