Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit: 20 bin olan hakim ve savcı sayımızı 22 bine çıkaracağız

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, "Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun, birlikte olduğu arkadaşlarının vefatı ve geçirilen kazaya ilişkin ihmali olan üst düzey kamu görevlileriyle ilgili kamu davası tarafımızdan açılmıştır." dedi.

Akarca, Afyonkarahisar'da termal bir otelde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2018 yılı değerlendirme toplantısının açılışında, yaptığı konuşmada, geçen yıl Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına temyiz incelemesi için 89 bin 394 dosya geldiğini belirtti.

Üst düzey kamu görevlileriyle ilgili dava açma yetkisinin de kendilerinde olduğunu anlatan Akarca, "Maalesef bu dönemlerde üst düzey kamu görevlileriyle ilgili şikayetlerin arttığını müşahade etmekteyiz. Bu kapsamda 2018 yılında başsavcılığımızda derdest bulunan 119 soruşturma dosyasından 114'ü karara bağlanmış, karara bağlanan dosyalardan 54'ü hakkında işleme konulmama, 43'ü hakkında düşme kararı, 11'i hakkında görevsizlik kararı, 3 dosyada birleştirme kararı verilmiş. Soruşturması yapılan 3 üst düzey kamu görevlisi hakkında iddianame tanzim edilerek ilgili ceza dairesinde dava açılmıştır. Son olarak buraya gelmeden önce rahmetli Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun, birlikte olduğu arkadaşlarının vefatı ve geçirilen kazaya ilişkin ihmali olan üst düzey kamu görevlileriyle ilgili kamu davası tarafımızdan açılmıştır." diye konuştu.

FETÖ'ye yönelik açılan davalara da değinen Akarca, "15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından haklarında ağır cezalık suçüstü hali nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan yüksek yargı mensupları hakkında düzenlenip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen 180 fezlekeden 172’si iddianameye dönüştürülerek Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde dava açılmış, 3'üne takipsizlik kararı verilmiş, 3 dosyada ise soruşturmaya devam edilmektedir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülen davalarından da 21 dosya karara bağlanmıştır. 100'e yakın dosyada da mütalaada bulunulmuştur." ifadesini kullandı.

4 partiye kapatma davası açıldı

Akarca, Yargıtay olarak siyasi partiler hakkında da işlemler yaptıklarını vurgulayarak, siyasi partilerin sicil dosyalarını tuttuklarını bildirdi.

Anayasa'ya aykırılık olduğu tespit edilen siyasi partilerin işlemlerini yaparken, vesayet anlayışından uzak, milli iradeye saygı ve demokratik hayatın gerekliliklerine uygun şekilde karar verildiğini aktaran Akarca, şöyle devam etti:

"Şu anda Anayasa'ya aykırı faaliyetleri tespit edilen programları itibariyle 4 siyasi parti hakkında Anayasa Mahkemesine kapatma davası açmış bulunmaktayız. Bunlar Türkiye Kürdistan Partisi, Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan Özgürlük Partisi ve Kürdistan Komünist Partisi adı altında faaliyet gösteren partilerdir. Yine bu çalışmalarımız kapsamında 18 siyasi parti hakkında kongrelerini zamanında yapmadıkları, yasal gerekliliklere uymadıkları için kendiliğinden dağılma hali ve hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti için Anayasa Mahkemesine dava açılmış, 9 siyasi parti hakkında hukuki varlığına karar verilmiş, 5 siyasi parti hakkında da tüzük ihtar başvurusunda bulunulmuştur."

Huzurun, güvenliğin, refahın, barışın temini için adaletin tesisinin gerektiğine işaret eden Akarca, "Adalet olmadan, ehliyet ve liyakat olmadan hiçbir şeye biz başarılı diyemeyiz. Huzur, güvenlik, refah ve kalkınma için barış için, mutlaka adaletin tesis edilmesi gerekmektedir." dedi.

"20 bin olan hakim ve savcı sayımızı 22 bine çıkaracağız"

Cirit, hakim ve savcı sayısını artıracaklarını kaydederek, "Çok genç meslektaşlarımızla 20 bin olan hakim ve savcı sayımızı 22 bine çıkaracağız. Bu, Cumhuriyet tarihinin en yüksek savcı ve hakim sayısıdır." dedi.

Cirit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların yarısına yakını daha az kıdemli meslektaşlarımızdan oluşuyor. İnşallah genç arkadaşlarımızı yetiştireceğiz ve Türk halkının güvenine layık olan yargı üyeleri haline getireceğiz. Tüm çabalarımıza rağmen yargıya güven tartışılmaktadır. Yargıya güven piyasada veya toplumda, kamuoyunda çok daha iyi yerdedir.

Son yapılan araştırmalara göre en güvenilen kurumlar arasında yerini almıştır."

Yargıtay Başkanlığı olarak tüm dünya yargıtaylarının toplamından çok daha fazla iş yüküyle karşı karşıya olduklarına dikkati çeken Cirit, "2015 yılında 625 bin hukuk dairelerine, 425 bin de cumhuriyet başsavcılıklarına iş geliyordu. Toplam 1 milyon 50 bin dosyanın Yargıtay'a geldiği bir durum söz konusuydu ama geçtiğimiz istinaflardan sonra geçen yıl 350 bin, bu yıl da 370 bin dosya geldi Yargıtay'a. Bu haliyle giderse başlangıçtaki köpük ortadan kalktıktan sonra bunun 200 binlere düşeceğini tahmin ediyorum." şeklinde konuştu.

"Açılmış davaların yüzde 40'ı ceza ile sonuçlanıyor"

Cirit, Türkiye'de 2,5 milyona yakın davanın kovuşturmaya gerek olmadığı gerekçesiyle geri gönderildiğini söyledi.

"1,5 milyona yakın dava, kovuşturma kararı verilerek mahkemelere gidiyor." diyen Cirit, mahkemelerde 600 bin davanın yaklaşık yüzde 40'ında adli para veya hapis cezası kararı verildiğini söyledi.

Cirit, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Yani açılmış davaların yüzde 40'ı ceza ile sonuçlanıyor. Yüzde 17'si hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasıyla sonuçlanıyor. Diğer yüzde 43'ü ise görevsizlik, yetkisizlik gibi kararlarla sonuçlanıyor. CMK'yi aldığımız Almanya'da bu oran yüzde 95'tir. Almanya'da açılmış davaların yüzde 95'i cezayla sonuçlanıyor çünkü Almanya, cezayla sonuçlanmayacak davayı açmıyor."

Toplantının açılışına Cirit'in yanı sıra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Yargıtay ceza dairelerinin başkanları ile cumhuriyet başsavcıları katıldı.

Üç gün sürecek toplantının açılış töreni fotoğraf çekimiyle sona erdi.