TYT’de ‘süre’, AYT’de ‘bilgi’ yetmedi!
Yeni sınav ve soru modeli biraz PISA, biraz TIMMS, kısmen de ALES (lise versiyonu) ile benzerlik gösteriyor. Türkçe testinde tarih yorumu, geometri testinde coğrafya harita bilgisi, biyoloji testinde kimyasal dengeler, matematik sorularında mantık önermelerinin sorgulandığı bir sınav sistemiyle karşılaştık. ÖSYM, güzel iş çıkarmış
AYT ile üniversite sınav maratonunu tamamladık. Sonuçlar 31 Temmuz’da açıklanacak, sonra tercih maratonu başlayacak. TYT’de Türkçe ve Matematik sorularında süre sıkıntısı yaşayan adaylar, AYT’de de bilgi sıkıntısı yaşadı. Sınav zordu, hatta sınavın oldukça zor olduğunu söyleyebiliriz. AYT’nin zor olacağı zaten beklenen bir durumdu çünkü TYT seçici, AYT de eleyici bir sınav. 2 milyon 19 bin 853 adayın başvurduğu AYT’de adaylar, alanlarına göre 160 sorunun olduğu dört testten istedikleri testleri yanıtladı. ‘Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler 1’ (Türk Dili ve Edebiyatı’nda 24, Tarih-1’de 10 soru, Coğrafya-1’de 6 ), ‘Matematik’, ‘Sosyal Bilimler 2’ (Tarih-2 ve Coğrafya-2’den 11’er, Felsefe Grubu’dan 12 , Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nden 6) ile ‘Fen Bilimleri’nden (Fizik’ten 14, Kimya ve Biyoloji’den 13’er) 40’ar soru yöneltildi. Lisans bölümlerini tercih edecek adayların başvurduğu AYT’de tercih hakkı kazanabilmek için 180 barajını geçmek gerekiyor.
Sınavın mantığı değişti
AYT’de, bilgi kadar yorum kabiliyeti de dikkate alındı. AYT’de bilgiyi sorgulayan, yorum gücünü ölçen sorular ve çeldiriciler adayları bir hayli zorladı! Sorular, bilgisini karşılaştığı yeni durumlara uyarlayabilen adayları belirlemeye yönelik hazırlanmış. YKS’de, alışılan kalıpların dışına çıkan, kalıpları zorlayan sınav modeliyle karşılaştık. ÖSYM, bu kez farklı soru kalıplarıyla karşımıza çıktı. Yeni sınav ve soru modeli; biraz PISA, biraz TIMMS, kısmen de ALES (lise versiyonu) ile benzerlik gösteriyor. Müfredatın, öğretmenlerin ve adayların bu sisteme acilen uyum sağlaması gerekiyor. Soru tipleri alışılmışın dışında, biraz da tedirgin edici. Türkçe testinde tarih yorumu, geometri testinde coğrafya harita bilgisi, biyoloji testinde kimyasal dengeler, matematik sorularında mantık önermelerinin sorgulandığı bir sınav sistemiyle karşılaştık. ÖSYM, güzel iş çıkarmış! Seneye bu sınav sistemi daha da oturur. Buna adapte olamayan adaylar, bu sınav sisteminde zorlanır.
Yeni sınav modeli okumayı şart koşuyor. Birincil öncül bu! İkinci öncül ise; sınav, bildiğini var sayıyor, ancak bildiğini sormuyor! Bilgini kullanmanı ve yorumlamanı istiyor. Bilgini, karşılaştığın (güncel) olaylara adapte etmeni istiyor. Pratik düşünmeyi şart koşuyor.
Daha önceki soru kalıpları ya da daha önce çıkan sorular, bu sınav sistemine hazırlıkta yetersiz kalır. Tamamen yetersiz kalır demiyelim de, eksik kalır diyelim. Bu sorular, olayın teorik kısmını karşılar, bilgi düzeyini sorgular, ancak bu yetmez! Bilginin kullanılması ve yorumlanması başka bir şey, buna hazırlıklı olmak gerekiyor.
Peki, bunun yolu ne?
Sınava çok yönlü hazırlanmak gerekiyor. Daha önceki yıllarda çıkan sorular ya da çıkabilecek soruları çözmek yetmez. PISA, TIMSS, ALES, KPSS sorularını da incelemekte, en azından bu sınav sistemlerinin manığını yakalamaya çalışmakta yarar var.
PISA sonuçları etkili oldu
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yaptığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Testi, 2000 yılından beri her 3 yılda bir yapılıyor. PISA testinde OECD üyeleri ve diğer katılımcı ülkelerdeki (dünya ekonomisinin yaklaşık olarak yüzde 90’ı) 15 yaş grubu öğrencilerin eğitim durumu, modern toplumda yerlerini alabilmeleri için gereken temel bilgi ve becerilere ne ölçüde sahip oldukları ölçülmeye çalışılıyor. Matematik, fen ve okuma-anlama dalında yapılan testlerde, Türkiye 2003 ve 2012’deki sonuçlara göre 2015’te küçük bir ilerleme kaydetti. PISA 2015’te üç alanda da OECD ortalamasının altında kalan Türk öğrenciler, 34’ü OECD üyesi, toplam 64 katılımcı ülke arasında sıralamada fen alanında 2012’de 43’üncü sırada yer alırken, 2015’te 41’inci sıraya yükseldi. Türk öğrenciler 2012’de 42’nci sırada yer aldıkları okuma-anlama değerlendirmesinde 37’nci sıraya yükselirken, matematikte ise 44’üncü sıradan 45’inci sıraya geriledi.
Matematik ortalaması oldukça düşük çıkar
MATEMATİK: Tüm lise müfredatında okutulan konulardan eşit oranda soru soruldu. 9’uncu ve 10’uncu sınıf konularından gelen sorular, genelde temel matematik bilgilerini kullanarak çözebilecek düzeydeydi. Soruların özenle hazırlandığı görülüyor. 11’inci ve 12’nci sınıf konularından sorulan soruların içerisinde temel soruların yanı sıra zor sorular da bulunuyordu. Özellikle geometri sorularında adayların zaman harcamasını gerektiren sorular vardı. Sınavın genel anlamda zor olduğunu söyleyebiliriz. Geometri soruları, sözel ağırlıklı, analitik sorularının sayısının ve belirleyiciliğinin yüksek olduğu bir sınavdı. Matematik ortalaması bu yıl oldukça düşük çıkar.
FEN BİLİMLERİ FİZİK: Temel kazanımların sorgulandığı, yorum sorularının ağırlıkta olduğu bir sınavdı. Sorular müfredatla uyumlu. İlk incelemede hatalı soru gözümüze çarpmadı. ÖSYM’nin son yıllarda yaptığı sınavları incelendiğimizde, fen bilimleri sorularının matematiksel işlemlerden arındırıldığını görüyoruz. Sorularda, fizik müfredatındaki temel kazanımlar ve bunların günlük hayat ile ilişkisi ön planda tutuluyor. Sınavın, müfredatın temel amacıyla örtüştüğü görülüyor.
KİMYA: Temel kimya bilgilerinin sorgulandığı bir sınavla karşılaştık. Soruların konulara dağılımı dengeliydi. Müfredat dışı soru yoktu. Sorular, açık ve anlaşılır ifadelerle sorulmuş. Soruların zorluk düzeyi beklenildiği gibi, yani seçici ve eleyici sorular yoğunluktaydı. Sorular, önceki yıllarda çıkan sorulara benzerlik gösteriyordu. LYS sorularını çözen öğrenciler için sürpriz bir sınav olmadı.
BİYOLOJİ: Sorular müfredata uygun. Sınav, tüm lise müfredatını kapsamakla beraber, büyük bir çoğunluğu 11 ve 12. sınıf konularından geldi. Bazı sorulardaki çeldiricilerin güçlü olması, öğrencileri zorladı. Sınavın ortaöğretim müfredatının tamamını en ince ayrıntılarına kadar sorgulamaya yönelik hazırlanması, konulara çok iyi hakim olan öğrencilerin başarılı olacağı sonucunu doğuruyor. Ayırt ediciliği yüksek bir sınavdı. Soruların büyük bir bölümünün, öğrencilerin bilgiye ulaşma becerisini ölçmeye yönelik olduğunu görüyoruz. Fen Bilimleri sınavının düzeyi oldukça yüksekti, ortalama bu yıl yine düşük olur.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: Sorularının geçmiş dönemlerden çok farklı olmadığı görülüyor. Dil ve anlatım sorularının kolay ve çözülebilir nitelikte olduğu söylenebilir. Türk Dili ve Edebiyatı testinde, geçmiş yıllardan farklı olarak ezber bilgiden daha çok, bilgiyi yorumlamaya dönük sorular yoğunluktaydı. Bazı soruların çözülebilmesi için, öğrencilerin eserlerin içeriği hakkında kesin bilgi sahibi olması gerekiyor. Türk Dili ve Edebiyatı ile Sosyal Bilimler testinin, sayısal bölümden daha kolay olduğunu söyleyebiliriz.
SOSYAL BİLİMLER-1 / TARİH-1: Sorular genelde bilgiye dayalı ve bilginin yorumlanmasına yönelik hazırlanmış. Müfredat dışı soruyla karşılaşmadık. Düzenli çalışan bir öğrencinin çok zorlanmayacağı türden sorular vardı. Bilgi sorularının yanında, paragraf soruları da vardı.
COĞRAFYA-1: Soruların zorluk düzeyinin geçmiş yıllara göre orta seviyede olduğu söylenebilir. Ağırlıklı olarak bilginin yorumlanmasına dayalı sorulara dikkat çekiyor. Sorular konulara göre dengeli dağılıyor. Coğraf ya sorularının konu dağılımı, daha çok 11 ve 12. sınıf müfredatı kapsamında hazırlanmış.
SOSYAL BİLİMLER-2 / TARİH-2: Eleyici sorular ağırlıktaydı. Sorular konulara eşit dağıtılmış. Kavram bilgisini ölçen, yorum gücü gerektiren sorular yoğunluktaydı. Kronoloji, eşleştirme ve öncüllü sorular yine bu yıl da soruldu. Sosyal Bilimler-2 sınavı, planlı çalışan adayların genelde zorlanmayacağı zorlanmayacağı bir sınavdı.
COĞRAFYA-2: Konu dağılımı AYT kapsamına uygun. Her yıl olduğu gibi harita ve tablo sorularına yer verilmiş. Sorular özenle seçilmiş, seçiciliği yüksek ve tartışmadan uzak sorular. Bilginin günlük hayata uyarlanması, coğrafya testininde de sorgulanan bir unsur.
FELSEFE GRUBU: Psikoloji soruları, bilgiyi günlük yaşama uyarlayı gerektiriyor. Sosyoloji’de de bu tip soruların yanı sıra paragrafa dayanarak bilgiyi yorumlamayı gerektiren sorular bulunuyor. Mantık soruları doğrudan bilgiyi sorgulatan ve işlem gerektiren nitelikte.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ: Sorular müfredata uygun, yoruma dayalı ve kavram bi lgisini sorgulayıcı nitelikte. Soruların konulara göre dağılımı eşit ve ifadeler net. Orta zorlukta sorularla karşılaştık. Sistemli ve disiplinli çalışan adayların zorlanmayacağı sorular vardı.
Öğrenciler: Sorular zordu
İzmir’de AYT’den çıkan öğrencileri aileleri kapıda karşılayarak sarıldı. Ailelerin de öğrenciler kadar heyecanlı olduğu gözlendi. İlk oturumda soruların uzun oluşu ve sürenin yetersizliğinde yakınan öğrenciler, dünkü oturumdan sonra ise sürenin yeterli olduğunu, uzun sorulardan çok eleyici soruların çıktığını söyledi.
Rahmi Çelik: “Güzeldi ama Matematik ve Geometri zordu. Genelde eleyici sorular vardı. Bugün süre fazla bile geldi. İlk sınavda ise süre yetersizdi. Paragraf ağırlıklıydı, bugün ise bilgiye dayalı eleyici sorular fazlaydı.”
Fatma Güngörür: “Zordu sınav. Dünkü gibi değildi, ancak yine de zor geldi. Dün zaman yetmedi.”
Ezgi Gök: “Matematik ve geometri çok zordu. Fende de biyoloji soruları zordu. 11’inci sınıf konuları ağırlıktaydı. Uzun sorular vardı.”
Fevzi Demirkol: “Sorular çok zordu. Bilgi ağırlıktaydı ve uzun sorular da vardı.”
Hepinizden nefret ediyorum
AYT’nin zorluğundan dert yanan adaylar sosyal medyada açılan #AYT2018 başlığında görüşlerini esprili bir dille paylaştı. İşte bazı mesajlar:
Yok neymiş ÖSYM okuduğunu anlayabilen öğrenciler istiyormuş. Bizde sorduğu anlaşılabilen sınav sistemi istiyoruz hadi bakalım.
Dün süre, bugün beynim yetmedi.
İkinci turda biyolojinin tarih sıralarından aday gösterdiği Dolly’yi destekliyorum.
Ali, Büşra, Cem, Deniz sayenizde 99 kez çemberde dolanıp durdum top Cem’de kalmadıysa topunuzu patlatırım. (Modüler aritmetik sorusunda çıkan isimler)
Ali, Deniz, Büşra, Ekin ve özellikle Cem (doğru cevap) allah belanızı versin. Adam akıllı oynasanıza olm oyununuzu 99 kere nedir ya.
AYT, TYT’ye demiş ki: “Sen vurursun dikiş atarlar, ben vururum toprak atarlar”
99’a kadar sayıp Cem’i bulan tek amele ben değilimdir umarım.
99 kere saydım hakkım olan üniversiteyi bana verin.
Bütün ülke bir Cem sorusunu yapmış, onu da yanlış yapmış.
Fen yapamayan edebiyat yapıp TM’ci oldu. Matematikte zorlanan TM’ciler, sosyale saldırdı. Sözelci garibanlarım ise 99’a kadar sayıp bir ihtimal Cem’i aradı.
Ali, Eylül, Cem, Deniz, Ekin bu isimler mümkünse bir daha benimle muhattap olmasın. Hepinizden nefret ediyorum.
Matematik testinde 5 kişinin oynadığı top oyununda o top Cem’de kalmıyorsa bileklerimi keserim.