Yanlış işler oldu ama yanlış ilişkilerim olmadı
Dönemin Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Vatan Gazetesi kurucusu Zafer Mutlu
- ASKER ERKLERDEN BİRİYDİ: (Çiller’in yalısındaki bir görüşmedeki tartışmayla ilgili soru üzerine) Bakın o dönem yanlış işler oldu. Asker, erklerden birisiydi, genel kabul buydu. Herkes öyle kabullenmişti. ‘Savaşmaktan’ kastım, taraf, takım tutar gibi siyasi partiyi tutup, öbürüne destek vermemektir. 1994 seçiminde diğer grup Mesut Bey’i, biz Çiller’i destekliyorduk, bu yanlıştı. Yapılan yanlışlardan kastım budur. Kendimizi bir tarafta bulduk diyorum. Yanlış, basın etiği açısından. Menfaat ilişkileri falan olarak demiyorum bunları. Çiller ve Mesut Bey ile arkadaş olarak hep konuştuk, şirket adına ilişkim olmadı. Bir şey istenecek, onlar olmadı.
- MASADA KAVGA OLMADI: Hasan Cemal’in dediğine gelince, Tansu Hanım beni, Çekirge ve Hasan Cemal’i davet etti. Benimle yalnız görüşmek istediğini söyledi. Tansu Hanım bana orada, “iktidarı alacağını, askerlerin kendisini desteklediğini” söyledi. “Sen benim dostumsun” dedi. Hala severim, sayarım, dostumdur. “Bence yanlış düşünüyorsunuz, öyle değil. Bizim aldığımız bilgiler, öyle hava yok” dedim. “Yanlış okuyorsun” dedi, “Ben sana sır veriyorum” dedi. Aşağıya indik, kahvaltıya. Kahvaltı sırasında, Çekirge’ye “Teybi kapat, bir şey söyleyeceğim” dedi. Bana dediklerini aynen söyledi. Aradan bir ay geçti Çekirge yazdı. Masada kavga falan olmadı. Beni ikna etmek için sesini yükseltti o kadar. Darbeyi basın yapmış gibi sanki... Buradan bakmak kolay, Ankara’ya gelince askerlerin estirdiği hava konuşuluyordu hep.
- TEKERLEK ORADA KIRILDI: (Baş’ın “Etibank yönetim kurulunda görev yaptığınız dönemde bankaya el konuldu ve devlet zarara uğratıldı. Sorumluluk hissediyor musunuz? Size takipsizlik veren Ercan Cengiz’in kızını da işe aldınız mı?” sorusu üzerine) Dinç Bilgin ihaleye girmedi. Cavit Çağlar girdi, bizim haberimiz bile olmadı. Çağlar aldı, Bilgin’e telefon açtı, “Ortak olur musun?” dedi. Dinç Bey ile konuştuk. Dinç Bey’in üzerinden hesap yaparak, Etibank’a el konuldu. Hazine’ye ortak olsaydı hiçbir şey olmazdı. Tekerlek orada kırıldı zaten. Etibank yönetim kurulu üyesi önce olmadım. Sonra Dinç Bey rica edince oldum. Herkes maaş alır, ben tek kuruş almadım. Bankadan kredi bile kullanmadım. 1 kuruş Etibank parası yemedim. Bu davadan da takipsizlik aldım. Kamu bankalarında operasyonel görevi olmayan, odası olmayan, üzerinden kredi işlemi gerçekleşmeyen herkes takipsizlik almıştı. Savcı Ercan Cengiz de şu anda milletvekili. Kızıyla bu olaydan 3 sene sonra çalıştım. Başka dost aracılığıyla kızının CV’si geldi. Kızını görmemişimdir.
- DEMOKRASİ OTOBÜSÜ VARDI DA BİZ Mİ BİNMEDİK?: (CHP’li Ali Rıza Öztürk’ün, “Siyaseti medyanın dizayn etme amacı ve siyasetin de medyayı dizayn etme amacı sizce nedir?” sorusuna) İnsan doğası galiba. O günkü ortamla düşünmek gerekir. ‘At sahibine göre kişner’ derler. Ülke sahibi TBMM. Hiç anlaşamayan 4 parti bugün askerin işinize karışmaması konusunda anlaşıyor. O zaman komik ve saçma bir dönemmiş. İbrahim Tatlıses’ın lafı var, ‘Oxford vardı okumadık mı?’ diye. 28 Şubat’ta da demokrasi otobüsü vardı da biz mi binmedik.
- YANLIŞ İLİŞKİLERE GİRMEDİM. (Askerle ilişkisinin ne düzeyde olduğuna dair bir soru ile “O dönem neden topluma korku verdiniz?” sorusu üzerine): Yanlış işler yaptım ama yanlış ilişkilere girmedim. Evet o dönem ‘mış’lı ‘miş’li ilişkiler vardı. Komutanlardan talimat alıyor muydunuz diye çok yazıldı çizildi. Şerefimle temin ederim, Çevik Bir ve Erol Özkasnak dışında hiçbir komutanı tanımam. Onları da nasıl tanıdığımı anlatayım; Hayatımda askerin davetine bile gitmedim. Sadece 28 Şubat’ın meşhur basın toplantısına gittim. Orada ‘Gerekirse silah kullanırız’ demişti Çevik Bir. Sonra temsilci Fatih Çekirge bana dedi ki, “Çevik Bir sizinle tanışmak istiyor”. 15 dakika sürdü. Hasan Cemal ile gittik, Çekirge de vardı. Aşağıda söylediklerini söyledi, “gerekirse silah kullanırız” dedi odasında da, korktum.
- “BUNLAR TSK’YA ZARAR VERİYOR” DEDİ: Erol Özkasnak ise 3-4 kere beni aradı. O dönemde Sabah’ta ve Yeni Yüzyıl’da Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Ali Bayramoğlu, Mehmet Altan, Çetin Altan, meşhur bütün münafıklar, asker karşıtları bizde yazıyordu. Can Ataklı, Mehmet Barlas... Özkasnak, “Bunlar TSK’ya zarar veriyor” dedi. Beklentisi atılmalarıydı ama biz hepsini tuttuk. Barlas darbeden 5-6 ay sonra ayrıldı.
- EYVAH DEDİM: O dönemde adı daha sonra konulan andıç olayı var. Hürriyet ve bizim gazeteye geldi. PKK’nın 2 numaralı ismi Şemdin Sakık ifade vermiş. Birand ve Çandar’a para verildiğini söylüyor. “Eyvah” dedim. Çünkü ikisi de bizde. Kendinizi benim yerime koyun. Dehşet verici bir durum. Deli saçması bir şey ama sonuçta böyle deniyor. Ertuğrul Özkök’ü aradım. ‘Allah aşkına girme’ dedim ‘Dur bakalım’ dedi. Sonra benim yerime Ergun Babahan’ı aramış, “Uğur Dündar’a da gitti o veriyor” demiş. Akşam bangır bangır haber sunuldu. Tüm Türkiye “bakın hainlere” dedi. İki arkadaşımız PKK’dan para alıyor gibi algılandı. Cengiz Çandar akşam karısıyla eve geldi “Ne yapacağız” dedik. Cengiz’e “Birkaç gün yazma bakarız” dedim, “Kenara çekil” dedim. Dinç Bilgin, “Birand’ı yollayalım” dedi. Okay Gönensin’i aradım, Yeni Yüzyıl’a Birand’ı almasını rica ettim. “Tamam” dedi ama olmadı, beceremedik. Ortam çok gergindi. Cengiz’i korumak için Mehmet Ali’yi yollayalım dedik. Ben de utana sıkıla yolladım. Yanlıştı ama Cengiz’i korumak için yaptık. İnanmadık ama dolandırıldığımızı, belgenin sahte olduğunu sonra gördük.
- TÜRKİYE O DÖNEM KORKTU: Andıç olayı alçakça, onursuzcaydı. İnanmadık ama dolandırıldığımızı, belgenin sahte olduğunu sonra gördük. Ben askerle ilişki kurmadım. Bilgi Üniversitesi kurucusuyum Türbanla öğrenci alan o dönem tek üniversite. Çok baskı yedik. Bizim hükümet gitsin derdimiz olmaz. Başka bir dönemdi. Gazete satıyorsunuz, dengeleri koruyorsunuz. Bize yazdıran asker değildi. Türkiye o dönem korktu. Eskiden komünizm geliyor endişesi varken şimdi irtica geliyor oldu. “Gerekirse silah kullanırız” diyen asker vardı. Mevcut iktidarın lafları yok mu? Korktuk.
- HİÇ DÖVİZ ALMADIM (Nimet Baş’ın, “Başbakanlarla arkadaştınız. Devalüasyon kararı alınmadan önce bilgi alıp hesaplarınızda tasarruf yaptınız mı?” sorusu üzerine): Ne borsada kağıt sattım ne döviz bozdurdum. Hep hazine bonosuna yatırım yaptım. Fatih Çekirge Star’dayken benimle ilgili inanılmaz mal varlığı çıkarıldı, hepsini tekzip ettim. Ne borsada kağıt, ne de spekülasyonla hiç döviz almadım. Mal beyanımı her sene veririm.