'Üç ton kömür için gitti evimin direği'
Eşim tehlikeli diye başka bir işe girmeye karar vermişti. Şirket her yıl işçilere ikramiye olarak 3 ton kömür veriyor. İbrahim o kömürü alabilmek için ay sonunu bekliyordu...
Soma’da hayatını kaybeden 26 yaşındaki madenci İbrahim Duman’ın eşi Semra (26) Alman Bild Gazetesi’ne konuştu. Gazeteye iki yıl önceki düğün fotoğraflarını gösteren ve kucağında ay sonunda 1 yaşına girecek oğlu İsmail ile konuşan Semra Duman, yaşadıklarını ‘İşkence’ olarak tanımladı. Eşinin madende yerin altında işkence çektiğini, ölümünün ardından şimdi de kendilerine işkence çektirildiğini belirten acılı anne şöyle konuştu: ‘Felaketin boyutlarının bizden saklandığını düşünüyorum. Eşim sürekli olarak madende dar geçitlerden sürünerek geçmek zorunda kaldığını çalışma koşullarının çok kötü olduğunu anlatırdı. Sürekli bir bel ağrısı çekerdi.
Yeni bir hayat...
Madenin dayanılmaz şekilde sıcak olduğunu söylerdi. Salı günü evden ayrılırken ‘Allah izin verirse görüşürüz’ diyerek çıktı. Her zaman helallik alarak çıkardı. Her yıl 3 ton ikramiye kömür verirlerdi. Bu yılki dağıtım da ay sonu yapılacaktı. Ondan sonra da buna artık bu ay bir dur demeye karar vermişti. Yeni bir iş bakacaktı. Ailemize yeni bir hayat kuracaktık. Kazayı bana bir arkadaşım haber verdi. Sonra eşimin naaşını çıkardılar. Şimdi oğlumla ne yapacağımı bilmiyorum.’
Acıyı paylaşmak için Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce kişi Madenci Şehitliği’ne akın etti. Son şehitler de toprağa verildikten sonra Soma ölüm sessizliğine büründü. AFAD 301 şehit ve kurtulan 486 madencinin isimlerini sitesinden açıkladı.
Çaresiz o mezara yine gireceğiz!
Babalarını madene kurban veren Kilit kardeşler ocağa inmeye mecbur.”Başka iş yok ki. Çaresiziz”
SOMA’da maden faciasında hayatını kaybeden 48 yaşındaki Ali Kilit, memleketi Zonguldak’ın Pazarlıoğlu köyünde toprağa verildi. Kilit kazanın olduğu ocaktan 1.5 yıl önce emekli olmuş ama geçim kaygısıyla işe geri dönmüştü. Oğlu Muhammet (27) de aynı madende çalışıyordu. Kaza günü haftalık izindeydi. “Babamla aynı vardiyada çalışıyordum. Arkadaşlarım cep telefonuyla arayarak haber verdi. Allah kimseye böyle acı yaşatmasın. Babamın yerinde keşke ben olsaydım.” Muhammet Kilit madendeki koşulların kötü olduğunu ama çalışacak başka iş bulamadıklarını söylüyor: “Köle gibiyiz. Şirket, daha çok kömür çıkartmak için işçilere baskı yapıyor. Madende çalışmaya devam edeceğim, mecburum. Yapacağımız başka meslek yok. En küçük kardeşim özel üniversiteyi kısmen burslu kazandı, gönderemedik. Diğer erkek kardeşim de başka firmada madenci olarak çalışıyor. 400 lira kira veriyoruz, geçinmek zor. Göçtük, buralara gittik. Maden kapatılırsa başka kömür firmalarını araştıracağız.” Kilit’in diğer madenci oğlu Adem (23) de aynı şeyi söylüyor: “Madenciliğe devam edeceğiz. Soma’da başka iş sahası yok. Çaresiz can canlı mezara gireceğiz..”
Anne ben kime baba diyeceğim
4 gün boyunca eşi Hayrettin Girgin’in (42) cenazesini bulmak için gezmedik yer bırakmayan Azime Girgin (28), dün eşinin cansız bedenini alarak toprağa verdi. Her sabah evden kızına ‘babana yardıma gidiyorum’ diyerek çıkan Azime Girgin kızı Fatma Miray’a babasının öldüğünü söylemenin çok zor olduğunu anlattı: ‘’Her gün insanlar eve başsağlığı dilemeye geliyor. Miray insanların neden bize geldiğini soruyordu. Anlamaya çalışıyordu. Anne ben artık babamı görmek istiyorum’ dedi. Ben de mezara götürdüm. “Babam neden burada’ diye sordu. Çok yoruldu. Biraz burada uyuyacak’ dedik. ‘Üzülme baba ben her gün senin yanına geleceğim’ diyerek el salladı. Hayrettin Miray’ın biyolojik babası değildi. Miray ilk eşimden. Ama Hayrettin öz kızı gibi severdi. Miray baba, baba diye tepesinden inmezdi. Hayrettin de çocuk istiyordu ama olmadı. Mezardan ayrılırken bana, ‘Anne ben artık kime baba diyeceğim? Ben artık baboşla oynamayacak mıyım’ diye sordu durdu.’
“Madencilik dünyanın en kötü işi niye anlatıp moralinizi bozayım”
6 yıllık madenci Hayrettin Girgin eşi madeni sorduğunda cevap vermezmiş. “Neden soruyorsunuz? Madencilik dünyanın en kötü işi. Anlatıp moralinizi neden bozayım” derdi.
Murat’ım o evi almaz olaydın!
Maden faciasında arkadaşlarını kurtarmak için alevlere müdahale eden ekipte yer alan ve yaşamını kaybeden 45 yaşındaki Murat Avcı da dün gözyaşları arasında toprağa verildi. Havva Avc emekli olmasına rağmen yeni ev aldığı için çalışmaya devam eden eşinin ardından gözyaşı döktü.
Mezarına forması konuldu
Kardeşleri, mezara 8 yıl formasını giydiği Soma Sotesspor’un atkısını serip, çiçeklerle donattı. Eşi Havva’nın yaktığı ağıtlar ise yürekleri dağladı: “Murat’ım, Murat’ım kara gözlü Murat’ım. Evimin direği gitti, sağ kolum kırıldı. Murat’ım beni ve yavrunu kimlere bırakıp gittin. Keşke o evi almaz olaydın da madene inmez olaydın. Ben şimdi ne yapacağım, bebeğimize ne diyeceğim? ’Baban nereye gitti’ diyeceğim, nasıl anlatacağım? Oğlum seni sorduğunda ben ne diyeceğim Murat’ım? Hani sünnetini birlikte yapacaktık, hani okula birlikte götürecektik? Senin daha göreceğin çok şeyler vardı...”
Feryatların ardından baygınlık geçiren Havva Avcı, ambulansla hastaneye kaldırıldı.