Uzmanlardan probiyotik uyarısı! 'Kafanıza göre kullanmayın'
Son zamanlarda probiyotik gıda takviyesi kullanımının artmasıyla uzmanlar bilinçsiz tüketim hakkında uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin, “Probiyotik dediğiniz şey canlı bakteridir. Şu anda piyasada çeşit olarak 200’ün üstünde probiyotik üreten firma var ve bir kısmı da merdiven altı. Kafanıza göre kullanmayın” diye konuştu.
Probiyotik gıda takviyeleri son yıllarda çok büyük bir pazar haline geldi. Prof. Dr. Mehmet Cindoruk’un başkanlık ettiği Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen kongrede konuşan uzmanlar, bilinçsiz probiyotik kullanmak yerine yoğurt, turşu gibi çeşitli gıdalar tüketilmesini önerdi.
Hürriyet'te yer alan habere göre; Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin, “Probiyotikler çok büyük bir sektör haline geldi. Probiyotik dediğimiz şey, canlı bakteriler. Dolayısıyla insanların marketten gidip de alıp kullanabileceği bir şey değil. Hekim tavsiyesi ile mutlaka kullanılmalı. Bizim kullandığımız hastalar var ama henüz literatürde herhangi bir hastalık için ispatlanmış, çok güvenilir çalışmalar yok.
YOĞURT VE TURŞU ÖNERİSİ
Teknoloji ilerledikçe, bağırsak haritası mikroplar için çıkarılmaya başladıkça bunların hastalıklar ile ilişkisi daha net ortaya çıkacak. Bazı hastalıklarda mikrobiyomun daha etkili olduğunu gösteren çalışmalar var. Prebiyotikler ise bağırsaklardaki bakterilerin yiyecekleri gibi düşünebileceğimiz bir grup. Türk halkının sevdiği yoğurt, turşu içinde bulunan ve faydalı olabilecek ve tüketilmesini önereceğimiz şeyler. Probiyotikler, doktor kontrolünde belirli hastalarda kullanılabilir sadece. Bunların raf ömrü, nereden elde edildiği, nasıl üretildiği gibi birçok kriter var. Şu anda piyasada çeşit olarak 200’ün üstünde probiyotik üreten firma var ve bir kısmı da merdiven altı.”
ARAŞTIRMALAR ARTMALI
Bağırsaklar ile beyin arasında, bağırsak mikrobiyatasını içeren, çift yönlü ve çok güçlü bir iletişim bulunuyor. Bu ilişki açlık, tokluk gibi mekanizmaların yanı sıra ruh sağlığını da etkiliyor. Bu aks bozulduğunda ise parkinson, huzursuz bağırsak sendromu gibi çeşitli hastalıklarda etken olabiliyor. Bağırsak mikrobiyatasının önemi son yıllarda anlaşılmaya başlarken uzmanlar bu konuda araştırmaların artması gerektiğini belirtiyor.