Türü tehlikede olan sülüğü Iğdır'da yetiştirmeyi başardılar

Türü tehlikede olan sülüğü Iğdır'da yetiştirmeyi başardılar.Pis kanı emmeleriyle bilinen, kılcal damar ve toplar damardaki pıhtılaşmayı engelleyen hirudini salgılayan sülük neslinin azalmaya başlaması üzerine Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın talimatıyla proje geliştirildi. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Organik Tarım İşletmeciliği Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğretim Üyesi Mine Köktürk, 30 anaçla başladığı sülük yetiştirme çalışmasında 200 yavru üretmeyi başardı. Özel laboratuvar ortamında üretilen sülükleri sığır kanıyla beslediklerini belirten Köktürk, yapılacak projeye göre Iğdır ya da Ağrı'da bulunan sülük türlerinin de yetiştirilebileceğini ifade etti.

İHRACATI DÜŞTÜ

Tarihten günümüze tıp alanında kullanılan sülüklerin neslinin tehlikede olduğuna dikkat çeken Köktürk, geçtiğimiz yıllarda Amerika'ya 7 bin kilogram olan ihracatın türde azalma sebebiyle 2 bin kilograma düşürüldüğünü bildirdi. Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın sülük türündeki azalma sebebiyle böyle bir çalışmanın yapılmasını istediğini belirten Dr. Köktürk, "Türkiye'nin bazı bölgelerinde sülük yetiştiriliyor ama Iğdır Üniversitesi'nde ilk kez pilot proje uygulandı. Buradaki amacımız tıpta kullanılan sülükleri doğadan toplamak yerine üretimini gerçekleştirmek. İhracat rakamları giderek azalan sülük türü de bu şekilde kurtarılabilir. Çünkü tıpta kullanılan sülük türü tehlikede. Doğadan çok fazla avlanma yapılarak satılıyor. Kanın pıhtılaşmasını engelleyen hirudin maddesi salgılayan sülük Avrupa ve Amerika'da ilaç sektöründe kullanılıyor. Türkiye'de de bu konuda çalışma olursa bu alandaki kontrol bizde olur" diye konuştu.

8 HAFTADA YAVRULAR YUMURTADAN ÇIKTI

Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Organik Tarım İşletmeciliği bölümünde 30 anaçtan 200 yavru üretmeyi başardıklarını ifade eden Köktürk, çalışmayı devam ettirmek istediğini bildirdi. Köktürk, şunları söyledi: "Iğdır ve Ağrı sulak alanlarında doğal olarak yayılış gösteren sülük türünün popülasyonlarının arttırılması kontrollü yetiştiricilik sistemleri ile doğadaki av baskısının azaltılabileceği düşüncesiyle üretim yapan bir firmadan 30 anaç satın aldık. Ticari olarak satın alınan 30 adet anaç sülük laboratuvarlar ortamında doğal ortamına benzer yapay yetiştiricilik sistemlerinde tam kontrollü şartlar altında ilk sülük yavruları elde edildi. Laboratuvardaki anaç sülükler yetiştirme kaplarının içine yerleştirilen torf toprağı ile doldurulmuş sepetlere, kokonları bıraktıktan sonra 24-26 derece sıcaklık aralığında yaklaşık 8 haftada kokonlardan (yumurtadan) yavrular çıkmıştır. Anaç sülükler ve ilk yavruların beslenmesi memeli hayvanların kanının verilmesi ile yapılmaktadır. Anaçlardan sezon boyunca birden fazla yumurta alımına yönelik çalışmalara devam edilecektir."