Ve indirildi! Erdoğan da kızmıştı
Krize dönüşen Kerkük'teki bayrak kararı binalardaki bayrakların indirilmesiyle son buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Hemen o bayraklarınızı indirin" demişti.
KYB kaynakları Kekük'te kamu binalarına asılan Kürt bayraklarının indirildiğini duyurdu. Önceki hafta Kerkük'te kamu binalarına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bayrakları asılmış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunu yanlış buldunu ve Kerkük'te bayrakların inmemesi durumunda bunun bedelinin ağır olacağını söylemişti.
Kerkük İl Meclisi'nin IKYB bayrağı asması Bağdat merkezi yönetimi ile ilişkilerinde gerilime neden oldu
"O BAYRAKLARI HEMEN İNDİRİN"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kerkük’te bir defa milli bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. Çünkü ’Kerkük Kürtlerindir’ safsatasına Türkiye olarak biz asla uymuyoruz. Kerkük orada yaşayan Türkmeniyle, Arabıyla, Kürdü varsa Kürdüyle hepsinindir. ’Bizimdir’ diyerek böyle bir iddianın içine girmeyin onun bedeli de ağır olur. Hemen o bayraklarınızı indirin" dedi.
TÜRKİYE KERKÜK'TE NE İSTİYOR?
Türkiye'nin bayrak krizi ile başlayan süreçte bir diğer rahatsızlığı uluslararası toplumun sessizliği. Dışişleri Bakanlığı, 28 Mart 2017’de “Bu adımı Kerkük'ün ihtilaflı statüsüyle ilgili ve Irak anayasasına aykırı tek taraflı bir tasarruf olarak değerlendiriyoruz.” açıklaması yaptı. Türkiye’nin Kerkük ile ilgili tutumu uzun süredir aynı.... Irak Anayasası’nda yazıldığı üzere, normalleşme, nüfus sayımının ardından referandumun yapılması.
Normalleşmeden kasıt, yerinden edilenlerin evlerine geri dönmesi... Kerkük’ün nüfusu tahminen yaklaşık 1.5 milyon. Tarihte Türkmen şehri olarak bilinen Kerkük'te bugün Türkmen, Arap ve Kürt nüfus birlikte yaşıyor. Saddam Hüseyin döneminde kentten zorla göç ettirilen Kürtler, Saddam Hüseyin dönemi sonrasında kente döndü. Iraklı Kürt gruplar, bunun ardından daha önce kendilerine yapılanı başkalarına, yani Türkmenlere ve Araplara yapmaya başladı. Türkiye özellikle yerlerinden edilen Türkmenlerin Kerkük’e geri dönmesini istiyor. Ayrıca tüm etnik unsurların kaybettiği mal mülkü geri kazanması da koşullardan.
Normalleşmenin ardından kentte adil ve gerçek bir nüfus sayımı yapılması.
Referandum ise son aşama. Bunun da Bağdat’ın kararı ile yapılması ve Kerkük’ün nihai statüsünün halka sorulması. Yani 'Kerkük federe bir şehir veya vilayet mi olacak, Kuzey’deki Kürt bölgesine mi yoksa Bağdat’a mı bağlanacak, ortak mı yönetilecek' gibi soruların halka sorulması. Türkiye işte bu aşamaları geçmeden, Kerkük’ün statüsüyle ilgili herhangi bir oldu bittiye karşı. Üst düzey Türk yetkili, “bu hassasiyetleri Bağdat ile de ABD ile de Kuzey Irak yönetimiyle de konuştuk” dedi. Peki Türkiye’nin bundan sonraki adımı ne olabilir? Başbakan Binali Yıldırım, geçen hafta BM’ye başvurulabileceğini açıklamıştı. Ancak edindiğimiz bilgilere göre şimdilik Türkiye bu yönde harekete geçmiş değil. Bu, Irak merkezi yönetiminin atacağı bir adım olarak görülüyor. Türk yetkililer “olabilecek şey, bir başvuru yapılırsa BM Genel Kurulu’nda ‘Irak anayasasına ve Irak’ın toprak bütünlüğüne vurgu yapacak bir açıklamanın çıkması’” diyor. Konunun BMGK gündemine taşınması ise şimdilik uzak ihtimal.