Gazete Vatan Logo

Üniversitelerde neler oluyor?

Redhack grubu, şimdi de Çukurova ve Marmara Üniversitesi'ndeki yolsuzluğu açıkladı.

Redhack'in YÖK'ün sitesini hacklemesinin ardından ele geçirdiği binlerce belge, üniversitelerdeki yolsuzluğun geldiği boyutu da gözler önüne seriyor.
Binlerce sayfalık belgelerde birçok üniversiteye ait skandal yolsuzluk raporları yer alıyor. İşte tek tek o vurgun iddiaları...

Giresun Üniversitesi'nden yolsuzluk raporu

“Giresun Üniversitesi Merkezi Araştırmalar Laboratuarı”na teçhizat alımlarında, kurulumu yapılmadan ve hiçbir yasal sürece uyulmadan çok büyük ödemeler yapıldığı ortaya çıktı. Dönemin rektörlüğünün de bilgisi dahilinde olduğu ifade edilen raporlarda ve soruşturma rapolarında yer alan ifadeler oldukça dikkat çekici.

Giresun'da rektör yardımcısının da karıştığı tespit edilen skandala ilişkin yer alan yolsuzluklar şöyle:

-Kalkınma Bakanlığı’nın 83 teçhizat için üniversiteye ayırıdığı 2 milyon 832 bin TL, sadece 9 kalem teçhizatın alımı için kullanıldı.

-664 bin TL ödenerek alınan cihaz yer darlığı nedeniyle kurulamayıp, fakülte boşluğuna konularak çürümeye terk edildi.

-Alınan teçhizatlara ilişkin eğitimin tüm masraflarının ihale gereği firma tarafından karşılanması gerekirken, bunun aksine kimi öğretim üyelerinin üniversiteden para alarak bu iş için yurdışına çıktığı tespit edildi. Bu sayede açık bir haksız kazanç sağlandı.

-Öğretim üyeleri tarafından hazırlanan şartname maddeleri ile ihaleyi alan firmaların sundukları tekliflerde yer alan ifadelerin birebir örtüşmesi.

-Mustafa Türken, Halil İbrahim Uğraş, Murat Taş, Serkan Soylu, Saim Topçu ve Aysun Türkmen, ilgili yolsuzlukta suçlanan isimler. (Soruşturmada savunması alınan akademisyenlerin tamamı, sürecin üniversite rektörlüğünün bilgisi dahilinde geliştiğini ve herhangi bir yolsuzluk bulunmadığını öne sürdü)

Üniversite harçlarının yatırıldığı bankadan promosyon Audi A8

Fırat Üniversitesi'nin öğrenci harçlarının yatırıldığı Vakıf Bankası'nın üniversiteye verdiği promosyon gelirlerinin nasıl harcandığı ortaya çıktı. Buna göre bu gelirin bir kısmı üniversite şenlikleri için harcanırken, bir kısmı da üniversitenin eski rektörü Prof. Dr. A. Feyzi Bingöl döneminde Audi A8 marka araca harcanmış. Üniversite bu şekilde 1 milyon 310 bin liralık promosyon hakkınının önemli bir kısmını kullanırken, bu parada geriye 823 bin TL kaldı.

Bankaya ait olan bu aracın üniversiteye neyin karşılığında verildiği ise araştırma sonucunda ortaya çıktı. Üniversite protokol yapılmadan öğrenci harçlarını almaya devam ederken, araç da üniversitenin oldu...

İşte konuya ilişkin yapılan soruşturma sonucu ulaşılan kimi bilgiler:

-Üniversitenin 162 bin TL tutarındaki promosyon bedeli eksik ödenmesi nedeniyle, üniversite promosyon gelirleri açısından zarara uğratıldı.

-Banka tarafından eksik ödenen promosyon geliri ile ilgili hiçbir tatbikat yapılmadığı,

-İlgili banka ile yeni bir anlaşma yapılmamasına karşın harç ödemelerinin bu bankaya ödenmeye devam ettiği,

-Yapılan inceleme sonucunda Audi A8 aracın bankaya ait olduğu ve aracın üniversiteye tahsil edildiği ortaya çıktı.

Üniversite konuya ilişkin yaptığı çalışma sonucunda, harçların tekrar aynı banka tarafından bir anlaşma yapılmadan alınmaya devam etmesine karşılık bu adımın atılmış olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaştı.

Uludağ Üniversitesi'nde de öğrenci harcı zenginliği
Fırat Üniversitesi'nde bir Audi A8 hibesine neden olan öğrenci harçları Uludağ Üniversitesi'nde de yolsuzluğa neden olduğu ortaya çıktı. Üniversitenin eski rektörü Mustafa Yurttkuran, öğrenci harçları ve personel maaşları karşılığında Garanti Bankası'ndan aldığı promosyon ücretini, üniversite gelirlerine değil, üniversite vakfına aktarırken paranın burada birçok başlıkta kullanıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı tespit edildi.
Bu kapsamdan vakfa aktarılan paranın tam 535 bin TL olduğu tespit edildi.

Kastamonu Üniversitesi’nde sahte akademisyen

Kastamonu Üniversitesi’nde yaşanan olaysa pes dedirtecek bir diğer skandal. Buna göre üniversite rektörünün de suçlandığı soruşturmada, sahte diplomalı Cuma Aydın adlı kişi önce akademisyen olarak atanırken, daha sonra meslek yüksek okuluna Bilgisayar Teknolojileri Bölüm Başkanı yapıldı.

Hiçbir inceleme yapılmadan akademisyen olarak atanan bununla da yetinilmeyerek bölüm başkanı yapan Kastamonu Üniversitesi yönetimi ve rektörlüğü ise bu konuda bir suçlarının ve ihmallerinin olmadığını ileri sürdü. Oysa aynı başvuru Mustafa Kemal Üniversitesi’ne de yapılırken, üniversite bu belgelerin sahteliğini tek bir telefonla ortaya çıkarmıştı.

Konu ortaya çıkınca olayla ilgili yargılanan rektör suçsuz bulunurken, kısa süre sonra da emekliliğini istedi.

İstanbul Üniversitesi bu parayı ne yaptı ya da bu BMW nereden çıktı?

Sayıştay’ın yaptığı incelemeler sonucunda İstanbul Üniversitesi’nin 1 milyon 537 bin TL’yi muhasebe kayıtlarına girmediği tespit edildi.

Bu incelemeler sonucunda Ziraat Bankası’nın İstanbul Üniversitesi’ne 325 bin TL’lik bir adet BMW ve 431 bin TL’lik 6 adet otomobili bağışladığı ortaya çıktı.

İşte Yunus Söylet’in tespit edilen icraatları:

-İstanbul Üniversitesi ile Ziraat Bankası arasında yapılan protokol gereği alınan nakdi yardımların bütçe geliri olarak muhasebe kayıtlarına alınmadığı, alınan nakdi yardımların kullanımı konusunda ise mevzuat hükümlerine uyulmadığı belirlendi.

-Bankanın üniversiteye yazdığı yazıda vadesiz banka hesaplarında bulunan yıllık ortalama vadesiz tutarlar üzerinden ödenek tahsis edildiği, ayrıca 7 adet binek otomobilin üniversitenin vakfına verildiği ve üniversite için kullanılığı belirtilmiş olup, bunun karşılığında üniversitenin yıllık 100 milyon TL vadesiz mevduat ortalaması oluşacak şekilde proje edildiği ve ödeneğin buna göre belirlendiği belirtilmiştir.

Gazi Üniversitesi’nin AOÇ vurgunu

Redhack tarafından ele geçirilen belgelerde, Atatürk Orman Çiftliği’ne ait Çukurambar’da bulunan ve Gazi Üniversitesi tarafından alınan arazide nasıl bir yolsuzluk yapıldığına ilişkin önemli bilgiler bulunuyor.

Buna göre Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, ilgili arsalarda iş merkezi ve konut yapılması için bir ihale açarken, ihaleyi AKP’ye yakın Kuzu inşaat alıyor.

Ankara’nın en değerli alanlarından olan Çukurambar’daki bu ihale yüzde 42,6 ile bağlanıyor. Buna karşın bölgede kat karşılığı ihaleler yüzde 60 ile kapanırken burada böyle bir adım atılıyor. Bununla da yetinmeyen üniversite eski rektörü Kadri Yamaç, yüzde 42,6’yı, yüzde 40’a kadar çekiyor.

Bir komisyoncuya düşen miktarın 5 milyon TL olduğu ileri sürülürken, rektörün burada çok daha büyük bir vurgun yaptığı ileri sürülüyor ve konuya ilişkin araştırma talep ediliyor.

Çukurova Üniversitesi : 4,5 milyon dolar nereye uçtu?

Redhack’in açıkladığı 12. belgede, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Mustafa Yalçın Kekeç’in, üniversitenin 4 milyon 537 bin dolar zarara uğratıldığına ilişkin iddiaları konu ediliyor. Kekeç’in bu iddialara ilişkin ısrarla soruşturma açılmasını talep etmesine karşın, Yusuf Ziya Özcan’ın bu talebe yanıt vermediği açıklanan belgelerde açıkça görülüyor.

Kekeç’in ileri sürdüğü iddialara göre, İslam Kalkınma Bankası’ndan alınan 8,9 milyon dolar kredi ile usulsüz olarak gerçekleştirilen ihale sonucunda, eksik ve bozuk tıbbi cihazlar alınarak üniversite milyonlarca dolar zarara uğratıldı.

Konu mahkeme tarafından da onaylanırken, buna karşın eski rektör Alper Akınoğlu ve Behnan Alper’in de aralarında bulunduğu isimler “yüklenici firmanın taahhütlerine uyduğunu, kabulün şartnameye uygun olarak yapıldığına” dair başka bir rapor hazırladı.

Sahte ve gerçek dışı raporla üniversite zarara uğratıldı
Kekeç’in sahte ve gerçek dışı olduğunu belirttiği bu rapor dolayısıyla üniversite 4,5 milyon dolar zarara uğrarken, üniversiteye eksik ve bozuk teçhizat verdiği ileri sürülen firma da davadan beraat etti.

Yusuf Ziya Özcan adım atmıyor

Bu kararın ardından dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a tam 3 kez soruşturma talebiyle yazı gönderen ve olayların nasıl geliştiğini, üniversitenin nasıl zarara uğratıldığını açıklayan Kekeç’in talepleri, Yusuf Ziya Özcan tarafından ısrarla görmezden gelindi.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ: 17 MİLYONLUK FAZLA ÖDEME!

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bazı öğretim üyelerine toplamda 17 milyon TL fazla ödeme yapıldığını duyurdu.

Açıklanan belgeye göre Maliye Bakanlığı’nın yaptığı incelemeler sonucunda, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfına ait Academic Hospital ve Tıp Merkezi’nde görevlendirilen akademisyenlere fazla ve yersiz ödeme yapıldığı ve bu miktarın tam 17 milyon 580 bin TL olduğu tespit edildi.

Yine 2002 yılında aynı vakfın 120 akademisyene 1 milyon 196 bin TL fazla ödeme yapılmış görünüyor. Bu konuda hazırlanan raporda üniversitenin açık biçimde gelir kaybına uğratıldığı belirtiliyor.

Konu ile ilgili raporda yer alan ifadeler ise bu işlemin nasıl sistematikleştiğini ortaya koyuyor:

-2000 yılından beri yazılan raporlardan da anlaşılacağı üzere, Marmara Üniversitesi bünyesindeki birimlerde bulunan Dernek ve Vakıfların döner sermaye gelirlerini azaltıcı faaliyette bulunmaları olduğu; bu konudaki faaliyetlerin önüne geçilemediği, uzun süredir M.Ü TIP Fakültesi Vakfına ait hastanede devam edildiği,

-Muhasebe belgelerinin eksik doldurulduğu,

-102 banka ve hesabının borç ve alacak kısmının mükerrer kaydedildiği,

-Şüpheli hale gelen alacakların 120 alıcının hesabında bekletildiği,

-Üniversitenin 1 milyon 196 bin TL gelir kaybına uğratıldığı,

-Kasa sayım fazlalığı bulunduğu,

-2002 yılında hazırlanan bir raporda hastalardan zorla bağış alınarak gelir elde edildiği,

-Yapılan incelemeler sonucunda 1997-2005 yılları arasında tam 17 milyon 580 bin TL’nin yersiz ve fazla ödendiği tespit edildi.

Rektör 17 milyon TL'nin tahsilinden vazgeçilmesini istiyor
Bunun ardından üniversitenin ODTÜ’yü kınayan rektörü Zafer Gül’ün bu ücretin tahsilinin takibinden vazgeçilmesi için Sayıştay’a gönderdiği yazısı göze çarpıyor. Konuyla ilgili Maliye Bakanlığı’nın görevli olduğu ve ücretin tahsilinden vazgeçilmesinin Maliye Bakanlığı’na bağlı olduğu belirtilirken, Maliye Bakanlığı da konuya ilişkin bir işlem yapmayacağını belirterek dosyayı iade ediyor ve yetkiyi Marmara Üniversitesi'ne veriyor.


REKTÖRLER İSTİFAYA ÇAĞRILDI!

ÖĞRENCİ Kolektifleri isimli topluluk RedHack’in YÖK’ün internet sitesini hackleyerek, bazı üniversitelerin ihale ve malzeme alımı ile ilgili iddiaları sosyal paylaşım sitelerinde yayınladığını dile getirerek yaptığı basın açıklamasında, rektörleri istifaya çağırdı.

Galatasaray Meydanı’nda saat 15.00’de toplanan 30 kişilik topluluk, "ODTÜ’yü kınayan rektörler soyguncu çıktı. Tayyip’in sesi rektörler istifa" yazılı pankart açtı. Öğrenciler, ‘Soyguncu rektörler istifa etsin’ diye slogan attı. Topluluk adına Özgür Kütahya’nın okuduğu basın açıklamasında, "Hacker grubu RedHack’in YÖK’ün elektronik paylaşım sitesi ‘ebs.yok.gov.tr’ye 08.01.2013 tarihinde girerek, ‘Üniversite A.Ş.’ye, YÖK’e ve Yasasına geçit yok’ sloganıyla ele geçirdiği aralarında gizli ibaresi de bulunan belgeleri internette paylaştı.

RedHack tarafından pek çok rektörün yolsuzlukları twitter üzerinden kamuoyuna sunuldu. Hacker grubunun elde ettiği belgelerde, Fırat Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kastamonu Üniversitesi ile ilgili iddialara yer verildi.

Üniversiteye dair yapacakları her şeyde AKP’nin, Tayyip’in ve rektörlerinin ensesinde olacağız. Bu rektörler bizim rektörlerimiz değildir. Bu kişiler hala bilim insanı sıfatını taşımak istiyorlarsa, yapacakları en onurlu şey, derhal istifa etmeleridir" denildi. Topluluk açıklama sonrası olaysız dağıldı.

Haberin Devamı