Üniversiteye giriş sil baştan!
Yeni YGS sistemi nasıl olacak?
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yılda bir kez yapılan sınavın toplumda büyük bir baskı oluşturduğunu belirterek, ”Bu kadar gergin stres dolu bir imtihandan kurtulmamız lazım. YGS’yi yılda birden çok kez yaparak çocuklarımıza hayatın bir tek imtihana bağlı olmadığını anlatacağız. TOEFL’da olduğu gibi çocuk kendini hazır hissettiğinde yılda birden çok kez yapılan sınavlar için randevu alarak giriş yapacak ve hangisinde daha başarılıysa onu kullanabilecek. Yaptığımız şey bu. Bu bir sistem değişikliği değil” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 593 bin öğrencinin matematik uygulamaları, 495 bin öğrencinin yabancı dil ve 479 bin öğrencinin de Kuran-ı Kerim derslerini seçtiğini bildirdi.
Bakan Dinçer, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk moderatörlüğündeki AA Editör Masası’na konuk olarak, eğitime ilişkin soruları cevapladı. Soru ve cevaplar şöyle:
Soru: Seçmeli derslerle ilgili son durum nedir? Bu derslerin öğrenciler tarafından tercih oranları konusunda son bilgileri bizlerle paylaşır mısınız? Ortaokullarda seçmeli dersleri seçen öğrenci sayısı belirlendi. Liselerde bu oranlar nasıl? Söz konusu oranlardan az olduğunu düşündüğünüz ya da seçilme oranı sizin için sürpriz olan bir ders var mı?
Cevap: Liselere dönük sayıları veremiyorum. Çünkü henüz onların kayıtları kamuoyuyla paylaşacağımız oranda değil. Ortaokul birinci sınıflarda ise seçimlik derslerde çok büyük oranda girişler yapıldı. Geçtiğimiz hafta paylaşmıştık. Bu hafta elimizde biraz daha sağlıklı bilgiler var.
Matematik Uygulamaları dersi en çok tercih edilen derslerimiz arasında. Takriben 593 bin öğrencimiz bu dersi seçti. Yabancı dil dersi 2. sırada yer alıyor. 495 bin öğrencimiz de bu dersi seçti. Üçüncü sırada yaklaşık 480 bin öğrencinin seçtiği Kuran-ı Kerim dersi var. Hazreti Muhammed’in hayatı dersini yaklaşık 305 bin, Spor ve Fiziki Etkinlikler dersini yaklaşık 300 bin öğrenci tercih etti. Okuma Becerileri 259 bin, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi 221 bin, Temel Dini Bilgiler 180 bin, Bilim Uygulamaları 161 bin, Zeka oyunları 138 bin, Görsel Sanatlar 101 bin, Müzik 72 bin, Yazarlık ve Yazma Becerileri 68 bin, Drama 57 bin ve Yabancı Diller ve Lehçeler 25 bin öğrenci tarafından seçildi.
”Yapılan iki uçtaki yorumlara iltifat etmedik”
Soru: Liste beklediğiniz şekilde mi sıralandı?
Cevap: Biz yaklaşık 21 başlık altında seçimlik ders öngördük. Bunların 15’i çocuklarımız tarafından ağırlıklı olarak seçilmiş görülüyor. Bu sonuç, seçimlik dersleri tanımlarken çok isabetli karar verdiğimiz anlamına geliyor.
Diğer derslerde de seçim var ama 25 binin altında.
Ayrıca, bu konularla ilgili tartışmalar olduğunda iki uçta farklı yorumlar yapıldı. Bir kesim, bütün çocukların Kuran-ı Kerim, Hz. Peygamber’in hayatını seçmeye yönlendirildiğine ve oraya doğru gideceğine ve bu sebeple de mahalle baskısı yapılacağına dair yorumlar yaptı. Bir kesim ise Kuran-ı Kerim dersinin seçilmesinin önünün kesildiğine ve okul yöneticilerinin ”Sınıfımız yok” diyerek geri çevirdiğine dair propagandalar yaptı. Biz, iki türlü yoruma da iltifat etmedik. Şimdi görüyoruz ki hakikaten çok doğru bir yerde durmuşuz. Tabi tedbirler de aldık. Mesela, bir hafta önceden herkesin on-line sistemle dersleri seçmesine imkan veren uygulama da belki olumlu bir etki yarattı. Ortaya çıkan tablo, toplumun karar verirken çok fazla etki altında kalmadığını, kendi ilgi ve ihtiyacını hesapladığını gösteriyor.
”Kürtçe dersinin daha fazla ilgi göreceğini tahmin ediyordum”
Ben Yaşayan Diller ve Lehçeler dersinin daha fazla seçileceğini, Kürtçe dersinin daha fazla ilgi göreceğini tahmin ediyordum. Yabancı Dil dersinin ikinci sırada olması ise toplumun bilinç düzeyinin yukarı çıkmasını ifade ediyor.
Toplumda okuma konusunda sorunlarımız olduğunu düşünüyor ve tartışıyoruz. Aslında çocuklarımız okumak istiyor. Onlara fırsat verdiğimizde 260 bin çocuk okumak istediğini belirtmiş. Yine 68 binden fazla çocuğumuz Yazma Becerileri dersini seçmiş. Ben bunları çok önemsedim. Mesela Zeka Oyunları’nı çocuklarımızın seçiyor olmasının iyi okunması gerektiği kanaatindeyim.
Öte yandan, hukuk ve adaletle alakalı dersleri ilk defa koymuştuk. Bunlara ihtiyaç var ülkede. Çocuklar hak nedir, hukukun üstünlüğü, adalet nedir bilsinler. Hak etmedikleri şeyleri talep etmesinler. Hak etmedikleri şeyleri talep edenler varsa buna itiraz edecek bir ahlaki değere sahip olsunlar diye. Yahut, çevre sorunlarına karşı duyarlılığı artırmak için ders koyduk ancak bu meseleleri toplumun gündemine taşıyamadığımız için çocukların onları az seçtiğini görüyoruz. Bu, çocuklarla değil toplumsal duyarlılıkla alakalı bir sorun.