Ordu’nun Akkuş ilçesinde Şeker Köseoğlu isimli kadının öldürülmesiyle başlayan ardından toplamda 13 kişinin katili olduğu ortaya çıkınca tutuklanan Mehmet Ali Çayıroğlu’nu yine öldürmek için gittiği bir çiftin evi yerine başka bir eve yalnışlıkla girmesi ele verdi. VATAN o cinayetlerin bilinmeyenlerini araştırırken soruşturmada ilginç yeni bilgilere ulaştı. Evleri yanlışlıkla basılan iki isim de Çayıroğlu’nun yanında iki kişinin olduğunu belirtince soruşturma genişletildi. İfadeler doğrultusunda kasabı işleten Mustafa Torun da Çayıroğlu’nun ardından tutuklanırken, ifadeleri alınan Çayıroğlu’nun yeğeni Necati ve Mustafa Torun’un babası Ali Torun tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Öte yandan Ocak 2017’de tahliye edilip 10 Şubat 2018’de ilk cinayetini işlediği değerlendirilen Çayıroğlu’nun tahliyeden ilk cinayete kadar geçen 11 ayda başka suçlara karışıp karışmadığı araştırılıyor. Daha önce işlenen iki benzer cinayetin de Çayıroğlu ve beraberindekiler tarafından işlendiği üzerinde duran jandarma soruşturmaya devam ediyor.
4 kişiydiler
13 kişinin katili Mehmet Ali Çayıroğlu’nun yıllar önceki ilk kurbanları yine yaşlı ve savunmasız insanlardı. Hayvanlarını almak için pazarlık yaptığı yaşlı köylülerin mallarını pazarlık yapıp alan ve kesimhaneye götüren Çayıroğlu, kesim bittikten sonra parayı vereceğine dair sözü hiç tutmadı. Parayı vermediği kişileri korkutarak alacaklarından vazgeçirdi. Mağdurların şikayetiyle 2011’de gözaltına alındı. Üzerinde ise İsmail Şahin adına düzenlenmiş sahte kimlik çıkan Çayıroğlu, dolandırıcılık ve sahte kimlik kullanmak suçundan bir süre cezaevinde kaldı. Cezaevinde, yıllar sonra işleyeceği cinayetlerde parmağı olacak Ali Torun ile tanıştı. Ocak 2017’de tahliye olan Çayıroğlu, Ali Torun ile içeride kurduğu dostluğu dışarıda da devam ettirdi.
Besicilik çiftliği için önce gasp, sonra katliam
İkili, birlikte Ordu’da bir besicilik çiftliği kurdu. Ancak resmi kayıtlarda Çayıroğlu’nun ortağı olarak Ali Torun’nun oğlu Mustafa Torun yer aldı. Çiftlikte hayvanların bakımı için de Mustafa Torun, 2 genç ile anlaşırken Çayıroğlu ve yeğeni Necati de köylülerden hayvan satın alma işini üstlendi. Ali Torun ve oğlu da Çayıroğlu’nun da ortak olduğu bir kasap açarak başına geçti. Çiftlikte yetiştirilecek hayvanların, kesimden sonra burada satılması planlanırken 4 ortak, hayvan alımı işini önce gaspa, ardından katliama çevirdi.
Diri diri yaktılar
Çayıroğlu ve beraberindekiler, besici olduklarını belirterek çevre köylere ve çevre şehirlere giderek yaşlı ve savunmasız köylülerle tanıştı. Hayvan almak için önce bu kişilerle pazarlık yapan Çayıroğlu ve beraberindekiler, daha sonra hayvanları yerinde görerek gasp yapacakları yeri keşfetti. Keşif sonrası ise fiyatları yüksek bulduklarını belirterek köylülerden hayvan almayarak ayrıldı. Bir kaç günlük plan sonrası da Çayıroğlu ve beraberindekiler, hayvanları çalmak için ayrıldıkları bölgeye gece yarısı yeniden döndü. Daha önce pazarlık yaptıkları kişilerin kapılarını jandarma gibi giyinip çalan çete üyeleri, kapıyı açan kişileri bayıltarak etkisiz hale getirdikten sonra ahırlardaki hayvanları kamyonlara yükleyip maktülleri baygın halde bulunduğu evleri ateşe verip insanları diri diri yakarak öldürdü.
At ve eşek eti
Çaldıkları hayvanları da çiftlikte kesip kasapta satmaya başladılar. Koyun ve inek gibi hayvanlar dışında ahırda buldukları at ve eşekleri de kesip kasapta satan çete üyeleri, Ordu Akkuş’ta gasp edip öldürmeyi planladıkları son hedefleri yerine başka bir eve girince bu kez yakayı ele verdi.
Önce 8 sonra 5 daha
Akkuş ilçesinde bulunan bir köyde ikamet eden daha önce yine hayvan alma bahanesiyle tanıştıkları Cemal isimli yaşlı adamın evi yerine köyün başka bir sakini olan Mehmet isimli bir kişinin evine jandarma kıyafetiyle giden Çayıroğlu, o gece evin sahibi ve yanında çalışan kişiye evde silah arayacaklarını belirterek ters kelepçe taktı. Gasp edilen kişilerin ifadelerine göre, üç kişi oldukları belirlenen Çayıroğlu ve yanındakiler, hayvanları bulamayınca yanlış eve girdiklerini anlayıca mağdurların üzerlerindeki parayı alarak bu kez kurbanlarını öldürmeden evden ayrıldı.
Kelepçeden kurtulmayı başaran ev sahibi ve çalışanı, durumu hemen jandarmaya bildirdi. Ev sahibi verdiği ifade de eve gelen saldırganların kendisine “Cemal” diye seslendiğini söyleyince ekipler, köyde yaşayan Cemal isimli kişinin evine gitti. Burada Cemal T. ve eşinin evine gelen şüphelilerin olmadığı belirlendi. İfadeleri alınan Cemal T. ve eşi kendileriyle iki gün önce Çayıroğlu ve bir kadının hayvan alımı için pazarlık yaptığını belirtti. Bunun üzerine Çayıroğlu’nun çiftliğine giden ekipler, yaptıkları aramada çitlikte daha önce öldürülen Şeker Köseoğlu ve Sena-Ümit Türedi çiftine ait ziynet eşyası, kulak küpelerinden teşhis edilen hayvanlar ve silahlar buldu. Bunun üzerine gasp suçundan evi basılan Çayıroğlu’nun, aslında Samsun ve Ordu’da işlenen benzer cinayetlerin de katili olduğu anlaşıldı.
Çayıroğlu 8 cinayetten tutuklandı. Telefonunda yapılan incelemede ise Şeker Köseoğlu cinayetinden önce işlediği Sevim Semiz, Emine Semiz ve Havva Gülem ile Nuri-Lütfiye Usluoğlu’nun aralarında yer aldığı 5 farklı cinayetin konu edildiği Müge Anlı’nın yönettiği programa ait fotoğraflar bulununca o cinayetlerin de Çayıroğlu tarafından işlendiği belirlendi.
Hayvanları taşıdıkları kamyoneti boyamış
medyada, seri katil olarak adlandırılan Mehmet Ali Çayıroğlu’nun çiftliğinde çalışan iki kişinin verdiği ifadeyle Çayıroğlu’nun bu cinayetlerde yalnız olmadığı ortaya çıktı. Çayıroğlu ve yeğeninin iki günde bir çiftliğe hayvan getirip kestiğini, kasabın başında bulunan Ali Torun ve oğlu Mustafa Torun’un da etleri kasapta sattığını belirten iki çalışan, hayvanların getirildiği iki kamyonetin bazı
yerlerinin kameralara yakalanmamak için Çayıroğlu tarafından iki kez boyatıldığını belirtti.