Uğur Mumcu sözleri! Atatürk, hukuk ve gazetecilikle ilgili Uğur Mumcu tarafından tarihe geçen resimli sözler!
Uğur Mumcu’nun öldürülmesinin üzerinden 29 yıl geçti. 24 Ocak 1993’te, Ankara’nın karlı ve soğuk bir gününde Uğur Mumcu’yu uğradığı suikast sonucu ebediyete uğurladık. Uğur Mumcu’yu anmak isteyenler Uğur Mumcu sözleriyle anmak için arama motorlarına yöneldi. İşte Uğur Mumcu sözleri…
Uğur Mumcu, katledilmesinin 29’uncu yılında sevenleri tarafından anılıyor. Karanlığa karşı mücadelesinden vazgeçmeyen Uğur Mumcu’nun adı geçen yıllara rağmen hâlâ yaşıyor. Ankara’daki evinin önünde 24 Ocak 1993’te bombalı suikast sonucu öldürülen araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu’nun bugün 29’uncu ölüm yıldönümü. Cumhuriyet Gazetesi’nde 1975 yılında yazdığı bir yazıda geçen “Vurulduk ey halkım, unutma bizi” demişti, 29 yıl geçti hala unutulmadı. Uğur Mumcu’yu ölümünün 29. Yılında kendi sözleriyle anmak isteyenler için biz de Uğur Mumcu sözleri derledik.
UĞUR MUMCU SÖZLERİ
"Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi..."
"Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... “
"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz."
"Biz siyaset bakımından karşıtlarımıza özgürlük tanımazsak birer gizli faşistiz demektir."
"Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış olur."
"Bu masum insanlar Yahudi de olur, Arap da, Hristiyan da. Ölenlerde ırk, din ayrımı yapılmaz. Ölen insandır."
Paranın girdiği yerde ancak ÇIKARLAR konuşur.
Kemalizm benim yaşam şeklimdir.
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline, değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki, korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik, boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Biz unutkan bir ulusuz. Unutuyoruz olup bitenleri. Unutuyoruz ve oğulları kızları ölen ana babaları, kanlı gözyaşlarıyla baş başa bırakıp gidiyoruz.
Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar taşı” gibi susmamasıdır.
Katilin sağcısı, solcusu olmaz, katil katildir.
İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.